Cumhuriyetimizin ilanının 100. Yılında, koskoca 100 yılda cumhuriyetin bize getirdiklerini yaşatabildik mi?

Geliştirebildik mi?

Geliştirecek, ilerletecek liderler yetiştirebildik mi?

Cumhuriyet ile kazandığımız anayasal haklarımızı kaçımız biliyor?

Kaçımız kullanıyor?

Kadın ve erkeğin eşit olduğu cumhuriyet,

Bağımsızlığın daimi olduğu cumhuriyet,

Demokrasinin belirleyicisi cumhuriyet,

 Bilimin yol gösterici olduğu cumhuriyet...

100 yıl sonra gerçekten bu ülke insanı için olması gereken kazanımları sağlayabildi mi?

Cumhuriyet, maddi manevi yıkıma uğramış bu topraklarda ilan edildi 100 yıl önce…

19 Mayıs 1919’ dan 11 Ekim 1922 ‘ ye kadar binlerce şehidin kanı yazdı Cumhuriyetin Anayasası’nı...

Cumhuriyetin ilanı, 29 Ekim 1923 günü, Mustafa Kemal Atatürk’ ün hazırladığı anayasa değişikliği teklifinin mecliste kabul edilmesiyle Türkiye Devleti'nin yönetim şeklini Cumhuriyet olarak belirledi.

Cumhuriyetin insana verdiği değer, insan hak ve hürriyetlerine gösterdiği saygı kadar insanlar cumhuriyetin kendilerine kazandırdığı değerlere ne derece sahip çıktılar?

Cumhuriyet akla, mantığa, bilime, toplumun gereklerine ve ihtiyaçlarını gidermeye en uygun ve insana değer veren bir devlet yönetim biçimidir, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini devlet teminatı altına alır.

Cumhuriyet ile kazandığımız birçok değeri 100 yıl içinde kaçımız koruyabildik?

Hani; Cumhuriyet, hükümet ya da devlet başkanının belli bir süre için ve önceden belirlenmiş yetkilerle ve halk tarafından demokratik yöntemlerle seçildiği bir yönetim biçimidir ya…

Hani; Cumhuriyet, ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimidir ya…

Öyle midir?

Ne oldu biliyor musunuz?  Şimdiye kadar gördüğünüz gibi,  İmparatorlukta babadan oğula geçen yönetim cumhuriyet ile seçim sistemine döndü… O kadar… Seçim gelene kadar kapına gelenler, seçildikten sonra kapısından sokmaz oldu… Satır aralarını okuyun…