Ben her yıl bu soruları sorarım:
Kışa hazır mıyız?
Yaşadığımız afetlerden/sellerden ders çıkardık mı?
Hani bu haftaki köşe yazımda vurguladığım gibi…
“Kenti yağmur vurur… Ciddi aksamalar olur… Yollar sudan kapanır…
Ama biz bunu çözmek yerine, “zamanında müdahale ettik… İyi bir testten geçtik” demeyi daha uygun görürüz.”
Yine böyle mi olacak?
***
“Bir musibet bin nasihatten iyidir” demiş Atalar…
Ama biz ne yazık ki bugüne kadar musibetlerden yeterli dersi çıkarmadık.
Her kurum için bunu söylüyorum.
Sel sularına kapılan bir bebeğimizin hala bedeni bulunamadı. Hatırladınız mı?
Açık derenin/sulama kanalının yuttuğu genç kızımızı bulamadık. Hatırladınız mı?
Musibetler acı…
Bunu göz önüne alarak kış öncesi tedbirleri gözden geçirirsek iyi olacaktır.
Mazgallar dolu, kırık…
Mersin’i afetlerle anmayalım.
Gerçi başımıza ne gelirse gelsin, başka illerin yaşadığı afetlerin bin katını da yaşasak yine buna afet denilmeyecek ve yine afet bölgesi olmayacağımız için biz şimdiden tedbirlerimizi alalım.