HEDİYE EROĞLU

Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanı’nın tartışmalı ihalesine bir tepki de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den geldi. Dün TBMM’de gerçekleştirilen grup toplantısında konuşan Akşener, ekonominin hızla uçuruma sürüklendiğini söyleyerek, iktidara sert sözlerle yüklendi.

Akşener, “Sağlıkta reform dedin, kamu hastanesi bırakmadın. Eğitimde reform dedin, öğretmenleri mevsimlik işçiye çevirdiniz. Bürokraside reform dedin, memurluğu ekabir partililere peşkeş çektiniz. Demokraside reform dedin, tek adam rejimini kurdunuz. Milletin derdi tencereyi kaynatmak, senin derdin sarayda sefa sürmek. Kendi koltuğunu kurtarmayı, bu millete reform diye pazarlamayı artık bırak Sayın Erdoğan.

Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Atılacak adımlar belli. İş ve dış siyasetteki en küçük dalgalanmada piyasa daha fazla faiz talep edecektir. Bu iktidar sayesinde Türkiye'nin sorunları yapısallaştı. Yapısal tıkanıklık ancak yapısal müdahalelerle açılabilir. En büyük yapısal çözüm Partili Cumhurbaşkanlığı siteminden vazgeçmektir. Salgının yeniden arttığı bu günlerde gelir kaybına uğrayan küçük esnafımıza, mutlaka, karşılıksız ve doğrudan gelir transferi yapılmak zorunda” dedi.

‘VARSA YOKSA BENİM 5 MÜTEAHHİDİM’
Ekonominin rekabet gücünün arttırılması, iş ortamının iyileştirilmesi güvenin yeniden tesis edilmesi gerektiğini vurgulayan Akşyener, “Deviz giderlerinin mutlaka azaltılması gerekiyor. Bunun için de ithal malların Türkiye’de üretimine yönelik adımlar atılmalı. Mesela dövize endeksli garantili inşaat işleri durdurulmalı, yapılmış sözleşmeler gözden geçirilmelidir. Ticari sır denilerek sözleşmeler saklandığı için sağlıklı bilgi alamıyoruz, tüm soru önergelerine kesinlikle gerçek ve doğru cevap alamıyoruz. Ancak öğrenebildiğimiz kadarıyla Hazine Garantili Kamu Özel İşbirliği Projeleri için sadece Karayolları Genel Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı bütçelerine 30 milyar TL ödenek koyan iktidar, 5 milyon kişinin istihdam edildiği tarım destekleri için 22 milyar TL ödenek lütfetmiş. Üstelik tarıma ayrılan destek miktarında artış da yapılmamış. Nede olsa Türkiye’de maliyetler hiç artmıyor, her şey aynı. Enflasyonumuzda sıfıra yakın. Ağalar sarayda öyle görüyor herhalde. Eski damat bakanın ruh ikizi tarım bakanı da bunlara bakmıyor zaten.

Özellikle üretim açığı olan bu yüzden ithal etmek zorunda kaldığımız ürünlere prim desteği vermezsek, ithalata nasıl önleyeceksiniz? ‘Varsa yoksa benim 5 müteahhidim’ dedikçe elbette ithalatı önleyemezsiniz” dedi.

“UÇSA DA UÇMASA DA İHALEYİ ALAN ŞİRKETE YILLIK 12 MİLYON YOLCUNUN HİZMET BEDELİ ÖDENECEK”

Müteahhitler ile ilgili eleştirilerini Uluslararası Çukurova Bölgesel Havalimanı ihalesini destek vererek sürdüren Meral Akşener, “Bakın size çok sıcak bir önek vereyim. Daha birkaç gün önce yılan hikayesine dönen bir ihale tekrar edildi. 9 yıl önce 357 milyon Avro’ya ihale edilen Çukurova Havalimanı’nda altyapı işlerinin yüzde 85’i tamamlanmıştı. Ancak ihaleyi alan şirket iflas edince, inşaat durdu. Ve bu yılın başında ihale yenilendi. O meşhur 5 müteahhitten 3’ünün girdiği ihaleyi bir başka firma kazandı. Ama bir süre sonra Ulaştırma Bakanı görevden alındı ve ihale iptal edildi. Şaşırdık mı? Şaşırmadık! Konu mahkemelik oldu. Bu gelişmelerin ardından geçtiğimiz Cuma günü yenilene ihale bu kez bambaşka bir firmaya gitti. Bu sefer o 5 müteahhit ihaleye girmedi. Altyapısının yüzde 85’i tamamlanmış olan havalimanı inşaatı 9 yıl sonra bu defa 300 milyon Avro’ya ihale edildi. Peki Çukurova Havalimanı için verilen yolcu garantisi kaç biliyor musunuz? 12 milyon kişi. Yani uçsa da uçmasa da ihaleyi alan şirkete yıllık 12 milyon yolcunun hizmet bedeli ödenecek. Kim ödeyecek? Elbette milletimiz ödeyecek. Bu arada bu havalimanının yanı başında Adana Şakirpaşa Havalimanı var. Onun yıllık yolcu kapasitesi 5 milyon kişi. Yanı başındaki hem de yoğun bir havalimanı bile yılda 5 milyon yolcuya hizmet verirken ikinci bir havalimanına yılda 12 milyon yolcu garantisini hangi akla hizmet verebiliyorsunuz?

“HAYATI İHALELERDEN, EKONOMİYİ DE İNŞAATTAN İBARET SAYIYORLAR”

İşte sözünü ettiğim tam olarak bu. Bir türlü önce millet diyemiyorlar. Hayatı ihalelerden, ekonomiyi de inşaattan ibaret sayıyorlar. Milleti düşünmeyip sefa sürmek dışında önceliği olmayanlar doğal olarak itibardan tasarruf etmiyorlar. Ben tarihçiyim, 27 yıldır aktif politika yapıyorum. Ne Osmanlı’da ne Cumhuriyet tarihinde böyle bir cümle hiç duymadım; ‘itibardan tasarruf olmaz’. Bu döneme ait hem kendilerine fakir deyip, hem itibardan tasarruf olmaz denilen bir çelişkiler manzumesi. Acı reçete sundukları milletin gözünün içine baka baka günlerini gün ediyorlar. Ne siyasetlerinde ne dillerinde insan yok. Bunları onlarda görüyorlar, biz görmeyelim diye gündemi abuk sabuk ediyorlar. Kendilerini yalanlar ile oyalamaya çalışıyorlar. Bize de her geçen gün daha çok yalan söylüyorlar. Gerçeğin sesini iftiralarla uydurma hikayelerle bastırmaya çalışıyorlar” dedi.