SONER AYDIN

Mersin’de uyuşturucu ve zararları ile mücadelede kapsamında oluşturulan "Mersin Uyuşturucu ile Mücadele Çalıştayı” Mersin Üniversitesi Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi'nde yapıldı. İl Halk Sağlığı Müdürlüğü koordinatörlüğünde yürütülen çalıştaya, İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Gümrük Muhafaza ve Kaçakçılık İl Müdürlüğü,  merkez ilçe belediyeler, Mersin Tabip Odası ve iş birliği içinde birçok STK katkı sağladı. 48 farklı kurum ve kuruluştan 92 temsilcinin katıldığı, çalıştayda 5 ayrı grupta çalışma yürütüldü.

“GENÇ ÖLÜMLER ARTIYOR”

Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Prof. Dr. Caferi Tayyar Şaşmaz, uyuşturucu ile gelen ölümlerin son yıllarda arttığını uyarısında bulundu. Ülkemizde uyuşturucuya bağlı ölümlerde yaş ortalamasının 25-30 sınırında olduğunu ancak son yıllarda bu yaş ortalamasının giderek düştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Şaşmaz, “2009 yılında uyuşturucu maddeye bağlı her 100 ölümden 35’i yaş altında iken bu oranı 2013’te yüzde 52’ye çıkmış. Erken yaşta ölüm artıyor. Mersin uyuşturucu madde ile ölümlerde ülkemizdeki iller arasında ilk 10 il arasında 6’ncı sırada görülüyor. 2013 yılı itibari ile 11 ölüm meydana gelmiş” dedi.

“UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI ÇOK YÖNLÜ BİR SORUN”

Uyuşturucu madde bağımlılığı ve kullanımının çok yönlü, ulusal ve uluslararası bağı olan bir sorun olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şaşmaz, “Günümüzde bu sorun azalmıyor artıyor. Ülkemizde de benzer sorunlar yaşanıyor. Yasaklı madde sayısı 246’ya çıktı ve bu sayı giderek artıyor. Sürekli yeni uyuşturucu maddeler piyasaya sürülüyor, üretimi kolay. Bu uyuşturucu maddeleri sürekli takip edip, yasadığı maddeler arasına koymak gerekiyor. 2016 Dünya Bağımlılık Raporu’na göre dünyada 247 milyon insanın en az bir defa uyuşturucu madde kullandığı tespit edilmiş. 29 milyon kişi uyuşturucu madde kullanımı madde bağımlılığı sorunu yaşıyor ve bunların sadece 5 milyonu tedaviye ulaşabilmiş. Yine enjekte uyuşturucu kullanan 6 milyon insanda Hepatit-C hastalığı var. Hepatit-C hastalığı olan 6 milyon insanın 1.2 milyonunda HİV virüsü var. 2016’da 7 bin 250 ton esrar, 187 ton sentetik madde yakalanmış, 655 kokain, 628 ton da eroin ele geçirilmiş. Ülkemizde 2009’da uyuşturucu vakası 46 bin iken 2014’te bu rakam 98 bine çıkmış. Yine şüpheli sayısı 77 binden 148 bine çıkmış. Yani hem uyuşturucu madde vakası hem de vakalara karışan sayısı 5 yılda iki atkına çıkmış, bu ürkütücü bir rakam.  Uyuşturucu madde 30 yaş altında yoğunlaşmış durumda” diye konuştu.

HEDEF ÇOCUKLAR VE GENÇLER

Uyuşturucu satıcılarının temel hedef olarak çocukları ve gençleri aldığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Şaşmaz şunları söyledi: “Çünkü ne kadar erken yaşta sigara, alkol ve devamında illegal uyuşturucu madde kullanımı sağlanabilirse bu kişiler o kadar fazla yoğun müşterisi olacak. Bunu biliyorlar ve o yüzden çocuk ve gençleri hedef alıyorlar. Erkeklerde uyuşturucu kullanımı 3 kat daha fazla ama genç kuşaklarda kadın erkek arasındaki fark azalıyor. Kadınlar da erkekler kadar erken yaşta bu maddeleri kullanmaya başlıyorlar. Sigara ve alkol kullanımı uyuşturucu kullanımı ile ilişkisi. Baktığımızda daha çok aile içi şiddet, çocuğun ihmal ve istismarı, anne veya babanın olmaması, güven eksikliği, stresle baş edememe, aile eğitiminin düşük olması uyuşturucu madde kullanımını artıyor.

“ÇOK YÖNLÜ BİR ÇALIŞMA GEREKİYOR”

Kompleks bir sorunla karşı karşıyayız. Tek bir noktaya dokunarak sorunu çözemeyiz. Çok yönlü bir çalışma yürütmemiz gerekiyor. Burada maddenin arzının önlenmesi, uyuşturucu kullananların tedavisi ve rehabilitasyonu önemli bir sorun. Bu insanlarında uyuşturucudan arındırılması gerekiyor ama işin büyük kısmı bu maddeyi kullanmayan insanların sayısını azaltmak. Enerjimizin büyük bir kısmını buraya harcamamı gerekiyor. Yine enerjimizin büyük bir kısmını ortamda uyuşturucu madde bulunmasını önlemeye ayırmamız gerekiyor.

Uyuşturucu kullananların tedavisi için AMATEM’ler kurulmakta. Uyuşturucu madde kullananların tedavi edilmesi önemli. Tedavi ömür boyu süren hastalık, uzun ve masraflı. Ve tedavi görevlerin yarısı tekrar uyuşturucu kullanmaya başlayabiliyor. Bu kişinin ömür boyu izlenmesi gerekiyor. Bu kişinin yeniden uyuşturucu maddeye ulaşmasının önüne geçilmesi gerekiyor.