Haber Merkezi
Arkeolog Hüseyin Adýbelli’nin “Tarsus: Bir Ölümsüz Þehre Dokunmak” adlý kitabý Aratos Yayýnlarý’ndan çýktý.
1993 yýlýnda Tarsus’ta ortaya çýkan antik yol kazýsý için Konya Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden hocasý Prof. Dr. Levent Zoroðlu’yla birlikte Tarsus’a gelen arkeolog Hüseyin Adýbelli, 10 yýl kadar yaþadýðý Tarsus’la ilgili gözlem ve düþüncelerini yazdýðý bir kitabý yayýnlandý.
Edinilen bilgiye göre, Hüseyin Adýbelli’nin “Tarsus: Bir Ölümsüz Þehre Dokunmak” adlý kitap Aratos dergisinde yazdýðý yazýlarýn bir seçki olarak ortaya çýktý.
Arkeolog Hüseyin Adýbelli, kitabýna yazdýðý önsözde þunlarý söylüyor, “Bu kitap için seçilen baþlýklarýndan anlaþýlacaðý gibi hepsi Tarsus’a dokunan yazýlardýr. Bu tercihimde, içinde uzunca bir süre yaþadýðým þehri sahiplenen, onu dert edinen, sorgulayan, kýsaca saðlýklý bir þehirde yaþama arzusuyla sürdürülebilir çözümler getiren yerel bakýþ açýsýný etkin kýlabilmektir. Bir baþka deyiþle, bu koca þehrin görünmezlerini, aksayanlarýný, saklananlarýný, bilinmeyenlerini tarihe dönük mütevazý deðerlendirmelerle pekiþtirmektir. Elbette Tarsus’u bugüne deðin pek çok akademisyen, yerel tarihçi ve uzman isimler kendi kulvarlarýnda yazýp çizdiler, benim amacýmsa tekrara girmeden þahitlik ettiðim kentin son otuz yýlýný bu külliyata eklemektir.
Tabi bu yazýlar þehrin gerçekleriyle yüzleþmek kadar bir yerde Tarsus’un yeniden keþfidir de; þehrin gizemli özünün ve yerel farklýlýklarýnýn ortaya konmasý yeni alanlar ve alternatif çabalar demektir. Tarsus için hayati öneme sahip “yaþanabilir þehir” senaryolarýna katký koyabilmiþsem ne mutlu... Kitabýn Tarsus’a; bu bilge þehre bol ýþýk saçmasý dileðimle…”
Aratos Felsefe Dergisi Yayýn Yönetmeni Uður Piþmanlýk ise, Hüseyin Adýbelli’nin kitapta Tarsus’a dair çok önemli saptamalarda bulunduðunu dile getirerek, “Hüseyin Adýbelli’nin Aratos Felsefe Okulu’nda verdiði derslerin birinde çok güzel bir þey söylemiþti. Ve demiþti ki, “Anadolu’da gidip gezdiðimiz tarihi harabeler, antik kentler ölü kentlerdir. Biz aslýnda mezar olmuþ kentleri geziyoruz. Halbuki Tarsus yaþayan bir kenttir”.
Tarsus, kesintisiz bir þekilde varlýðýný korumuþ sürekliliðini saðlamýþ olarak günümüze ulaþmýþ olmasý nedeniyle yaþayan bir kenttir. Öte yandan tarihsel birikimi ve zenginliðiyle de Hüseyin’in dediði gibi ölümsüz bir kenttir.
Tarsus insaný, Tarsus’a sadist bir sevgiyle yaklaþýyor, severken boðarak öldürüyor. Evet, Hüseyin Adýbelli’nin ölümsüz kent dediði Tarsus öldürülmeye çalýþýyor.
Arkeolog Hüseyin Adýbelli, 1993 yýlýnda antik yol kazýsý için geldiði Tarsus’ta bu kentin topraðýnda çalýþtý, ekmeðini yedi, suyunu içti. Tarsus’un sorunlarýnýn derdine düþtü, yazdý, çizdi, konuþtu. Birçok Tarsusludan daha çok Tarsuslu olarak bu kente dokundu.
Hüseyin Adýbelli, arkeolojik anlamda ve kültürel olarak emek verdiði ve dokunduðu Tarsus’a dair dair yazdýklarýný bu kitapla kalýcý hale getirilmiþ oldu” diye konuþtu.
Hüseyin Adýbelli'nin daha önce Türkçe-Ýngilizce olarak yayýnlanmýþ “Dünden Bugüne Tarsus” adýyla bir kitabý da bulunuyor.