KIYMET GÖKÇE
Mersin’in yıllardır hak ettiği yatırım ve payı alamadığı turizm sektörüne darbe vuracak Akkuyu Nükleer Santrali’ne karşı mücadele aralıksız sürüyor. Santrali savunmak için AKP’lilerin, ‘Fransa’da da nükleer santral var ama turizm bitiyor” gibi iddialarına karşı Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED), “Akkuyu Nükleer Santralinin Turizm Raporu” hazırladı.
Akkuyu Nükleer Santrali’ne karşı yürüttükleri mücadeleyle sık sık gündeme gelen MERÇED üyeleri, bu kez de nükleer santral ile Türkiye’nin turizm yıldızı Antalya ilişkisini kurarak, santralin Mersin dışındaki etkilerini gündeme getirdiler.
FUKUŞİMA VE ÇERNOBİL UNUTULMASIN
MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, dernek üyeleri ile birlikte Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde açıklama yaparak, Gülnar’ın Büyükeceli Mahallesi’nde kurulması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali’nin turizme vereceği zararlara dikkat çekti.
Akkuyu Nükleer Santrali ile meydana gelebilecek olumsuzlukların başta Antalya olmak üzere bölge turizmini çok olumsuz etkileyeceğini dile getiren Aslan, nükleer santrallerin çok güvensiz, riskli teknolojiler olduklarını ve etkilerinin yüz binlerce yıl devam ettiğini öne sürdü. Bunun, Fukuşima ve Çernobil kazalarında bir kez daha kanıtlandığını ifade eden Aslan, “Japonya, dünyada nükleer santral teknolojilerinde güvenlik bakımından en son teknolojileri uygulamasına ve depreme karşı önlemlerinde tecrübeli olmasına rağmen Fukuşima nükleer santral kazasını engelleyememiştir. Nükleer santrallerde en önemli sorun, kazanın önlenememesi kadar olası bir kazadan sonra felaketin büyümesini engelleyici tedbirlerin yetersizliğidir” dedi.
“AKKUYU DEPREM KUŞAĞINDADIR VE FUKUŞİMA NÜKLEER KAZASINA ADAYDIR”
“Akkuyu, Fukuşima nükleer santral kazasına adaydır. Çünkü Akkuyu deprem kuşağındadır” diyen Aslan, şöyle devam etti: “Akkuyu Nükleer Santrali’nin deprem kuşağında olması, santrali yapacak şirketin malzeme ve teknoloji konusunda sabıkalı oluşu, dünyada test edilmemiş bir teknolojinin uygulanacak olması kaza riskini çok yükseltmekle birlikte Akkuyu’nun Fukuşima olması için nedenleri çoktur.”
Akkuyu Nükleer Santrali’nin kurulması durumunda, başta Antalya olmak üzere bölge turizmine vereceği zararları anlatan Aslan, Türkiye’de yaklaşık 32 milyar dolarlık turizm gelirinin yarısının Antalya'da üretildiğine işaret etti. Yapılan araştırmaların, İstanbul'a gelen turistlerin kalış süresi 3 gün iken, Antalya'daki kalış sürelerinin 9 gün olduğunu gösterdiğini belirten Aslan, “Antalya, turizm bakımından ülkemizin başkenti sayılmaktadır. Akdeniz bölgesinde deniz turizmi yapılmaktadır. Kamuoyunda oluşturulan yanlış algılardan biri de Fransa örneğidir. Fransa’da deniz turizminin yapıldığı hiçbir bölgede nükleer santral mevcut değildir” diye konuştu.
“AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ BÖLGE TURİZMİNİ ÇOK OLUMSUZ ETKİLEYECEK”
Türkiye’nin, 25,5 milyon gelen turist sayısı ile dünyada 7. sıraya, turizm geliri itibari ile de 9. sıraya yükseldiğinin altını çizen Aslan, “Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde 45’i Antalya bölgesine gelmektedir. Turizm şirketleri Akkuyu Nükleer Santrali yüzünden bölgemize turizm yatırımı yapmaktan vazgeçmektedir. Dünyada kullanılan nükleer santrallerde kaza olmasa bile radyasyon sızıntıları engellenememektedir. Akkuyu Nükleer Santrali’nin kaza riski çok yüksek olacaktır. Akkuyu’da kurulacak bir nükleer santral, terörist saldırı veya sabotaj tehlikesini artıracağı için çevre, toplum ve bölgenin ekonomisi için hesaplanamayacak sonuçlar doğuracaktır. Doğu Akdeniz bölgemizde, özellikle Antalya ve Mersin’de deniz turizmi yapıldığından, Akkuyu’da kaza ve radyasyon sızıntısı olmasa bile Akkuyu Nükleer Santrali’nin oluşturacağı psikolojik korku, çevre kirliliği ve denizin ekosisteminde oluşturacağı olumsuz etkiler, deniz suyuna radyasyon bulaşması, deniz suyunun ısınmasından kaynaklı üreyecek deniz anaları gibi omurgasız hayvanlar, Doğu Akdeniz’in geniş bir bölümünün nükleer atık ve yakıt taşımacılığında bir geçit olması sonucunda başta Antalya turizmi olmak üzere bölgemizin turizmi çok olumsuz etkilenecektir. Kaza veya sızıntı olması halinde zaten ülkemizin turizmi tamamen bitecektir” ifadelerini kullandı.
MERÇED’DEN TURİZM İÇİN MÜCADELE ÇAĞRISI
Akkuyu’da uluslararası sözleşmelerle korunan birçok doğal yaşam alanın, turizm alanlarının ve tarım alanlarının yanı başına, Avrupa Nükleer Güvenlik standartlarını içermeyen bir nükleer santralin kurulmasına karşı durmak gerektiğini söyleyen Aslan, halka çağrı yaparak, “Akkuyu projesinin turizmimize çok büyük darbe vuracağı açıktır. Turizmcilerin, nükleer santraller konusunda yapılmak istenilen uygulamalara karşı çok daha bilinçli, duyarlı ve dirençli olmaları gerekmektedir. Turizmimizi korumak için Akkuyu Nükleer Santrali’nin kurulumuna karşı herkesin mücadele etmesi gerekmektedir” dedi.
MERÇED Başkanı Sabahat Aslan ayrıca bu raporların devam edeceğini söyleyerek, turizmin ardından ikinci konu başlıklarının tarım olduğunu sözlerine ekledi.