image
Pınar ERDAL
23.02.2024


Eski Mersin’i geleceğe taşımalıyız

Yaşanılır bir dünya için hepimize görev düşüyor…

 

Mersin’de Akdeniz Belediyesi ile Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde, geri dönüşümün önemi atıkların farklı alanlarda kullanımı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla liseler arasında düzenlenen “Atma Dönüştür; Tasarla Yarıştır” adlı yarışmanın ödül töreni ve sergisi gerçekleşti. Akdeniz Belediyesi’nin yenileyip sanat galerisine dönüştürdüğü eski Muhakemat binasında organize edilen sergi ve ödül törenin ayrıca anlamlı oldu.

 

Gönül ister ki eski Mersin’in yaşatıldığı sokaklarımız, pilot mahallerimiz olsun…

Örneğin Mahmudiye, Kiremithane’nin tarihi, kentsel dönüşüm adı altında yok olmasın…

Dönüşüm olsun tabi ki ama eski bunun eskiyi yıkıp yeni bina yapmak değil, kentin dokusunu, tarihini, kültürünü koruyarak yapılması gerektiğini anlamalıyız!

Bugün bakınız birçok Avrupa şehrinde Orta Çağ’dan kalma sokaklar akın akın turist çekmektedir!

 

Hepi topu daha 150 yıllık bir şehir olan Mersin’in bu denli tarihinden kopartılması içler açısı…

Oysa Mersin’in ayağa kaldırılacak geri kazanılacak ne çok değeri var…

Eski çeşmeleri, camileri, yapıları, mimari sanat eserleri…

Mesela eski Çankaya Okulu; şimdilerde restorasyon ile ayağa kaldırılıyor. Ve bu kente mutluluk veriyor, umut veriyor.

Hayal kurduruyor, ‘belki devamı gelir’

 

Zaten içi boş binalar yapmanız de yetmiyor! O binaların yaşayan mekanlar haline dönüşmesi korunmalarını, geleceğe taşınmalarını da sağlıyor!

Çünkü önemli olan bu değerlerimizi geleceğe taşımak!

Bizden öncekilerin eserlerini bizden sonrakilere bırakabilmek…

Yıkmak kolay, yapmak zordur!

Ama yapmak da yetmez işte yaşatmak lazım!

 

Mersin makus talihini yenmeli… Eski Mersin yok olmamalı…  Eski güzel günlerin Mersin’i, geleceğe taşımalıyız…

 

Bakın uzmanlar eski Mersin evlerini nasıl anlatıyorlar;

 

Mersin'de evler genellikle taş ve bağdadi şeklinde yapılırdı. Fakirler ahşap, bahçecilikle iştigal edenler bahçe içinde yaptıkları huğ denilen evlerde yaşarlardı.

Zenginlere ait büyük yapıların taşları yelkenlilerle Lazkiye'den getirilmiştir. Sonraları Toroslar'dan kesilen kireç taşı, yontulmak suretiyle yapılarda kullanılmıştır. Bağdadi denilen yapı, iki tarafı tahta, ortası harçla doldurulmuş bir yapı türüdür. Güneşin sıcağını içeriye geçirmediği için makbul bir yapı türü sayılırdı. İçi dışı sıvanır, bazen dışına oluklu veya düz çinko konurdu.

Evler genellikle tek katlıdır. İki katlı olanlar yığma taş yapılardı. Bunların üstüne cihannüma tabir edilen bir çıkma yapılır, yazın sıcak günlerde burada oturulurdu. Ancak bu tür yapılar varlıklı kişilere ait yapılardı.

Halen, Halk Bankasının arkasında, eski Vali konağı olan ve zengin bir Rum'dan kalma evde cihannüma mevcuttur. Taş yığma evlerin üstü kiremitle kaplanırdı. O yıllarda yerlisi bulunmadığı için, Marsilya kiremitleri kullanılıyordu. Genellikle Mersin evlerinin önünde sofa bulunurdu. Eski tek katlı Mersin evlerinin örnekleri halen Mesudiye ve Camişerif mahallelerinde mevcuttur. Eski Rum evlerinin örnekleri de, Azak hanın arka tarafında görülmektedir.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 

 

  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz          :

Güvenlik Kodu     : Güvenlik Kodu
Kod                        :

 





  BİK İLANLAR





 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinhaberci.com © Copyright 2016-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

sanalbasin.com üyesidir

URA MEDYA