Haber Merkezi
Mersin Tabip Odası’nın 16-17 Nisan 2021 tarihlerinde yapılan Olağan Seçimli Genel Kurulu sonrası yeni yönetim iş başı yaptı. Yeni yönetim ilk iş olarak hükümete 10 acil taleplerinin yerine getirilmesi için çağrı yaptı.
Oda adına yapılan yazılı açıklamada kurulduğu ilk andan itibaren çağdaş, laik, bilimsel, etkin ve demokratik anlayışın hakim olduğu Mersin Tabip Odası seçimini Çağdaş Hekimler Grubu’nun kazandığı başkanlığa da Uzm. Dr. Nasır Nesanır’ın getirildiği belirtildi.
“Emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, yeni dönemde tüm hekimlerle birlikte olmayı diliyoruz” denilen açıklamada,“önümüzdeki iki yıllık dönem, geçmiş 30 yılın birikim ve kazanımlarını göz ardı etmeden yapacakları ile daha da etkin bir mücadele sürecine imza atılacağı vurgulandı.
10 ACİL TALEP İÇİN ÇAĞRI
“Bu dönemde üzüntü ve öfkemizi umuda dönüştürmek için daha çok çalışmamız gerektiğinin bilincindeyiz” diyen hekimler, açıklamasında 20 acil talebe dikkat çekerek, “Sağlık alanının politik ve ekolojik bir alan olduğunu unutmadan hekimlerin yaşama, çalışma ve ekonomik koşullarının düzeltilmesi amacıyla aşağıdaki 10 acil talebimizin gerçekleşmesi için demokratik yollardan her türlü hak mücadelesine gireceğiz.
Sağlık sisteminin temelini koruyucu sağlık hizmetleri oluşturmalıdır. Birinci basamak sağlık hizmetleri güçlendirilmeli, hastalık değil, hastalanmama üzerine kurulu politikalara öncelik verilmelidir. Sağlık sisteminin temelini birinci basamak sağlık hizmetleri oluşturmalı, basamaklı bir sağlık sistemi modeline geçilmelidir.
“BEŞ DAKİKADA SAĞLIK OLMAZ”
Hekimlerin hastalarına yeterli süre ayırmalarını sağlayacak uygun çalışma koşulları sağlanmalı; nüfus başına hekim ve sağlık çalışanı sayısı nitelikli sağlık hizmeti için gerekli ve yeterli düzeye getirilmelidir.
Şehir-şirket hastaneleri politikasından vazgeçilmelidir. Geleceğimizi ipotek altına alan şirketleşmiş hastanelerden vazgeçilmelidir. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri bilime ve toplum sağlığına uygun yapılandırılmış kamu ve üniversite hastanelerinde sunulmalıdır.
Sağlığa ayrılan bütçe artırılmalıdır. Sağlık herkes için parasız olmalı, hekimler emeğinin karşılığını almalıdır. Katkı payları adı altında kalem kalem ücretlendirmeye derhal son verilmelidir. Hekimlerin gelirleri, emeğinin karşılığı, insanca yaşanabilir, emekliliğe yansıyacak tek ödeme olarak sağlanmalı, 7200 ek gösterge uygulanmalıdır.
Etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmalıdır. Çalışma alanları şiddetten arındırılmalı, uygulamada da güvenli hale getirilmelidir.
COVID-19 meslek hastalığı sayılmalıdır. Meslek hastalığı yasası ön koşulsuz çıkarılmalı, tüm sağlık çalışanlarına, pandemi süresince çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalıdır.
Sağlık sisteminin eksikliklerinin sorumluluğu sağlık çalışanlarına yıkılamaz. Sağlık hizmetlerinden kaynaklanan zararlarda hastaların kayıpları kamu tarafından üstlenilmeli; ödenecek tazminatlar, hekim ve sağlık çalışanlarına yansıtılmadan ve vakit kaybedilmeksizin karşılanmalıdır.
Hekimler üzerindeki baskılara son verilmelidir. Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği, mobbing, KHK, arşiv taraması ve güvenlik soruşturması gibi baskıcı uygulamalardan vazgeçilmelidir.
Tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminde nitelik öncelikli olmalıdır. Tıp eğitimi ve tıpta uzmanlık eğitimi alanın uzmanları ve meslek örgütünün önerileri ile nitelikli, uluslararası standartlara uygun hale getirilmeli. Çok sayıda tip fakültesi açılması ve kontenjanların sürekli artırılmasından vazgeçilerek nicelik değil nitelik esas alınmalıdır.
Hekimlerin örgütlenmesi ve haklarını savunmasının önündeki engeller kalkmalı. Başta hekimlerin meslek örgütü Türk Tabipleri Birliği olmak üzere, hekim örgütlerini hedef göstermekten vazgeçilmelidir” denildi.