Seçim kampanyalarında siyasiler hep sert bir dil kullandılar.
Aşağılayıcı.
Ayrıştırıcı.
Ötekileştirici.
Suçlayıcı.
Öfkeli.
Bunları kazanmak adına yaptılar.
Oy uğruna kahvehanede bile söylenmeyecek sözler çıktı dillerden.
Altı üstü bir yerel seçim dedik.
Muhtar seçeceğiz dedik.
Yapmayın dedik.
Bu dili bırakın dedik.
Kimseye dinletemedik.
Alanlardaki sert söylemler daha da arttı.
Adeta nefret diline dönüştü.
Çöpü Ahmet'mi, Mehmet'mi toplasın seçiminden olayı "beka" meselesine getirdik.
"Beka nedir, hangi şehrimizdedir" diye sorun "yüz" farklı cevap almazsanız yanıma gelin.
Şimdi yaşananlara şaşırıyoruz.
Oysa;
Kılıçdaroğlu olayı sonuçtur.
Şaşıranlara da ben şaşırıyorum.
Ne bekliyorduk yani.
Tarlaya ne ektiysek onu biçiyoruz şimdi.
Tarlamızda bereketli çıktı mübarek.
Bir ekiyorsun, beş veriyor.
Maşallah mı desek?.
Vah halimize mi?.
Vah ki, vah!.
**
Sevdiğim Laflar:
"KİŞİNİN ÇEKTİĞİ DİLİ BELASIDIR.."