Kurtuluş Savaşı’nın en çetin günlerinde , millî bir marşa duyulan gereksinmeyi göz önüne alan Milli Eğitim Bakanlığı , bu konuda , 1921 yılında bir şiir yarışması düzenledi.
Yarışmaya 724 şiir gönderildi. Kazanacak şiire para ödülü konduğu için başlangıçta Mehmet Akif katılmak istemedi. Ama millî eğitim bakanı Hamdullah Suphi’nin (TANRIÖVER) ısrarı üzerine, ödülsüz olmak şartıyla o da şiirini gönderdi..
Mehmet Akif Ersoy, İstiklâl Marşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, hakka, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirir.
Kurtuluş Savaşı bu Ülke’nin düşman işgalinden ve esaretten kurtuluşunun hikayesidir.Kurtuluş Savaşı vatan topraklarını düşman işgalinden kurtarabilmek için yoktan var edilen bir zaferdir.
“Bir gün, aralarında Hakkı Tarık Us’un da bulunduğu bir grup, Mehmet Akif’i ziyarete gelir : Mehmet Akif, bitkin bir halde olduğu için yatağına uzanmıştır ; söz İstiklal Marşı’na gelince konuklardan biri: Acaba yeniden yazılsa daha iyi olmaz mı? Diyince Bitkin bir halde yatan Mehmet Akif, birdenbire başını kaldırmış ve kesin bir cevap vermiştir. ; “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın ! "
Tarihimizde bir daha İstiklal Marşı yazılması demek aynı acıların ve kayıpların bir kez daha yaşanması demektir. Bu nedenle aynı acıların yaşanmaması için Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın sözü söylenmiştir.
Bu nedenle İstiklal Marşımız yeniden yazılamaz / yazılmayacaktır.
Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi :
“…Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!”
Sevgi ve saygılarımla…