Mersin’in en eski çarşılarından biri olan Küçük Çarşı yıkıldı.
Yerine Gençlik Merkezi adı ile bir kompleks yapılacağını duyuyoruz.
Ne çarşının yıkılması, ne de yerine yapılacak olan kompleks “Duyuyoruz” lafı kadar önemli değil bana göre.
“Duyuyoruz..”
Kıl olurum bu lafa.
“Ben yaptım oldu” demenin Kocamaz’casıdır.
Bazı tipler hasbelkader bir yerlere gelirler, birden bire ne kadar varsa beyinlerindeki tüm devreler ışıldar, bilinmeyen bir güç tarafından fikir şoklamasına maruz kalırlar.
Ondan sonra tutabilirsen tut bu tipleri.
Akşam yatar, sabah cin gibi fikirlerle uyanırlar.
Genel olarak “yık, kaz, beton dök” şeklinde uygulamaya geçer o cin fikirler.
Halk ne der?..
STK’Lar ne düşünür?..
Doğru mu?..
Yanlış mı?..
Öngörü yoktur,,.
Gelecek daha gelmemiştir.
Kuş kondurulacak fikirler onlarınkidir.
Sormak, danışmak, paylaşmak zekalarına hakarettir.
O kafa bizim yerimize düşünür, danışır, paylaşır,ve yapar.
Son yirmi yıldır bu kafa yönetir bizleri.
O yüzdendir bu durumda olmamız.
Zavallı Mersin.
Üstte, başta bir şeyi yok deriz ya zavallı biri için.
Mersin’in altında da bir şey yoktur, üstünde de.
Yazları güneşli ve susuz.
Kışları SEL’lidir bu nedenle.
Çekiyoruz haliyle.
Fıtratımızdır.
**
Sevdiğim Laflar:
“AL ALLAHIM KULUNU SEN ZAPTEYLE DELİNİ..”