Hasan Küçük
Mersin Maliye’de çalışan ve Büro Emekçileri Sendikası (BES) üyesi Yusuf Kaya ile Muhbet Taş ve 3 kişi, 2016 yılı Kasım ayında KHK ile ihraç edildi. Bunun üzerine 5 kişi OHAL İnceleme Komisyonu’na itiraz etti. Kaya ve Taş’ın itirazları reddedilirken, 3 kişi için henüz karar açıklanmadı.
Haklarında her hangi bir adli ve idari soruşturma olmayan Kaya ve Taş için komisyonun verdiği red kararına tepki geldi. BES Mersin Şube Başkanı Murat Doğan karara tepki göstermek için sendika binasında Yusuf Kaya ve Muhbet Taş’ında katıldığı bir basın açıklaması düzenledi.
“OHAL FIRSATA ÇEVRİLDİ”
AKP hükümeti 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL’i fırsata çevirerek on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını yargısal süreç işletmeden elinden aldığını ifade eden Doğan, OHAL uygulamasına dayandırılarak çıkarılan KHK’lar ile 4 bin 239 KESK’linin işlerine son verildiğini kaydetti.
Şube eski başkanları Yusuf Kaya ile eski şube Sekreterleri Muhbet Taş’ında bulunduğu 5 arkadaşlarının da 677 sayılı KHK ile ihraç edildiğini anlatan Doğan, ihraç edilen 5 arkadaşımızdan Yusuf Kaya ve Muhbet Taş’ın OHAL inceleme komisyonuna yapmış olduğu itiraz 4 yıl 8 ay sonra karara bağlandı ve hukuksuzluk devam etti. Haklarında her hangi bir adli ve idari soruşturma olmayan Şube yöneticilerimizin sendikal eylem ve etkinlikleri “yasa dışı” ilan edilerek yasa dışı örgütlerle irtibatlandırılıp bir gerekçe yaratılmaya çalışılmıştır” dedi.
“YOKSULLARA YARDIM YAPAN DERNEK KURMAK SUÇ SAYILDI”
Arkadaşlarının kamu emekçileri için yaptığı çalışmaların yasa dışı ve suç sayıldığını anlatan Doğan, “Kurum tarafından komisyona intikal ettirilen yazıda “PKK/KCK eylemlerini öncülük ettiği” gibi akıl ve izan dışı bir ithamla arkadaşlarımızın talebi idarenin görüşü doğrultusunda ret edilmiştir. Keza ret gerekçeleri arasında yer alan “kapatılan dernek/vakıf/sendika” bölümünde Mersin İlinde kurulan “yoksullukla mücadele ve sürdürülebilir kalkınma” derneğinin kurucu üyesi olmak gibi akla ziyan gerekçeler gösterilmiştir. Kurulan bu dernek ildeki dernekler masasınca sürekli denetlenmiş kamu kurumları ile ortak projeler yapmış suç sayılacak bir durum tespit edilmemiştir. Ne yazık ki ödüllendirilmesi gereken bir girişim yoksullukla mücadele suç olarak komisyon kararında yer almıştır” ifadelerini kullandı.
“SENDİKAL FAALİYET SUÇ DEĞİLDİR”
OHAL Komisyonu kararı ile hukuksuzluk devam ettiğini belirten Doğan, “Yoksullukla mücadele derneği üyeliği suç sayılmış, sendikal faaliyetler yasa dışı örgütler ile irtibatlanarak arkadaşlarımızın işe iade talepleri ret edilmiştir. Bu kararda dahili olan herkes elbette tarafsız ve bağımsız yargı önünde birgün hesap verecektir. Arkadaşlarımızın işe iade taleplerinin yargı sürecinde de takipçisi olacağız ve son arkadaşımız bütün hakları ile birlikte işine dönene kadar bu mücadelemiz devam edecektir. Sendikal faaliyet suç değildir. Aslında arkadaşlarımızın şahsında haklarımız için yürütmüş olduğumuz mücadele cezalandırılmak istenmektedir. İnsanca yaşam ve demokratik bir ülke için yürütmüş olduğumuz sendikal mücadelemiz devam edecektir” şeklinde konuştu.
“TARAFSIZ YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER”
İdarenin “başvurucunun PKK terör örgütüne müzahir eylemlere öncülük ettiği, örgüt yanlısı faaliyet yürüttüğü ve örgüt ile irtibatının olduğu” yönlünün görüşünün asla kabul edilemeyeceğini anlatan Doğan, “İdare böyle bir bilgi ve belgeye sahip ise neden bugüne kadar arkadaşlarımız hakkında adli veya idari bir işlem başlatmamıştır. Gerek arkadaşlarımız gerek ise sendikamız bu süreçleri takip edecek, ilgililer hakkında Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunacaktır” dedi.
KAYA: “YASA DIŞI FAALİYETLE İRTİBATLANDIRAMADILAR”
Göreve iade talebi reddedilen Yusuf Kaya ise yıllardır sendikal faaliyet içinde bulunduğunu hatırlatarak, çeşitli sendikalarda ve sivil toplum örgütlerinde aktif görev almasına rağmen devletin güvenlik kurumlarının kendisini yasa dışı bir faaliyetle irtibatlandıramadığını kaydetti.
İdarenin merkeze gönderdiği yazıda kendisinin PKK’ya öncülük ettiği gibi akla ziyan bir karar bulunduğunu anlatan Kaya, “Böyle bir bilgi varsa 657 sayılı kanuna göre hakkımızda suç duyurusunda bulunmaları gerekirdi. Böyle bir şey yapmadılar. Bizlerin kamuda çalışmasını istemiyorlar. Bizi kamudan tasfiye etmeye çalışıyorlar. Emniyetin elinde olmayan hangi bilgi idarenin elinde olurda dosyamıza konulabilir” şeklinde konuştu.
“ARKADAŞLARIMIZ 5.5 YILDIR AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİ”
İhraçlarına gerekçe gösterilen Nar Derneği’ni o dönem o dönemin belediye başkanları, sendika başkanları, şairler, yazarlar, eski baro başkanının içinde bulunduğu 39 kişi ile kurduklarını belirten Kaya, “Bu dernek binlerce yoksulun elinden tutmuştur. Dernek ile ilgili bugüne kadar dava açılmamıştır. Sadece OHAL ile kapatılmıştır. 5 buçuk yıldır ihracız. Ben emekliliğimi doldurdum ama 4 arkadaşım emekliliğini doldurmadı. 5 buçuk yıldır bu arkadaşlarımız açlığa yoksulluğa, işsizliğe mahkum edildi” dedi.
TAŞ: “MERSİN CEZALANDIRILIYOR”
Muhbet Taş ise amacın toplumu sindirmek ve insanları birbirinden uzaklaştırmak olduğunu belirterek, “Emeği yok etmek istiyorlar. Siyasi iktidarın siyasi çizgisi budur. Biz Nar Derneği ile insanlara yoksullara faydalı olmaya çalıyorduk. Biz cezalandırılıyorsak o zaman tüm Mersin cezalandırılıyor demektir. Tüm insanlar cezalandırılıyor. Ben hep yardımseverliğimle tanınıyorum. Bugün yine yardım ederim. Yaptığım suç ise ben bunun arkasındayım” ifadelerini kullandı.