image
Yüksel EKİCİ
2.05.2024


KASABA İRİSİ!..

Dünya cenneti bir coğrafyada, çok değil on beş, yirmi yıl öncesine kadar herkesin imrendiği bir kentte yaşıyorduk.

     Peki; bugün ne durumdayız;

     Büyüklerimiz nutuklar atıyor “Dünya Kenti Mersin” diye.

     “Marka Kent” diyor bazıları.

     “Dizi dizi inciyiz, güzellikte birinciyiz” demedikleri kaldı.

     Bunları söyleyenler bir tarafa, inananlara da sesleniyorum;

     “Sizler nerede yaşıyorsunuz?...”

Ya safsınız.

     Ya milleti saf yerine koyuyorsunuz.

     Ya da kent merkezine hiç ayak basmamışsınız.

     Mersin bugün için ne dünya kentidir, ne marka kenttir, ne de güzellikte birincidir.

     Mersin bugün her şeyiyle işgal altında bir kenttir.

     Her sokağı, her caddesi bir otoparktır.

     Tüm ana arterleri minibüslerin, otobüslerin, otomobillerin işgali altındadır.

     Kaldırımları motosikletlerin, bisikletlerin otoparkı, işportacıların ekmek teknesi, yerleşik esnafın açık hava dükkanı haline gelmiştir.

     Tüm tarihi değerleri, tüm turistik potansiyelleri, tüm tabii yaşam alanları, taş ve mermer ocaklarının kum yağmacılarının, maden ocaklarının işgali altındadır.

     Tüm dereleri, çayları, ırmakları HES’lerin, termik santralların işgali altındadır.

     Şimdi de GES’cilerin hedefidir.

     Cennet kıyıları çimento fabrikalarının, Nükleerci yamyamların, paragöz beton yığıcılarının işgali altındadır.

     Atatürk Parkı parsel ,parsel yok edilmiş, kalan bölümü de limancı şirkete altın tepside verilmek üzeredir.

     Sokakları sayısını bilemediğimiz Suriyeli işgali altındadır.

     Büyükşehir Belediyesine elli metre ötede “at arabası” görebileceğiniz, ama bir trafik polisi göremeyeceğiniz bir kenttir Mersin.

     Halk pazarlarında artık sebze meyve toplayarak evine götürme çabasındaki, yaşlıların ve çocukların kentidir.

     Yıllardır bitmeyen restorasyonların ses, görüntü, ve çevre kirliliği ile yaşamın içine etmesi, kaldırımları,  sokakları tıkaması günlük olağan işler olarak görülür buralarda .

     Kokusundan yanından geçemeyeceğiniz, çürük, çarık çöp konteynerleri  hemen burnunuzun ucundadır.

     Ofisinizde, evinizde otururken dört mevsim sivrisineklere yem olduğunuz bir gariban kenttir Mersin.

     Onun için hiç afra tafra yapmayın efendiler.

     Mersin ne dünya kentidir, ne de marka kenttir.

     Kontrolsüz, düzensiz, denetimsiz bir kasaba irisidir.

     Şehrin bu hale gelmesinde pay sahibi olan bazı yöneticilerin son seçimde aldığı oy yüzdesine bakarsak gidişatın düzeleceği de yoktur.

    Biraz da vurdumduymazlık yanı vardır bu kentin.

    “Burası Mersin, burada olur bazı şeyler” tekerlemesi yakında alameti-farikamız olarak dillerde türkü olursa şaşırmayın derim.

    Demem o ki;

    Böyle gelmiş, böyle gider!.

    Hayrını görün gari..

 

******

     Sevdiğim Laflar:

     “AHMAK MİSAFİR, EV SAHİBİNİ AĞIRLAR!..”




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 

 

  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz          :

Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
Kod                        :

 





  BİK İLANLAR





 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinhaberci.com © Copyright 2016-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

sanalbasin.com üyesidir

URA MEDYA