Haber Merkezi
HDP Mersin Milletvekili Dr. Rıdvan Turan, mülteci işçilerin sorunlarını meclis gündemine taşıdı.
Konuyla ilgili Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması için soru önergesi veren Turan açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Uluslararası koruma başvuru ve statü sahiplerinin sağlık sigortalarının kayıttan bir yıl sonra kapatılması ve sadece özel ihtiyaç sahibi olarak değerlendirilen kişilerin sigortasının devam etmesine dair 06.12.2019 tarihinde Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) 89. Madde, 3. fıkra (a) bendinde bir değişiklik getirilmiştir. Bu değişiklik ile, Türkiye’nin çeşitli illerinde uluslararası koruma sahiplerinin sigortaları kapatılmaya başlanmıştır. Çalışma izni alamayan, düzenli geliri olmayan, üstelik zorunlu göçün yol açtığı birçok fiziksel ve psikolojik sağlık sorunu yaşayan yüzbinlerce kişinin, temel bir hak olan sağlık hakkına erişimi bu yolla engellenmiş ve korona virüsü ile mücadelede daha ağır koşullar ve riskler ile karşı karşıya kalmışlardır.
“HALK SAĞLIĞI PROBLEMİ HALİNE GELEBİLİR”
İlgili kanun değişikliği ile genel sağlık sigortaları iptal edilen uluslararası koruma statü/başvuru sahiplerinin, korona virüsü belirtileri dahil bir sağlık sorunuyla karşı karşıya kalmaları halinde bir sağlık kuruluşuna erişememe ihtimali doğmuştur.
Böyle bir durum, sağlık sorunu yaşayan kişi için ciddi ve hayati riskler doğurabileceği gibi, yaşamakta olduğumuz salgının yayılmasına ve bir halk sağlığı problemi haline gelmesine sebep olabilecektir.
Diğer yandan, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, salgın tedbirleri gerekçesiyle geri gönderme merkezlerine alınan yabancıların on dört gün boyunca salıverilme ve sınır dışı işlemlerinin gerçekleşmeyeceğini belirtmiştir. Ancak iktidar açık kapı politikalarıyla mültecileri sahil şeritlerinden Yunanistan’a geçmeye teşvik etmektedir.
Bununla beraber İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi yaptığı açıklamayla İstanbul’da bazı mülteci ve göçmenlerin, Covid-19 şüphesi ile hastanelere yaptıkları başvuruların kimliksiz-kayıtsız olmaları sebebiyle kabul edilmediğini aktarmıştır.
SALGIN SÜRECİNİN EN RİSKLİ GURUBU: SURİYELİLER
Türkiye’de 1,4 milyon civarında mülteci işçi çalıştığı düşünüldüğünde yevmiye usulü, güvencesiz ve sağlıksız koşullarda çalışmak zorunda kalan mülteciler, salgın sürecinde en riskli gruplar arasında yer almaktadır. Evlerde kalabalık bir nüfus ile yaşamak zorunda da kalan mülteciler için sağlık sisteminin işlememesi, hızlı bir şekilde yayılan koronavirüs salgını karşısında mülteciler için çok büyük bir tehlike arz etmektedir. Mülteci işçilerin büyük bölümü de çocuk işçilerdir. Esenyurt, İkitelli gibi devasa sanayi bölgelerinde yevmiye usulü güvencesiz çalıştırılan çocuk işçiler; ciddi sağlık sorunları ile de karşı karşıya kalmaktadır.”
BU SORULAR YANIT BEKLİYOR
Turan, Bakan Selçuk’un şu sorulara yanıt vermesini istedi; “Salgın sürecinde mültecilerin güvencesiz ve sağlıksız çalışma koşullarına karşılık Bakanlık olarak hangi tedbirleri aldınız. Mültecilerin sağlık hakkının engellenmesi ve sağlık kuruluşlarına erişememesiyle ilgili salgına yakalanan mültecilere yönelik hangi çalışmaları yapıyorsunuz.Geri Gönderme Merkezi ve Geçici Barınma Merkezleri’nden salgın nedeniyle karantinaya alınan kaç kişi vardır. Geri Gönderme Merkezi ve Geçici Barınma Merkezleri’nde kalan göçmenlerin salgına karşı önlemleri alınmış mıdır. Kamplarda karantina için uygun ortam hazırlanmış mıdır. Salgın ortamında ‘Non-refoulement /Geri Gönderme Yasağı’ ilkesine uyulmakta mıdır?”