Yeni yönetim, yeni Başkan gelene kadar aslında işler yolunda gidiyordu.
Belki para yoktu ama takımda huzur vardı.
Eski Başkan’ın ne vereceği, ne yapacağı biliniyor takımda ona göre davranıyordu.
Toplanan 7 puan, takım içinde hiç dedikodu çıkmaması da buna en iyi göstergeydi.
Peki ne oldu?
Yeni Yönetimin gelmesi, büyük sözler söylemesi, ilk maçları olan Antep Belediyespor maçında komik denecek pirim açıklaması, ardından hoca değişimine gidilmek istenmesi takımın kimyasını bozdu!
Şartların ne olduğunu bilen futbolcular peynir, zeytine alışmışken zengin menü vaat etmesi, şuana kadar ortaya hiçbir şeyin konulmaması kafaları karıştırdı.
İşte bu kafa karışıklığı ile maçlara çıkan futbolcular genelde iki farklı maç oynamaya başladı. Altınordu maçı da böyle bir maç oldu.
İlk yarı istekli, arzulu, pozisyon üreten bir takım varken, ikinci yarı kondisyonun düşmesi ile yürüyen bir takım ortaya çıktı.
Bir de buna formsuz Levent hocanın hataları eklenince mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Geriye düşmüş bir takım riskleri alıp rakibine yüklenir.
Levent hoca ise forvetin en etkili oyuncusu Tolga Şahin’i oyundan alarak yerine Sinan’a forma verdi.
Oysa Tolga’yı almak yerine, defansın göbeğinde oynayan, sürekli hata yapan Gökhan’ı oyundan alsa, onun yerine orta alanda oynayan Hakan’ı çekse, Hakan’ın yerine ise forvette hiçbir varlık gösteremeyen, gol vuruşu olmayan Güven’i otta alana almış olsaydı takım daha etkili olurdu.
Maalesef yönetimin ve hocanın hatalarından çok rahat alına bilecek bir 3 puandan olduk. Bundan sonra bu takım, dağılmış hoca ile başarı gelmesi çok zor gibi gözüküyor.