Haber Merkezi
İktidarın; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı Adana-Mersin 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda, Akkuyu Nükleer Santrali’nin yerini işaretleyerek, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne de 1/50 bin ölçekli plana işlemesi için baskıları sürürken, Mersin’deki mücadelede hız kazandı.
Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Akkuyu Nükleer Santrali’ne karşı Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’ne dilekçe verme kampanyası başlattı.
Ortak bir dilekçe hazırlayarak şehrin muhtelif yerlerinde açtıkları stantlarda vatandaşların imzasına açan platform ayrıca sosyal medyada da yoğun bir kampanya sürdürüyor. Platformdan yapılan açıklamada, toplanan dilekçelerin 13 Haziran’da yapılacak Büyükşehir Meclis’ne verileceği bildirildi.
“AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ’NİN İŞARETLENMESİNİ İSTEMİYORUZ”
“Tüm nükleer karşıtlarını bu dilekçeler ile meclise talebimizi iletmeye davet ediyoruz” çağrısı yapan platform, ‘Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanlığı’na şöyle seslendi; “Meclisinizin yakın tarihteki en önemli gündemlerinden birinin 1/50 binlik çevre düzeni planın yeniden hazırlanması olduğunu basından öğrenmiş bulunmaktayız. Daha önce hazırlanan planın, planda Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne yer verilmemesi nedeni ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca kabul edilmediğini bilmekteyiz.
Bizler bu ülkede yaşayan yurttaşlar olarak yapılacak planda Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yer almasını (işaretlenmesini) istemiyoruz.
Çünkü; Nükleer santralin yapılması, kentimize, ülkemize, ekonomimize, doğamıza ve yaşam çevremize sayısız, geri dönüşsüz ve telafisi imkansız zararlar doğuracaktır. Santral tüm ekosistemi bozacak olup; tüm canlıların doğal yaşamını, sağlığı, tarımı, turizmi ve sosyal yaşamı tehdit edecek düzeyde etkileyecektir. Bölgemiz ve ülkemiz nükleer atık deposuna dönüşecektir.
ÇIKARLARIMIZA AYKIRI
Yakın tarihte dünyada yaşanan nükleer santral felaketleri yüksek teknolojinin dahi bu santrallerde kazayı önleyemediğini ve bu kazalarınınsan sağlığı ve yaşamı üzerinde zaman ve mekânla sınırlı olmayan telafisi imkânsız zararlar doğurduğunu kanıtlamıştır. Bu felaket deneyimlerini yeniden deneyimle meyi herhalde sizler de istemezsiniz.
Bunun yanında santralin yapım ve işletmesine ilişkin sözleşme, kamu yararına ve ulusal çıkarlarımıza da aykırıdır.
Enerji eski Bakanı Taner Yıldız 02.04.2015 yılında yapmış olduğu açıklamada “Türkiye'de son 3 yılda arz tüketimden daha fazladır…. Tam tersi üretim fazlamız var…" şeklinde açıklama yapmış iken bitmek tükenmek bilmeyen enerji projelerinin anlamı nedir?
Sizlerin de bildiği gibi; 1/100 binlik çevre düzeni planına binlerce itiraz yapılmış olup Bakanlıkça bu itirazların hiçbiri dikkate alınmaksızın plan onaylanmıştır. Bu plan aleyhinde açılan davalar ise halen devam etmektedir.
Yine sizlerin de bildiği gibi gerek Mersin yerelinde ve gerekse Türkiye genelinde yurttaşların yüzde 70-80’lik kısmı nükleer santral istememektedir. Sosyal belediyecilik gereğince kentle ilgili alınan kararlarda insan merkezli olunması gerektiği, halkın çıkarlarının gözetilmesi, halkın taleplerinin muhakkak dikkate alınması gerektiği ve çevrenin korunması gerektiği açıktır ve de mutlaktır.
Bundan önceki süreçte konuya ilişkin olarak alınmış olan Belediye meclis kararlarına ve seçim vaatlerinde yer alan ‘Akkuyu’da nükleer santrale karşı duracağız’ vaadine sadık kalınması ahde vefa ve siyasi sorumluluk gereğidir.
Bu nedenle Meclis’inizin hazırlayacağı 1/50 binlik planda Akkuyu nükleer santraline yer verilmemesini santralin yapılmaması için gerekli kararların alınmasını arz ve talep ederiz”.