Haber Merkezi

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, 12 Haziran Pazartesi günkü Meclis toplantısında, 1/5000 ölçekli imar planlarının Devlet Su İşleri (DSİ) Müdürlüğü engeline takıldığını ifade etmişti. Kocamaz; DSİ yetkililerinin, plana işlenen yerlerde yaptığı yatırım ve sulama masraflarını karşılanmasını talep ettiğini belirterek, “Sorunu aşmak için tarlası, arsaya dönen insanlara bunu rücu edelim dedik ve bu taahhüdü de verdik. DSİ’nin önümüzü açması lazım. Ama ısrarla, anlaşılmayan bir bürokrat mantığıyla, ‘deplase yapılacak yerlerin fiyatlarının da belirlenmesi gerekir’ diyor. Ne zaman belirlenecek? Çok büyük zaman alır. Bizim beklemeye zamanımız yok” demişti.

DSİ, İLK ETAPTA 28 BİN LİRALIK BİR HESAP ORTAYA ÇIKARDI!

Başkan Kocamaz’ın bu serzenişinin yerel basın ve haber ajanslarında yer almasının ardından DSİ harekete geçmiş ve yatırım alacaklarının ilk bölümü olan 28 bin (28.000) TL’lik maliyet hesabını, sadece 5 gün sonra Büyükşehir yetkililerine ulaştırdı. Ancak DSİ, diğer alacaklarını da zaman içinde hesaplayıp Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edecek ve bu alacaklarla ilgili olarak kurumlar arasında ek bir protokol imzalanacak.

DSİ’NİN ALACAKLARI VATANDAŞTAN TAHSİL EDİLECEK!

Fakat DSİ’nin, ilk etapta ortaya çıkardığı 28 bin liralık bu ilk fatura ile daha sonra ortaya çıkacak olan ikinci faturada hesaplanacak alacaklarının, vatandaşlara rücu edilmesi, yani Mersinlilerden tahsil edilecek olması yeni bir tartışma yaratacak gibi. Zira Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz, DSİ’nin bu alacaklarının vatandaşlardan tahsili yoluna gideceklerini, Pazartesi günkü Meclis birleşiminde, “Sorunu aşmak için tarlası, arsaya dönen insanlara bunu rücu edelim dedik ve bu taahhüdü de verdik. DSİ’nin artık önümüzü açması lazım” sözleriyle dile getirmişti.

YENİŞEHİR, AKDENİZ, MEZİTLİ, TOROSLAR… HEPSİNİ İLGİLENDİRİYOR!

DSİ’nin; geçmişte yaptığı yatırım ve sulama masraflarının Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından vatandaşlardan tahsil edilmesine yönelik girişimin, yüzlerce vatandaşı mağdur etmesi söz konusu. Zira aynı DSİ, ‘Yenişehir bölgesinde imara daha önce açılmış olan yerler, bizde halen tarım arazisi olarak görünüyor’ diyor. Nitekim bu durum, yalnız Yenişehir ilçesi için değil, kanalın içinden geçtiği Akdeniz, Mezitli ve Toroslar ilçeleri için de geçerli olabilecek. Çünkü eski kanalın geçtiği yerlerin çok önemli bir bölümü sulama alanları içinde kalıyor ve bu araziler uzun süreden beri imara açılmış, buralarda yapılaşma da bitmiş halde.

“HER ŞEYDEN HABERSİZ EV SAHİPLERİNE NAHOŞ BİR SÜRPRİZ OLACAK”

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz uzmanlara göre; eğer bu hesaplama, daha önce tarım alanı olup yapılaşmaya açılan alanlar için de yapılırsa bir sorun ortaya çıkacak. Çünkü zamanında bu tarlaların sahipleri, tarlalarını sattılar veya müteahhide verdiler. Buralar da imara açıldı ve müteahhitler inşaatları bitirdi. İnsanlar da yıllar önce bu daireleri satın aldılar. Şimdi söylenen, DSİ alacaklarının, bu işten hiç haberi olmayan daire sahiplerine rücu edileceği. Çünkü artık ne çoğu tarla sahibinin ne de müteahhitlerin mülkiyet hakkı yok. Bu durum, her şeyden habersiz, daire alan insanlar için nahoş bir sürpriz olacak, çünkü karşılarına hiç beklemedikleri bir külfet çıkacak. DSİ’nin, kar amacı gütmeyen bir kamu kurumu olduğunu ifade eden vatandaşlar da işlemin haksızlık olacağını ifade ediyor. DSİ’nin, maliyet ve sulama bedellerini toprak sahiplerinden almaya kalkmasının, bu işin muhatabı olmayan binlerce insanın zarar-ziyana uğramasına neden olacağını dile getiren vatandaşlar, kar amacı güden özel bir kuruluş değil, hizmet amaçlı bir kamu kuruluşu olan DSİ’nin, açtığı kanallarla yıllarca yaptığı sulama hizmetinden parasını defalarca aldığını, para talebinden vazgeçmesi gerektiğini dile getirdi.