Aydıncık’a gidenleriniz bilir tek bir sahil şeridi vardır. O sahildir kentin atar damarı, ilçeyi ayakta tutan.

Ama aydıncık kanalizasyondan içme suyuna, doğalgazdan elektriğe akla gelecek hiçbir altyapı yatırıma sahip değildir…

Kanalizasyon denize akar! Atık yönetimi sıfırdır! Üstelik buna bir de tarımsal zirai ilaç kirliliği eklenebilir.

Aydıncık da komşuları Anamur, Bozyazı gibi sera kenttir aynı zamanda. Ama seraların ormanlara doru ilerleme çabası ile ne yazık ki ekolojik yıkım yaşanmaktadır…

Tüm bunların yanında şimdi bir de Aydıncık’a Yat Limanı yapılıyor!

‘Yapılmaz olsun’ diyesiniz geliyor…

Tek sahili ele geçirecek sermaye, Akdeniz Foklarını milyonlarca yıllık evlerinden kovarak kendine yer açmaya çalışıyor!

Ve buna yöre halkından birkaç kişi dışında ses çıkartan yok!...

YAZIK! VALLAH İDE YAZIK BİLLAHİ DE YAZIK!

Aydıncık yok olsun, Gözne yok olsun, Güzeloluk yok olsun….

Geriye ne kalacak? Taş yığını bir Mersin…

Bunu görmemek için kör olmak lazım.

Ya da gözünüzü para, rant, kar bürümüş göremiyorsunuz!

Ama biz görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz.

Size rağmen yılmadan, bu yok oluşa karşı mücadele edeceğiz. Korkmayacağız!

***

1 Temmuz itibariyle normalleşmeye geçen Türkiye’de aşılamanın hala istenilen seviyeye ulaşmamış olması endişe verici!

Son olarak geçen hafta Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, açıklanan Covid-19 ölümleri ile ilgili sayıların doğru olmadığını ifade ederek 55 bin canın Covid -19’dan kaybedildiği halde, istatistiklere girmediğini öne sürdü. Antmen, Sağlık Bakanını istifaya davet etti.

Bu korkunç açıklama dehşet verici!

Dikkate alınmaması ise inanılır gibi değil…

Ne yazık ki iş yine başa düşüyor; kendi önlemimizi alarak, aşımıza güvenmeyerek tedbir ve koruma önlemlerimizi sürdürmeliyiz.

Hele de sıcakların artması ile tatilcilerin bölgemize akın etmeye başladığı şu günlerde geçen yıl olduğu gibi düşen vaka sayılarının tavan yapması kaçınılmaz olabilir.

Bu nedenle tedbiri elden bırakmamalı ve duyarlı yurttaşlar olarak önce kendimizi sonra toplum sağlığı için geçen yıl ki hataya düşmemeliyiz!

Çok sevdiğim bir söz vardır; “Geçmişten ders almayan, onu yeniden yaşar....”