Haber Merkezi

Antalya’dan Mersin’e kadar geniş bölgede yüzlerce mermer ocağı ile dağlar köstebek yuvasına çevrilirken, Toros Dağları ve Akdeniz kıyılarında bulunan yüzlerce bitki türü ise yok olma tehdidi ile karşı karşıya. Bu yerlerden sadece biri olan Silifke ilçesine bağlı Taşucu ve Boğsak karayolu üzerinde olan dağ yamaçlarındaki ağaçlar, mermer tozlarından görünmez halde. Eskiden “cennet koylar” diye tabir edilen bölge şimdi ise “cehennem koylar” olarak anılmaya başlanmış. Dağ yamaçlarına yapılan ocaklar bölge halkının korkulu rüyası olurken, mermer ocaklarından çıkan toz bulutları nedeniyle bölge halkı ciddi sağlık sorunlarıyla da karşı karşıya kalıyor. Bölgede bulunan ve tarım arazilerinin ciddi anlamda mermer ocaklarından etkilendiği görülürken, dere sularının ise çamur gibi aktığı görüldü.
Taş ve Mermer Ocakları’ndan kaynaklı yaşamlarının cehennem olduğunu belirten Ayşe Tezcan isimli yurttaş, ocaklardan kaynaklı son 10 yıldır huzurlarının kalmadığını ifade etti. Tezcan, “Eskiden tarlamızda onlarca ürün yetiştirirdik ama şimdi kurulan ocaklardan kaynaklı ektiğimiz ürünler daha olgunlaşmadan kuruyor. Bu ocaklar hem havamızı hem de doğamızı kirletti” dedi.

CEHENNEME DÖNÜŞTÜRDÜLER
“Taş ocaklarından kaynaklı hem havamız, hem denizimiz, hem de sağlığımız bozuldu” diyen Adem Uysal isimli yurttaş ise yabancı ve yerli şirketlerin devletten aldığı güçle her yeri talan ettiğini ve kâr hırsı yüzünden doğada en değerli olan dağları ve ormanları yok ettiğini söyledi. Bölgenin turizm cenneti olduğunu sözlerine ekleyen Uysal, “Bu şekilde giderse bir zamanlar cennet diye tabir edilen yerler artık olmayacak. Bu gidişata acil müdahale edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.