Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi 14. dönem mezunları, Çiftlikköy Kampüsü Amfi Tiyatro'da düzenlenen törenle meslek hayatlarına uğurlandı. Törene; Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Kaya, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Öztürk ile öğretim üyeleri, öğrenciler ve öğrencilerin aileleri katıldı.
Mezunların alkışlar eşliğinde sahneye girişiyle başlayan törende ilk olarak saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
“MESLEĞİNİZİN DEĞERİ HİÇBİR ŞEY İLE ÖLÇÜLEMEZ”
Törende bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, öğrencilere seslenerek şunları söyledi: “En az aileleriniz kadar bizler de heyecanlı, mutlu ve gururluyuz. Sizler Mersin Üniversitesi kimliği ile mezun oldunuz. Bu kutsal mesleğin başlangıcında bilmeniz gereken en önemli şeylerden biri, mesleğinizin her şeyin üzerinde olduğudur. Mesleğinizin değeri hiçbir şey ile ölçülemez. Sizler bu kutsal mesleği öğrenmek için, gerek altyapı olanaklarıyla gerek akademik yapısıyla kendini ispatlamış güçlü bir tıp fakültesinden mezun oldunuz. Bu nedenle Mersin Üniversitesi kimliğini gururla taşıyabilirsiniz.”
Rektör Prof. Dr. Çamsarı “Yüreği insan sağlığına katkıda bulunma arzusuyla dolu bu güzel mezunlarımızın mutlu ve huzurlu bir şekilde mesleklerini icra etmelerini ve meslek hayatlarının her anının bugünkü kadar mutlu ve huzurlu geçmesini temenni ediyorum" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
GELECEĞİN DOKTORLARI MERSİN’DE YETİŞİYOR
Fakültenin ilk mezun sayısının 2003-2004 eğitim–öğretim yılında 14, şimdi ise 918 olduğunu kaydeden Dekan Prof. Dr. Hakan Öztürk de bu yıl 158 genç hekimi meslek hayatına uğurlamanın gururunu duyduklarını ifade etti. Konuşmasında Tıp Fakültesi'ne ilişkin bilgiler aktaran Prof. Dr. Öztürk “Fakültemizde toplamda 1361 öğrenciye mezuniyet öncesi tıp eğitimi, 245 araştırma görevlisine uzmanlık ve 30 uzman araştırma görevlisine yan dal uzmanlık eğitimleri verilmektedir. Bugün itibari ile büyük çoğunluğu profesörlerden oluşan 216 öğretim üyemiz bulunmaktadır. Kurumumuz yıllar önce başlatılan kalite çalışmaları ve alınan belgeler gereği sürekli olarak iç değerlendirme, çeşitli kurumlar tarafından da dış değerlendirme süreçleri ile değerlendirilmektedir” dedi.
Prof. Dr. Öztürk konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Sevgili öğrencilerimiz, ilerde umarım akademiyi seçerek aranızdan çok değerli bilim insanları da çıkar. Çünkü ülkemizin gelişmesi için iyi yetişmiş bilim insanına çok ihtiyaç var. Çevrenizdeki insanlara karşı içinizde daima sevgi ve nezaket besleyin. Hastalarınıza iyi davranın. Gülümsemenin gücünü kullanın. Tedavi için yalnız tıbbi bilgi yetmez. Tedavinin sırrı hastaya saygıyla başlar, sevgiyle tamamlanır.”
Konuşmasında; ailesine, hocalarına ve emeği olan herkese tek tek teşekkür eden dönem birincisi Hakan Basır ise “6 yıllık zorlu, yorucu eğitimimizin sonunda, ömür boyu gururla taşıyacağımız mesleğimizi insan sevgisini temel alarak, vicdanımız ve sorumluluk anlayışımızla en iyi şekilde sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi. Basır ayrıca sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çekti ve tıp öğrencilerinin yaşadığı sıkıntılara değindi.
Konuşmaların ardından Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Tamer Akça tarafından Tıp Fakültesi 14. Dönem mezunlarına sembolik son ders verildi. Prof. Dr. Akça, teknolojinin modern tıbbın en yakın destekçisi olsa da en yoğun insan ilişkisine dayalı hekimlik mesleğine zaman zaman olumsuz etkisi olduğuna dikkat çekti. “Yenilikler konusunda hekimin mutlak görevi daima açık fikirli olmaktır” diyen Prof. Dr. Akça konuşmasını şöyle sürdürdü: “Günümüzde hekimlik; başarılı öğrencilerin bir takım sınavları geçerek girdikleri bir fakülteden, yine bir takım sınavları başararak mezun oldukları ve sonrasında yine bir takım sınavlara girerek mesleğinin insani yönünün ne olduğunu algılayamadan alanlarında uzman oldukları bir süreç haline dönüşmekte. Oysa hekimlerin en önemli görevinin, insanlara en umutsuz hastalıklarda dahi moral vermek ve sorunlara direnme gücü sağlamak olduğu gerçeği, insanlık var olduğu sürece devam edecektir.”
Prof. Dr. Akça öğrencilere seslenerek “İnsan faktörünün yok sayılıp her hastanın ‘bir olgu’ olarak görülmemesi için hastayla sağlıklı iletişim kurmak ve ona dokunmak gerekliliğini asla aklınızdan çıkarmayın. Sizlerin birer bilgi-sayar değil, bilgi-sever ve insan-sever olmanızı temenni ederek mezuniyetinizi kutluyorum” dedi. Prof. Dr. Akça daha sonra, genç doktorlara Hipokrat Yemini'ni okutarak onların hekimlik hayatlarında bu yemine bağlı kalmalarını istedi.
Dönem birincisi Hakan Basır tarafından Tıp Fakültesi Mezuniyet Kütüğü'ne dönem plakası çakılması sonrasında dereceye giren mezunlara ödülleri ve mezuniyet belgeleri verildi. Tıp Fakültesi birincisi Hakan Basır’a Rektör Prof. Dr. Ahmet Çamsarı tarafından, dönem ikincisi Çisem Kızıldağ’a Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Kaya tarafından, dönem üçüncüsü Begüm Eser’e Dekan Prof. Dr. Hakan Öztürk tarafından belge ve ödülleri takdim edildi. Daha sonra mezun olan diğer öğrencilere Tıp Fakültesi'nin öğretim üyeleri tarafından temsili diplomaları verildi.
Mezuniyet Töreni, mezunların havai fişek eşliğinde havaya kep atmalarıyla, coşkulu bir şekilde son buldu. (bülten)