İSTİFA ETMELİ!


 

Hak örgütleri, siyasetçiler ve baroların Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın LGBTİ+’ları hedef gösteren söylemlerine tepkileri sürerken Mersin’de Emek ve Demokrasi Platformu’ndan istifa çağrısı geldi.

Haber Merkezi

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, geçen Cuma günü (24 Nisan 2020) hutbesinde, LGBTİ+’ları ve HIV’le yaşayanları hedef gösterdi.

Hak örgütleri, siyasetçiler ve barolar Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın LGBTİ+’ları hedef gösteren söylemlerine tepkileri sürürken Mersin’de Emek ve Demokrasi Platformu’ndan istifa çağrısı geldi.

“BUGÜNLERDE BİLE İKTİDARIN NEFRET SÖYLEMLERİ SÜRÜYOR”

Yaşananlara son tepki Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’ndan geldi. Platform Erbaş’ın istifasını istedi. Platform adına yazılı bir basın açıklaması yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eşbaşkanı Hakkı Demir, tüm dünyayla birlikte zor bir süreçten geçilen bugünlerde bile siyasal iktidarın nefret söylemi rutininin dışına çıkmamaya devam ettiğine dikkat çekti.

“Ötekileştirerek, düşmanlaştırarak toplumun fay hatlarıyla oynamaya devam ediyor” diyen Demir, “Diyanet Başkanı Ramazan ayının ilk hutbesinde neredeyse tüm kötülük ve salgın hastalıkların eşcinsellikten kaynaklandığını ileri sürecek kadar akıl ve izandan yoksun bir devlet adamı sorumsuzluğu örneğini ortaya koymuştur.

“DİYANET BU SUÇU İLK KEZ İŞLEMİYOR”

Ülke genelinde bütün camilerde eş zamanlı okunan hutbelerde; ‘Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim’ çağrısıyla, LGBTİ+’lara yönelik şiddet eylemlerinin yolunun açılmasına, linçlerin meşrulaştırılmasına neden olmuştur. Diyanet bu suçu ilk kez işlemiyor. 5 Temmuz 2019 tarihinde okunan hutbede de eşcinseller için ‘yaradılışa aykırı bir sapkınlık’ diyerek, yine ayrımcılık yapmış ve nefret suçu işlemişti.

Bugüne kadar Kuran kurslarında, yatılı okullarda, Ensar Vakfı gibi kurumlarda, bazı  müftülüklerde  çocukları taciz ve istismar eden ve hatta Aileden sorumlu Kadın bir bakanın; ‘Bir kereyle bir şey olmaz’ diyerek, sapkınlıkları savunan zihniyetin geleceği noktanın bu olması kaçınılmazdır.

Zaten cinsel yönelim ve cinsel kimliğe yönelik saldırıların tek sorumlusu Diyanet değildir. İçişleri Bakanı da benzer nefret söylemini kullanmaktan geri durmamaktadır. İki yıldan uzun süredir gerekçesiz biçimde tüm LGBTİ+ eylem/etkinliklerini süresiz olarak yasaklayan, Diyanetin açıklamalarına karşı yasal işlem başlatmayarak Diyaneti desteklediğini gösteren hükümet, eşcinsellere karşı işlenen nefret suçlarının sorumlusudur” dedi.

 

MERSİN YEDİ RENK LGBTİ DERNEĞİ’NİN TABELASI İNDİRİLDİ

İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasından sonra Mersin Yedi Renk LGBTİ Derneğinin tabelasının söküldüğünü de açıklayan Hakkı Demir, ayrıca derneğe yönelik sosyal medyada başlatılan kötücül kampanyaya da dikkat çekerek,”Tesadüfi değildir” dedi.

Yetkililerin bu sorumsuz açıklamaları çağdışı zihniyetlere güç vermekte ve LGBTİ+’lara yönelik linç kampanyalarına dönüşmektedir. Diyanet, kadınlara yönelik de erkek egemen ideolojisinin savunuculuğunu yapıyor. Diyanet, aile içi sorunları çözme amacıyla kurduğu ‘Aile ve Dinî Rehberlik’ bürolarında şiddete uğrayan kadınlara; ‘Vurursa tepki vermeyin, odanıza çekilin. ‘Nasıl istiyorsan öyle yapayım' diye olayı örtmeye çalışın, suçlayıcı dille konuşmayın, sevdiği yemekleri yapın, polisi aramayın, çözersiniz inşallah’ tavsiyeleriyle de erkek şiddetinin yanında yer alarak kadın düşmanı tavrını göstermişti.

Nefret suçlarını, ayrımcılığı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini önlemek devletin görevidir. Açıkça nefret suçu işleyen  Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında İHD Ankara şubesi suç duyurusunda bulunmuştur. Suç duyurusunda; Ali Ebaş’ın Diyanet İşleri Başkanlığı görevinden alınarak hakkında soruşturma başlatılması için gerekli tüm kurumları görevlerini yapmaya çağırmıştır.

 

NEFRET SUÇLARINA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEME YAPILMALI

Türkiye Hükümeti, geçtiğimiz Ocak ayında BM’nin LGBTİ+ haklarına ilişkin eleştirilerine yanıt vererek etkinlik ve yürüyüş yasaklarını inkar etmiş, hak ihlali olmadığını iddia etmişti.

Hükümet biran önce, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı kriterlerine göre, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğini de içeren, nefret suçlarına ilişkin yasal düzenlemeleri yapmalıdır. 

İnsan Hakları Evrensel Beyannemisi 10 Aralık 1948 yılında yayınlandı, Türkiye 27 Nisan 1949 yılında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini bakanlar kurulu kararıyla onayladı. Beyannamede;  ‘Bütün insanlar özgür ve eşit doğarlar. Onur ve haklar bakımından hepimiz eşitiz ve herkesle aynı haklara sahibiz. Bunun nedeni, hepimizin düşünme ve yanlışı doğrudan ayırma yeteneği ile doğmamızdır ve bu yüzden başkalarına karşı kardeşlik duyguları ile hareket etmeliyiz. Hangi ırk, cinsiyet ve renkte olursa olsun, herkes eşit haklara ve özgürlüklere sahip olmalıdır. Herkesin yaşama, özgür olma ve kendini güvende hissetme hakkı vardır’ ifadeleri yer alır. Yetmiş bir yıl geçmiş ve halen Türkiye gerekli yasal düzenlemeleri yapmamıştır.

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu olarak her türlü ayrımcı nefret söylemini reddettiğimizi ve hükümeti bir an önce bu tutum ve davranışlarından vazgeçmeye davet ettiğimizi; konunun takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyor, LGBTİ+’lara yönelik özellikle oluşturulan bu nefret dalgasının karşısında olduğumuzu bildiriyoruz” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA