Şairin Hemşehrisi Destan Alev'e-
Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun
Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun
Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun
Kış günü herkesin evi barkı olsun
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Diyen şair Cahit Sıtkı Tarancı, 2 Ekim 1910 tarihinde Diyarbakır'ın Suriçi Mahallesi'nde ailesine ait geleneksel Diyarbakır evlerinin birinde dünyaya gözlerini açmıştır.
"Sanat için sanat" anlayışına bağlı kalan şair, saf şiirin önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Şiirlerin ana izleği yaşama sevgisi ve coşkusudur. Şair aldığı her nefese şükretmektedir. Yaşama bu denli bağlı olan şairin aklından ölüm bir türlü gitmez. Ama ölümü bir kenara koyup yaşama sımsıkı sarılmak biricik yönelimidir.
Yaşamı yücelten, güzelleştiren, yaşamı savunan şiirlerinden birisi de aşağıda verilen şiirdir:
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur
Ve gönül Tanrı'sına der ki;
--Pervam yok verdiğin elemden
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
Cahit Sıtkı da- Ahmet Haşim gibi- kendisini çirkin sanmaktadır. Bundan dolayı gönül ilişkilerinde rahat değildir. Şöyle doya doya sevmek, aşık olmak ister, ancak derinliklerinden gelen çirkinim sanısı onun elini kolunu bağlar. Kimi zamanlar gerçek hayatta bulup kuramadığı aşksal atmosferi şiirlerinde kurgular:
Desem ki sen benimsin
Hava kadar lazım
Ekmek kadar mübarek
Su gibi aziz bir şeysin
Nimettensin, nimettensin.
Desem ki
İnan bana sevgilim inan
Evimde şenliksin, bahçemde bahar
Ve soframda en eski şarap
Ben sende yaşıyorum
Sen bende hüküm sürmektesin.
Türk yazınının en güzel şiirlerini yazan şairlerin içinde yer alan Cahit Sıtkı, 12 Ekim 1956 tarihinde henüz 46 yaşındayken çok sevdiği dünyasını terk etmiştir. Ama bu kısa sayılan ömrüne okumamız için birbirinden güzel şiirler sığdırmıştır. Eylülde Cahit Sıtkı okumak, "ayın ruhunu" duyumsamak adına birebirdir:
Bir de bakmışım ki ölmüşüm
Dünya sönmüş başucumda
Bir türlü gözümden gitmez.
Ne gurbetlere düşmüşüm
İsterdim ki avuçlarımda...
Kimse halim sual etmez
Sonra nelerden olmuşum
Nelere etmişim veda
Böceklere gücüm yetmez.