Hediye Eroğlu

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Mart ayı olağan toplantı döneminin ilk birleşimi Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı.

Mersin Limanı’nda yapılmak istene dolgu alanı, Polipropilen Tesisi ve yeşil alanlara yönelik saldırıların öne çıktığı toplantıda, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin, projeye karşı ortak karar için haftaya Pazartesi günü bir araya geleceği açıklandı.

“KENT EKOLOJİK SALDIRI ALTINDA”

Toplantıda konuyla ilgili ilk olarak söz alan CHP’li Abdurrahman Yıldız, kentin son birkaç yıldır ekolojik saldırısı altında olduğunu söyleyerek, “En uzun ve en güzel sahil bandına sahip, ama aynı zamanda bir tarım ve turizm, lojistik, sanayi kenti olan Mersin’in bu nimetlerini ne hikmet ise bir türlü olması gerektiği gibi değerlendirip, yapılması gerekenleri yapmıyoruz.

Karmaşa içerisindeyiz. Sahil bandımız ciddi bir saldırı altında.

Batıda turizmin olduğu bölgelerden kovulan balık çitliklerinin onlarcası Anamur’dan Mersin’e kadar adım adım ruhsat alıyor. Balık çiftliğinin kurulduğu yende hem çevre kirleniyor hem balıkçılık ve turizm ölüyor.

Yine Akkuyu’na yapılması düşünülen Nükleer Güç Santrali yine bir başka saldırı. Yüzlerce dönüm arazi üzerine binlerce metrelik bandı kullanılmaz hale getiriliyor.

Öte yandan Göksu Deltası’nda yapılması düşünülen meclisten de oy çokluğuyla geçen tersane deniliyor ama gemi söküm tesisi, aspestli gemilerin söküleceği, o bölgenin zehirleneceği, tarımın, turizmin biteceği başka bir saldırı.

Bu tarafta Polipropilen Tesisi gündemde. Bu da kentin doğasına, havasına, suyuna saldırı. Şimdi gündemimiz yine sahil bandımıza yönelik Mersin Limanı’nın genişletilmesi projesi. Mersin’e daha modern bir liman yapılmasına bu kentteki hiç kimse karşı değil. Bizim karşı olduğumuz doğal değerimiz olan konteyner havuzuna çevrilmesidir. İnsanların kullanımından çıkartılıp doğal güzelliğinin yok edilmesi bizim karşı çıktığımız nokta.

Niye böyle bir hızlı ve saldırı içindeyiz anlamış değilim. Bunların çoğu da merkezi kararlar ile geçirilen şeyler yani Mersin halkının bunlarda bir dahili yok. Hiç kimse gelip bunları istiyor musunuz diye sormuyor.

Hepsinin de kümülatif birleştiği şey; ‘İstihdam, sanayi yapıyoruz siz buna neden karşısınız?’. Hayır, bu kent hem tarım, hem turizm, hem sanayi, hem de lojistik kenti olabilir. Fakat bu kenti biz ne hikmet ise bu doğal değerlerini yok etmeye dönük bir çaba içerisindeyiz. Lütfen artık biraz bu huyumuzdan vazgeçelim. Bu liman meselesini yeniden düşünelim. Mersin’e yeni bir liman kazanalım. Neden eski limanı kentin önüne bir bariyer olarak dikelim?” dedi

“İNŞAAT BAŞLAMIŞ”

Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da, Mersin Limanı ile ilgili TMMOB İl Koordinasyon Kurulu’nun bir raporu var. oldukça ayrıntılı bir rapor. Alternatif ileri sürülüyor. Dünyada Barselona Limanı’nın konteyner stok alanı geçmişte sahildeyken daha geri plana alındı. Bu sayede Barselona’nın dünyanın turizm yönünden en ileri kentlerinden biri oldu. Daha seçenekler var. İlla da deniz kenarında olması şart değil. Ki bu 20 yıldır Mersin’in önüne merkezi hükümetçe konulan bir şey zaten; dayatılan, ne bizim Büyükşehir’in ne bizlerin haberi var. Zaman zaman bunu Mezitli’de örneğini yapıyoruz. Mecliste grubu bulunan tüm partilerle ortak bir değerlendirmesi ile ortak bir karar alması halinde bazı yaptırımlar olabilir. Duyumlarımıza göre bazı haleler yapılmış ve hatta bazı inşaatlara başlanmış. O yüzden gecikmeden merkezi hükümetin bu dayatmasına karşı sizin öncülüğünüzde tüm meclis üyesi arkadaşların araştırması ile bilimsel olarak çözüm yolu üzerinde durmak gerekir” diye konuştu.

“ONU YAPMAYALIM, BUNU YAPMAYALIM NE YAPACAĞIZ?”

Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz da, kişisel fikrinin liman ile ilgili kamuoyunun daha iyi bilgilendirilmesi gerektiği olduğunu vurgulayarak, “Rasyonel düşünülmeli. Zira 1950’lerden beri konteyner taşımacılığı hızla büyüyüp geliyor, özellikle pandemiden sonra konteyner taşımacılığı çok daha fazla önem kazanmış durumda. Hayat bir denge üzerine gidiyor. Ürüten toplumlar dünyada öne çıkıyorlar. Dünyada liman hizmeti nedeniyle bir çok kent var. Bu noktada kentimiz açısından en az zararla atlatılabilecek bir mendirek uzatılması söz konusu. Bu konuda MIP veya PSA ile bir temasım olmadı ama kentimizi ilgilendirdiği için araştırdım, en rasyonel kararın verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem iş, üretim, istihdam lazım diyoruz onu yapmayalım, bunu yapmayalım ne yapacağız? Tüm kent olarak bir araya gelip doğru bilgilendirme ile ne yapılması gerektiğine karar verilmeli” dedi.

SEÇER’DEN, YILMAZ’A “İTİRAZINIZ YOK” ÇIKIŞI

Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise burada araya girerek, “Anladığım kadarıyla Afşın başkan limanın genişlemesine bir itirazınız yok. Çünkü bizim destekleme daha doğrusu konuşmanızı açma adına söyleyeceğim; iş yok, aş yok, istihdam alanları yaratmamız lazım. Katılıyorum zaten onun için de ikinci liman projesi var.

Konteyner taşımacılığı önem arz ediyor, kentimize ticaret, iş, aş lazım. İtirazımız yer seçimine. Daha uygun bir yer olmasına. Yoksa genişlemeye, liman kapasitesinin artmasına bir itirazımız yok” dedi.

Başkan Yılmaz ise, “Önemli olan Mersin, kent insanına bunun yansıması, kesin olsun olmasın demiyorum ama gerekli bilgiler verilmeden aleyhe veya lehe bir kamuoyu oluşturulmasının doğru olmadığını söylüyorum” yanıtı verdi.

“MERSİN LİMANI’NIN YÜZDE 90’I YABANCILARIN ELİNE GEÇMİŞTİR”

CHP’li Özgür Emre de, Mersin Liman’nını, 2007’de 36 yılında 755 milyon dolara özelleştirildiğini anımsatarak, o dönem limanın yüzde 50’si Afken Holding’e aitken, yüzde 50’sinin Singapurlulara ait olduğunu anımsattı. Emre, “Afken Holding, 2017’de yüzde 50 hissesinin yüzde 40’ını Avustralyalı bir altyapı fonuna devretmiştir. Mersin Limanı’nın yüzde 90’ı yabancıların eline geçmiştir.

755 milyon dolara alınan Mersin Limanı 3 katı değere ulaşarak, 2 milyar 172 milyon TL olmuştur. Afken Holding hisse oranı yüzde 10 olmasına rağmen imtiyazlı yönetim kurulu başkanlığını sürdürerek yeni büyük karlar peşindedir.

Devir sözleşmesi açık ve nettir; rıhtım ve açık alanlar, devre konu olan menkul ve gayrimenkuller bellidir, 176 dönüm alanı büyütmek sözleşmeye aykırıdır. Fazla kazanç peşine düşülmüştür. İşletmeci firma plan değişikliği ile ilgili Büyükşehir Belediyesine başvurmadan direk Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvurmuştur. Bakanlık, Mersin Büyükşehir’e2018’de görüş sormuş ve red kararı yanıtı almıştır.

Mersin halkının iradesi yani meclisin red kararı 2 bin 200 sayfalık ÇED dosyasında kendine yer bulamamıştır. Firma adeta Mersin’in sahibi, kentin red kararına rağmen dolgu yaparak alan büyütmek istemektedir. Polipropilen tesisi ne ise MIP’in yapmak istediği, balık çiftlikleri, 100. Yıl, Davultepe, nükleer santral budur. Ankara bu sesi duymalıdır.

“MERSİN’İN İHTİYACI OLAN KONTEYNER LİMANI”

Mersin’in ihtiyacı ana konteyner limanıdır, mevcudun genişletilmesi değildir. Planlarda ana konteyner limanı yer almaktadır. Liman yeni planlarda yer almıştır. Mersin ana konkeyner limanı ile geleceğe, dünyaya hizmet edecektir. Mevcut limanın kapasitesi 2 milyon 2 TEU iken konyener limanının ki 6 katı olacak ve 6 kat istihdam sağlayacaktır.

Mersin Limanı yıllık kapasitesini 2 milyon TEU’nun üzerine çıkarak, yük kapasitesini doldurmuştur. Hamdi Akın limanın yıllık kazancı dışında liman değerini 3 katına çıkartarak Türkiye’yi ve Mersin’i oyalamaktan vazgeçmelidir. Mersinliler Mersin Limanı genişletilerek ilave kazanç peşinde koşan Hamdi Akın’ınkini değil konteyner limanı istemektedir.

Başkan Vahap Seçer ise “Liman konusunda daha önceki dönemde de meclis olumsuz görüş vermiş ki yine bir karar versin bu konuda ve zaten bir hazırlığımız da var. Önümüzdeki toplantılara getireceğiz” dedi.

TAT’TAN, ORTAK DURUŞ DESTEĞİ

MHP’li Meclis Üyesi Mahmut Tat ise limanın büyüme talebine şehircilik adına bakmak gerektiğinde şiddetle karşı çıkmak gerektiğini söyleyerek, “Proje kapsamında kurvaziyer gemileri gelecek ise oradaki giriş çıkışlar ister istemez Atatürk Parkı’ndan olacak. Biz şehirdeki zaten yükünü kaldıramadığımız bu alanın batı değil de sözleşme gereği büyümenin batı tarafına yapılması konusunda biz bunu daha sağlıklı tartışabilirsek iyi olur. Tartışalım, meclis olarak bir duruş sergilemekte fayda var” dedi.