Temelinde 2 defa çatlak oluşan Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşaatının durdurulmasını isteyen uzmanlar, “Felaket yaşanmadan durdurun” uyarısında bulundu.
SONER AYDIN
Mersin’de nükleer karşıtları ‘Akkuyu’da nükleer santral inşaatı neden hemen durdurulmalı’ başlıklı panelde bir araya geldi. Kongre ve Sergi Sarayın düzenlenen panele HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen ve çok sayıda nükleer karşıtı katılırken kent yöneticilerinden kimsenin katılmaması dikkat çekti.
“NÜKLEER PROJEDE ISRARCI OLMAK AKIL DIŞI”
Panel öncesi basın açıklaması yapan NKP dönem sözcüsü Kimya Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilcisi Emre Üresin, uyarıların dikkate alınarak santral inşaatın durdurulmasını istedi. Santralin yaratacağı olumsuz etkilerin şimdiden derin endişelere yol açtığını dile getiren NKP dönem sözcüsü Üresin, “Geçtiğimiz günlerde Akkuyu Nükleer Santrali’nin temelinde tespit edilen çatlaklara ilişkin haberler ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha göstermiştir. Santralin temelinin bazı bölümünde oluşan çatlakların projeyi denetlemekle yükümlü Türkiye Atom Enerjisi Kurumu yetkililerince tespit edildiği basına yansımaktadır. Haberde çatlak oluşan bölümlerin kırılarak yeniden beton dökülerek onarıldığı ancak aynı yerde yeniden çatlakların oluştuğu ifade edilmiştir. Oluşan yeni çatlakların aynı yöntemle onarıldığı, temelin tamamlandığı ve üst yapı için hazır hale getirildiği de belirtilmektedir. Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından 8 Mayıs 2019 tarihinde yapılan kısa açıklamada ise zeminde çatlakların oluştuğu reddedilmemiştir. Akkuyu Nükleer Santralinin yer seçimi 1970’li yılların başında yapılmıştır. Ecemiş Fay Hattına çok yakın olan inşaat alanının, zemin bakımından da sorunlu olduğu tarafımızca defalarca dile getirilmiştir. Yeni incelemeler yapılmaksızın yarım asır önce yer seçimi yapılan alanda inşaat çalışmaları başlatılmış Mersin Nükleer Karşıtı Platformun ve ilgili meslek örgütlerinin seçilen alanın jeolojik olarak uygun olmadığı uyarıları dikkate alınmamıştır. Çernobil ve Fukuşima’da yaşanan felaketin izleri hala bu kadar canlıyken, güvenlik önlemleri bakımından nükleer enerji sektöründe gelişmeler beklerken, yaşanan zemin veya temel sorununa rağmen inşaatın hala devam ediyor olması hayret edici bir durumdur. Mersin Nükleer Karşıtı Platform olarak sadece yaşanan veya yaşanması muhtemel kazalar nedeniyle değil, enerji ihtiyacı, ekonomik nedenler, normal çalışma koşullarında dahi yaratacağı ekolojik tahribat nedeniyle ne Akkuyu’da, ne Sinop’ta ne de Dünyanın herhangi bir yerinde nükleer santral kurulmasını istemiyoruz. Dünyanın her yerinde nükleer santraller hızla kapatılırken, gelişmiş ülkeler nükleer enerjiden vazgeçerken Akkuyu projesinde ısrarcı olmak akıl dışıdır. Nükleer karşıtı mücadeleyi emek ve özveriyle büyütecek ve halkımızı da nükleer güç santralin sebep olacağı sorunları hakkında bilimse gerçeklerle aydınlatacağız” dedi.
“DÜNYANIN VAZGEÇTİĞİ BİR SİSTEM MERSİN’DE KURULMAYA ÇALIŞILIYOR”
Basın açıklamasının ardından moderatörlüğünü Dr. Esra Ergüzeloğlu Kilim’in yaptığı, Fizikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç ve Av. İsmail Hakkı Atal’ın konuşmacı olarak katıldığı panele geçildi. Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Dr. Ergüzeloğlu Kilim, Dünyanın vazgeçtiği bir sistemin Mersin’de kurulmaya çalışıldığını söyledi. Nükleer şirketlerinin dünya ülkelerinin kaçındığı bu sistemi devam ettirmek için bir çaba içerisine girdiğini ifade eden Dr. Ergüzeloğlu Kilim, “Bizim gibi ülkeler önlerine yeni bir pazar olarak çıkıyor. Nükleer santral inşası uluslar arası anlaşma olduğu için yargı sürecinin dışında kalıyor. Anayasa mahkemesi denetleyemiyor. Hükümetin elinde çok büyük bir güç var. İstediği ülkeyle istediği anlaşmayı yapabiliyor. Buraya yatırım çekmeye çalışıyor. Ama bu yatırım sermaye sahibi şirketlerin eliyle yapılmaya çalışılıyor. Şirketler açısında çok güvenli bir ortam var. Çünkü kamu-özel projeleri ortaklığı ile yapılıyor bunlar. Şirketlere zarar ederse de kar etme garantisi veriliyor” diye konuştu.
“ROSATOM, GÜVENLİ BİR ŞİRKET DEĞİL”
Nükleer santralin ÇED sürecini ve nükleer santralin dünyadaki örneklerini anlatan Fizikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, da Rusya ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde ilk başta reaktörlerin kurulacağını ardından da dünya piyasasına nükleer yakıt üreten tesislerin kurulacağını söyledi. Mersin’de kurulacak sistemin dünyada başka bir eşi olmadığını belirten Prof. Dr. Kılıç, “Dünyada başka bir ülkenin hiçbir bir ülkede yap-işlet-sahip ol diye bir nükleer santrali yok. 15 yıl önce aynı şirketler Amerika’da ön izin alındı. Ancak Amerikan federal hükümeti buna karşı çıktı ve iptal ettirdi. Ama biz başka bir ülkenin kuracağı nükleer santral ile karşı karşıyayız. 3.500 sayfalık ÇED raporu tamamen kes-kopyala-yapıştır yöntemi ile oluşturulmuş. Şu anda dünyada 17 bin nükleer silah var ve bunların yaklaşık 4 bin tanesi düğmeye basılmaya hazır vaziyette. Rosatom şu an batı dünyasında sertifika alarak kurduğu bir reaktör yok. Kendi ülkelerinde var. Ancak ülkelerinde kurdukları ÇED raporsuz. Tamamen soğuk savaş döneminde kurulan askeri reaktörler. Rosatom’un Bulgaristan’da kurmak istediği proje iptal edildi. İran’da kurdukları reaktörün 6 ay sonra ana kabloları çatladı. Hindistan’da yaptıkları projenin enerji tribünleri çatladı. Rosatom’un son 10 yılda üst düzey müdürleri hapsedildi. Çünkü hepsi haraç yemiş, kullandıkları malzemelerde naylon fatura kullanmışlar. Şu an Danıştay Rosatom için dünyanın en saygın atom şirketi diyor. Akkuyu’da gerçekleşecek bir deprem, elektrik kesintisi felakete neden olur” diye uyardı.
“AKDENİZ HAVZASININ TAMAMI ETKİLENECEK”
Akkuyu’nun ÇED iptal davalarına müdahil olan avukat Av. İsmail Hakkı Atal ise hukuksal mücadeleden bahsetti. Akkuyu zemininin nükleer santrale uygun olmadığı konusunda yetkilileri yıllar önce uyardıklarını dile getiren Av. Atal ise şunları söyledi: “Akkuyu temelinin üzerine her biri 3.500 ton ağırlığında reaktör binmeden çatlama oluştu. Biz bunu keşifte söyledik. Biz keşifte burada kurulacak bir santralin soykırıma neden olacağı, bütün Akdeniz havzasının etkileneceğini söyledik. Her an deprem beklenen bir yere santral kuruluyor.”