GİZEM EKİCİ

Akdeniz Mersin Ziraat Odası; Ocak ayında sel, Şubat ayında don, Mart-Nisan aylarında fırtına ve dolu, Mayıs ayında dolu, sıcak hava ve poyraza gibi afetlere maruz kalan çiftçiler hakkında bir açıklama yaptı. 2020 yılının çiftçiler için çok zorlu geçtiğini kaydeden Akdeniz Ziraat Odası Mersin Şube Başkanı Turgut Demir, oda olarak çiftçilerin yanında olduklarını kaydederek, “Üretmezsek tükeniriz” mesajını verdi.

Çiftçilerin ne kadar felaket varsa yaşadığını kaydeden Demir, “Ardından ihracı yasak ve ön izne bağlı mallar tebliğinden yapılan değişikle soğan ve patates yurt dışına satışına kısıtlama getirilmiş, ön izne bağlanmıştır. İhracat yasaklanırken ithalat devam etmiş hasat öncesi başlayan ithalat üreticiye zarar vermiştir. Patates 30-40 kuruşa, soğan 60-70 kuruşa gerilemiştir. Patates ve soğanlar depolarda çürümeye başlamıştır.  Akabinde ihracata kısmi izin verilmiş fakat ihraç izninin geç açıklanması ve kısıtlı miktarda izin verilmesi birçok pazarın kaybedilmesine yol açmıştır. Bir yandan depolamayı özendirmek için soğuk hava depolarının kurulmasına hibe kredileri verilerken diğer yandan da bu ürünlerin depolanmasının engellenmesi ne kadar doğru bir karardır?” diye sordu.

“LİMON ÜRETİCİLERİ İÇİN 2020 YILI KAYIP YIL OLMUŞTUR”

Covid-19 pandemisinin ardından limona talebin arttığını belirten Demir, “Normal şartlarda 20 Nisan itibari ile Arjantin, Güney Afrika, Mısır gibi ülkelerin limonları Rusya ve Ukrayna pazarına ulaşmış olacağından fiyatlarda düşüş yaşanması kaçınılmazdı. Buna rağmen 7 Nisan 2020 tarihinde de Resmi Gazetede yayımlanıp 7 Nisan-31 Ağustos tarihleri arasında limon ihracatının ön izne bağlanması üreticilerimizi sıkıntıya sokmuştur” dedi. Daha sonra hatadan dönülmüş olduğunu kaydeden Demir, “10 bin tonluk limon ihracatının izni için firmalardan talep alınmıştır. Her ne kadar 600 firma 100 tondan 60 bin tonluk ihracat için ön talepte bulunsa da 20 Haziran 2020 tarihine kadar sadece 3 bin-3,5 bin tonluk ihracat gerçekleşmiştir. Bayram sonrası firmalar Mayer cinsi limon hasadına başlamış bulunmaktadır. Depolarda iç tüketimden daha fazla limon bulunmaktadır. Doğru çalışma ile ihtiyaç fazlası limon ihraç edilmeliydi. İhracat yolları kapalı olduğu için limonları depolarda ciddi derecede çürümeye maruz kalan limon üreticileri için 2020 yılı kayıp yıl olmuştur” dedi.

“PAMUKLU VE DEĞİRMENÇAY FAALİYETE GEÇMELİ”

Üreticilerin sorunlarından diğerinin de sulama olduğunu belirten Demir, “Mersinli Üreticilerin yüzünü güldürecek projelerden biri olan 2010 yılın da temeli atılan Pamukluk Barajı Sulama Projesi, yapımı 2017 yılında bitmesi gerekirken hala devam etmektedir. Pamukluk Barajının faaliyete girmesiyle 185 bin dekar alan cazibe ile sulanabilir hale gelecektir. Mersin sulama birliği hizmet alanı içerisinde olan 75 bin dekarlık arazinin sulama enerji maliyeti şuanda 10 milyon civarında olup ayrıca çiftçimizde kanallardaki suyu tarım arazilerine ulaştırmak için 10 milyon lira enerji bedeli ödemektedir. Yani 75 bin dekar alanda tarımsal üretim yapabilmek için 20 milyon liralık enerji bedeli ödenmektedir. Normal şartlarda 185 bin dekarlık tarım arazisinin sulanabilmesi için gerekli olan enerji bedeli 50 milyon lira olacakken barajın faaliyete geçmesiyle bu maliyet ortadan kalkmış olacaktır. Aynı durum devam etmekte olan Değirmençay Barajı inşaatı içinde geçerli olup Barajın tamamlanmasıyla toplamda 31 bin 310 dekar tarım arazisinin sulanması sağlanacaktır. Değirmençay barajı 37,5 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip olup su tutmasıyla bölgedeki sulu tarım ile birlikte hem tarladaki verim artarak yörede ürün çeşitliliği sağlanmış olacak. Bu değişikliklerle birlikte milli ekonomiye yıllık tahmini 35 milyon TL gelir artışı sağlanması beklenmektedir” sözlerine yer verdi.

“ÜRETİMİMİZ İHRACATA VE İÇ PAZARA YETECEK DÜZEYDE”

Mayıs ayında yaşanılan sıcaklar ve poyraz ile narenciye rekoltesinde önemli bir düşüş olduğunu söyleyen Demir, “Meyve dökümlerinden kaynaklanan rekolte düşüşüne aldanılmamalıdır. Bu yıl ki üretimimiz ihracata ve iç pazara yetecek düzeydedir. Önümüzde ki aylarda hasadı başlayacak olan narenciyenin hiçbir çeşidinin ihracatta ön izne bağlanmasını ve bu bağlamın dile getirilmesini tasvip etmiyoruz” dedi.

Muz üretiminin geleceğinin ton başına yüzde 145,8’lik gümrük vergisine bağlı olduğunu söyleyen Demir, “Çünkü gümrük vergisinin aynı şekilde devam etmesi ithalatı engelleyecek ve muz üreticisi kazanacaktır. Muz üreticisi kazandıkça ülkemizdeki muz üretimi artacak piyasada muz arzının artmasıyla muz fiyatları daha makul seviyelere gelecektir. Ayrıca Mersinimizde muz ihtisas gümrüğünün oluşturulmasını sizin aracılığınızla talep ediyoruz” diye konuştu.

“ÜRETMEZSEK TÜKENİRİZ”

Piyasalarda oluşan döviz artışının da önümüzdeki günlerde üreticinin para kazanamamasına sebep olacağını kaydeden Demir, “Her türlü sıkıntısında her zaman çiftçimizin yanındayız. Çiftçimizin ve milli ekonominin yararına olan her türlü projeye ve çalışmaya tam destek vermeye hazırız. Sonuç olarak çiftçilerimizin üretmeye devam etmeleri için kazanmaları gerekmektedir. Şayet çiftçilerimiz kazanamazlarsa üretemezler, üretemezsekte tükeniriz” diye vurguladı.