HEDİYE EROĞLU
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom tarafından Mersin’de inşa edilen ve Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nde yürütülen çalışmalara ilişkin medya bilgilendirme semineri düzenlendi.
Bir otelde düzenlenen seminerde Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh, açıklamalar yaparak soruları yanıtladı.
‘EN GÜVENİLİR NÜKLEER’ İDDİASI
Projenin 4 güç ünitesinden oluşacağını ve toplamda 4800 saat-megavat güce sahip olacağını anımsatan Sergey Butckikh, “Eminim ki bu nükleer santral dünyanın en güvenilir nükleer tesisi olacak. Çünkü kullanacağımız Akkuyu’da reaktör tipleri hali hazırda 4’ü Rusya’da biri de Belarus’ta olmak üzere 5 tanesi dünyada işletmeye sunulmuş durumda” dedi.
Santralde yeni nesil bir teknoloji kullanılacağının altını çizen Sergey Butckikh, “3 artı nesil teknoloji kullanılacak olup santralin işletme ömrü 60 yıl olup 20 yıl daha uzatılabilecek.
Bu gerekçelere dayanarak inşa edeceğimiz nükleer santralin en güvenilir nükleer santral olacağını söylemekten hiç çekinmiyorum “dedi.
8 BİNİ İŞÇİ ÇALIŞIYOR, TÜRK ÖĞRENCİLER NÜKLEER UZMANI OLARAK EĞİTİLİYOR
Projede Türk şirketlerin yer alması için çok büyük olanak ve fırsatlar sunulduğunu da belirten Genel Müdür Yardımcısı Butckikh, “400’ün üzerinde büyük şirket projede hali hazırda görev alıyor. Yine inşaat sahamızda şuanda 8 binin üzerinde işçi istihdam ediliyor. İşletme döneminde de yaklaşık 4 bin insanın istihdamı sağlanacak.
Projemiz kapsamında önemli bir diğer husus; santralimizde istihdam edilmek üzere özel eğitim programı uygulanmasıdır. Türk vatandaşları arasından seçilenler de eğitilerek daha sonra santralde istihdamları öngörülmektedir. 600 kişi Rusya’da eğitilecek ve uzman olarak yetiştirilecektir. Bu program kapsamında hali hazırda bugün itibariyle 146 uzmanımız Rusya’da eğitimlerini tamamlamış ve şirketimizi bünyesinde istihdam edilmektedir. 43 Türk vatandaşı da eğitimlerini tamamlamış ve diplomalarını almışlardır. Bunlardan 3’ü Mersin bölgesindendir” dedi.
3 ÜNİTE İÇİN ÇALIŞMALAR HIZLA SÜRÜYOR
Nükleer santralin faaliyete geçtiğinde tüm Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak kapasitede olacağını aktaran Sergey Butckikh, “Birinci ünite ile ilgili tüm çalışmalar tam kapasite ilerliyor. 8 Nisan 2020’de ikinci ünitenin yapımı için resmi olarak ruhsat alınmış ve yapımına geçilmiştir. 3 Mayıs 2020’de de 3’üncü ünitenin çukur kazısı için sınırlı çalışma izni alarak çalışmalara başladık. Şuanda inşaat sahamızda 3 ünite çalışmalar önceden onaylanan program kapsamında devam etmektedir.
İnşaatın yanı sıra ekipman imalatı da devam ediyor. Artık 400’ün üzerinde imalat fabrikalarında birinci ünite için ilgili ekipmanların imalatına başlanmış durumda.
Geçen sene son aylarında tribün ekipmanın da son aşamasına gelindi, inşaat sahasına sevkıyatının da içinde Mart ayında gerçekleşmesini bekliyoruz. Fransız üretimi tribün daha güçlü teknik özelliklere sahip bir ekipmandır.
Bir diğer önemli ekipmanda boru hatları ki bunlarda Rusya’da imal ediliyor. Yaz aylarında basınç kabının kurulumunu yaptıktan sonra gerekli elementleri tasarımda öngörülen yerlere kurulumu yapılacak.
Tüm bu işlerin yanı sıra gerekli izin çalışmalarını da sürdürüyoruz. Örneğin 4’üncü ünite içinde geçen yıl 12 Mayıs’ta başvuru yapıldı. Yine Kasım ayında da 3’ünite için inşaat lisansı alındı. İnşaat lisanslarının alınması 3’üncü ünitenin inşaatına geçilmesi için gerekli tüm hazırlıkların tamamlandığı anlamına geliyor” dedi.
SERT ÖNLEMLER İLE PANDEMİDE İNŞAAT BİR GÜN BİLE DURMADI!
Covid 19 kapsamında pandemi döneminde yaptıkları çalışmalara da değinen Sergey Butckikh, “Bu koşullar ortaya çıktığında proje sahibi olarak ne gibi zorluklar ile karşılaşabileceğimizi tasarruf edebiliyorduk. Projemizin durmamasını sağlamak adına ilgili tedbirler ve önlemler almamız gerektiği bilinciyle bazı şeyleri gözden geçirdik, bazı şeyleri zamanında ve doğru yapabildiğimiz için büyük başarı var projede. 2020 yılı için neler planlamışsak hangi inşaat programında ki anahtar olayları belirlemişsek hiç birinden sapmadan zamanında gerçekleştirebildik. Bu sadece Akkuyu Şirketi’nin değil kompleks bir başarıdır.
Pandemi ile hepimiz karşı karşıya kaldık. Bizler, ailelerimiz. Aldığımız bazı sert önlemler inşaatın bir gün bile durmamasını ve başarıya ulaşmamızı sağladı” diye konuştu.
“ÇATLAĞA ÇATLAK DEMEYELİM!”
Açıklamalarının ardından soru cevap bölümünde gazetecilerin merak ettiği konulara yanıt veren Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh, zemin çatlağı ile ilgili soruya şu yanıtı verdi; “Çatlak diye tabir etmemizi gerekiyor. İnşaatın ne kadar zor bir teknolojik süreç ile gerçekleştiğini zaten anlattım. Beton harcının oluşumundan en ufak detaylara kadar kullanılan malzemelerin farklı hesaplar kullanılarak yapılan bir çalışmadan bahsediyoruz. Burada çok sayıda farklı malzeme kullanıyoruz. Bu malzemelerin ısı takibi mutlaka yapılmalı.
Bu kadar kapsamlı bir tesisin inşaatında elbetteki öngörülen tasarımda izin verilen bazı boşlukların oluşması gayet doğal ve inşaat sürecinde meydana gelebilecek hususlar. Bu tür hususlar ortaya çıktığında bunların onarımının ne şekilde yapılacağı da proje uygulama belgelerinde yer alıyor.
İnşaat sahasında hali hazırda bağımsız yapı şirketleri var. Onlar tüm bu süreçleri çok sıkı bir şekilde denetliyorlar. Ortaya çıkabilecek boşluklarda kullanılan teknolojinin ne kadar doğru ve hesaplamaların nasıl seçildiği bir daha o b boşluklar ortaya çıkıyor ki bu da proje bir teknolojinin ispatıdır bizim için”.
“FİYAT YÜKSEK DEĞİL”
Santralde üretilecek enerji için alım garantisi verilen 12,35 centlik ücretin yüksekliği ile ilgili iddialara da Sergey Butckikh’in yanıtı; “Bu çok yüksek bir fiyat değil. Sabit olmakla beraber şunun bilincinde olmalıyız ki belirlenen fiyat hükümetlerarası anlaşmanın imzalandığı tarihte belirlenmiştir.
İçinde bulunduğumuz dönem ekonomiyi ve artan nüfus oranını dikkate alırsak dünyada ki bir çok ülkeler karbondioksit kaynaklı elektrik üretiminden vazgeçtiğini ve elektrik ihtiyacının giderek artacağını dikkate alırsak bu fiyatın yüksek fiyat olduğunu söylemek doğru olmuyor.
Bahsettiğiniz bu fiyat sabit bir fiyattır. Dolayısıyla bu fiyat anlaşma kapsamındaki süre içinde her hangi bir şekilde revizeye uğramayacaktır.
Nükleer santralin inşaat aşamasının tamamlanıp üretime geçildiğinde bu fiyatı dünya piyasası ile kıyasladığınızda hiçbir şekilde yüksek fiyat demek doğru olmayacaktır.
Altını çizerek söylemek isterim bu fiyat sabit olup 15 sene içinde hiçbir şekilde revize edilmeyecektir. Bu sözleşmenin şartlarından biri” oldu.
YAŞAM ALANLARI YAPILIYOR
Bölgede santral çalışanları için inşa edilen yaşam alanlarındaki çalışmalara ilişkin soruya da Sergey Butckikh şöyle cevap verdi; “Geçen yıl Büyükeceli’de 2,5 km mesafede bir yaşam kompleksi ile ilgili proje için çalışmaya başladık. Yaşam merkezinin ilk etabında yaz aylarının başında kullanıma geçilecek. Lojmanlardan oluşacak bu yaşam alanı 3 bin 500 kişi alacak şekilde tasarlanmıştır”.
1 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPILDI, YEREL FİRMALARA ANCAK YÜZDE 40’I DÜŞTÜ
Sergey Butckikh, projenin Türkiye ekonomisi katkısı ve yerli firmalarla çalışmalara ilişkin soruya da şu yanıtı verdi; “Projeye yapılan yatırım geçen sene itibariyle Türkiye ekonomisine 1 milyar dolarlık bir yatırım yapıldı. Yatırımların yüzde 40’ının üzerindeki hacim yerli piyasadan temin edildi yani buradan satın alındı. İhtiyacımız olan kalitedeki malın tedarik edilmesi önemli bir husus. Türkiye’den tedarik ettiğimiz inşaat malzemelerinin kalitesi oldukça yüksek. Ama diğer taraftan fiyat politikasını da göz ardı edemeyiz. Çünkü maliyet çerçevesinde yapılan bir proje. Yerli piyasadan tedarik ettiğimiz ürünler için Malzeme Bilim Kurulu olarak TSE inceleme yapıp, belgeleyerek projede kullanılmasına izin veriyor”.
BAĞIMSIZ DENETÇİLER: “SAHADAYIZ”
Seminerde daha sonra Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde bağımsız denetim gerçekleştiren Fransız mühendislik şirketi Assystem uzmanları mevzuat ile ilgili bilgilendirme yaptılar.
Uzman Alexia Sergeant, “Assystem, Fransız bir şirket ve nükleer alanında 50 yıldan fazla bir süredir deneyimi var. Bugün 15 ülkede çalışıyoruz. 60 binden fazla çalışanımız var. Assystem olarak karbondan arındırılmış enerjinin gelecek için önemli olduğunu, nükleerin de karbonsuz elektrik için çok önemli bir rol üstlendiğine inanıyoruz. Nükleer alanında ki tüm döngü ile ilgileniyoruz. Assystem, Türk Nükleer Kurumu tarafından belgelendirilmiştir ve 2017’den buyana Akkuyu’da denetim yapıyoruz.
İnşaatın, tesisat ve montaj işlemlerinin uygunluğunu kontrol ediyoruz. Doğrudan Türkiye Nükleer Düzenleme Kurulu’na rapor veriyor, düzeltici,i iyileştirici eylemlerin yapılmasını sağlıyoruz. Bu kontroller teknik referanslara dayalı olarak yapılıyor” dedi.