Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kararnameyle Devlet Denetleme Kurulu'nun yetkilerini genişletti.
Bir tek Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan yeni düzenlemeye göre, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşları, kamuya yararlı dernekler, vakıflar ve birliklerin her türlü ortaklık ve iştirakleri ile kooperatifler de Devlet Denetleme Kurulu'nun denetleme yetkisi kapsamına alındı.
18 Temmuz 2018’de Devlet Denetleme Kurulu yetkilerini sivil toplum örgütleri ve sendikaları kapsayacak şekilde genişleten 5 numaralı kararnameyi daha da genişleten düzenleme tepkiyle karşılandı.
“VAZGEÇİN”
25. Bölge Mersin Eczacı Odası konuyla ilgili yazılı bira açıklama yayınlayarak, iktidara; Kamusal demokratik meslek örgütlerinin bağımsızlığına ve demokratik işleyişine zarar verecek düzenlemelerden vazgeçilmelidir” ifadeleri ile seslendi.
Açıklamada, “15 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan 5 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Devlet Denetleme Kurulu’nun yetkileri genişletilmiş, meslek örgütleri, sendikalar, kamu yararı için kurulan dernek ve vakıflarda inceleme, araştırma ve denetleme yapma yetkisine, idari soruşturma yetkisi de eklenmişti. 20 Ağustos 2021 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Devlet Denetleme Kurulu’nun yetkileri kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütleri, sendika, dernek ve vakıfların her türlü ortaklık ve iştiraklerini de kapsayacak şekilde bir kez daha genişletilmiştir.
“ANAYASAL HUKUK DEVLETİ ANLAYIŞI İLE BAĞDAŞMAMAKTA”
Yapılan bu değişiklik ne yazık ki anayasal hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmamakta, demokratik toplum düzeninin vazgeçilmez unsurları olan kamu kurumu niteliğinde meslek örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının işleyişine denetleme yetkisini aşan şekilde müdahale imkânını beraberinde getirmektedir. Diğer yandan Anayasa’nın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını düzenleyen 135. Maddesi çerçevesinde söz konusu birliklerin idari ve mali denetimine ilişkin kuralların ancak kanunla düzenlenebileceği güvence altına alınmıştır. Kanunla düzenlenebilecek bir alanın kararname ile düzenlenmesi Anayasamıza göre mümkün gözükmemektedir.
Bu doğrultuda kamusal-toplumsal yararı her şeyin üstünde tutan, Anayasa ile güvence altına alınmış meslek örgütlerinin bağımsızlığına ve demokratik işleyişine zarar verme riski doğuran bu düzenlemeden vazgeçilmelidir” denildi.