“Soğuk Savaş bitti” dediler.
Oysa sadece kılık değiştirdi. Geldi, kapımıza dayandı.
Tanklar kışlalara çekildi, yerini dijital ekranlar aldı. Füzeler sustu, bu kez finansal sistemler konuşmaya başladı. Artık savaşlar parayla, enerjiyle, veriyle, hatta bir avuç nadir elementle yapılıyor. Bir de vekil güçler ve vekâlet savaşları var. PKK’nın ve IŞİD’in durumu gibi. Kullanışlı aparatlar.
Kimin elinde bilgi varsa güçlü; kimin kasasında dolar değil, güven varsa ayakta kalıyor.
Yani savaşlar artık bin parçalı, bin cepheli, bin çeşit. Tanklar yerine dijital kodlar, füzeler yerine finans kapital oyunları, ülkelerin fay hatları üzerinden yürütülüyor tüm bu savaşlar.
ABD doları artık bir para değil, küresel bir silah.
SWIFT sistemi, görünmez bir giyotin gibi işliyor. Bir de Trump faktörü var. Ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. Baktı ki petro-dolar sistemi çöküyor, aynı anda bütün tuşlara basıyor: vergi, yasak, kısıtlama, altın vize… Say da say, ne denk gelirse. Bize çok benziyor. Eskiden biz de çekmeyen televizyonların tepesine basardık tokadı; hayret, birden çekmeye başlardı. Trump’ınki de o misal.
Rusya, “Ukrayna’yı kaparım” dedi bu kargaşada. Yedirir mi elin oğlu? AB/ABD Politikaları: “Tüm tarafları yıprat, savaşı uzat, bizim hanemize yazıyor rantlar…”
İşgal sonrasında Rusya’ya kesilen yaptırım faturası, Avrupa’nın doğalgaz borularına kadar uzandı. Avrupa soğukta kaldı, dünya enflasyon ateşiyle yandı. Ve herkes: “Yerel parayla ticaret yapalım” diyor. Dünya, dolara sessizce “elveda” diyor artık. Merkez bankaları dolar rezervlerini azaltıp altın ve kıymetli madenlere yükleniyor. Çünkü herkes anladı: Washington’un en sessiz ordusu, yeşil kâğıtlardan ve “kağıt kaplan”dan oluşuyor.
Kuşatma Stratejisi: Eski Taktikler, Yeni Cepheler
Soğuk Savaş’taki “çevreleme” politikası yeniden sahnede.
ABD, Çin’i Pasifik’te ; Rusya’yı ise NATO’nun doğuya genişleyerek sarıyor. Bizi de unutmuyor tabii. Doğu Akdeniz, Balkanlar, Güney Kıbrıs, Kafkasya… Her taraftan sardı. Sözde Rusya’yı kuşatıyorum diyor, ama bizi de pek saf görüyor. Herkesin bizi kandırabileceğini sanıyor…
Artık cepheler; enerji hatlarında, limanlarda, veri kablolarında.
Bir zamanlar tanklar ilerlerdi, şimdi algoritmalar yürüyor. Altın koşuyor, borsa kovalıyor…
Top sesinin yerini borsalardaki ‘’gong’’ sesi aldı. Hiç susmuyor, ama etkisi aynı: Hedefi vurmak, piyasaları dalgalandırmak, rakip ülkeyi çökertmek!
Küresel Yeni Oyuncular: BRICS ve Borç Tuzağı Diplomasisi
BRICS ülkeleri, “IMF’ye eyvallahımız yok” diyerek sahneye çıktı.
Kendi bankalarını kurup yeni bir ekonomi kulübü oldular.
Çin, “Bir Kuşak-Bir Yol” projesiyle dünyaya el attı; ama o elin içinde borç kelepçesi var. Sri Lanka, Afrika ülkeleri örneklerinde olduğu gibi: Önce borçlandır, sonra yönet. Oh ne ala… Bu da Çin modeli emperyalizm, yersen.
Yeni çağda sömürgecilik artık işgalle değil, kredi sözleşmeleriyle yapılıyor.
Teknoloji Savaşları: Çip, Yeni Nükleer Silah
Artık savaş kodlarla yapılıyor. Çünkü nükleer savaşı kimsenin paçası yemiyor.
Yarı iletken çipler, 5G ve yapay zekâ, çağın nükleer silahları oldu.
ABD, Çin’e “Bu çipi alamazsın” diyor.
Çin ise “O çipi üreten benim, ayrıca nadir elementlerin %90’ı bende” diye gülümsüyor. Yasağına yasak diyor bir posta da o koyuyor, ortalık toz duman…
Bir diğer cephe ise dijital paralar: Çin’in yuan’ı, doların tahtını sarsıyor.
Lafın özü,
Savaş artık sanal, çok cepheli, değişik kılıklarda, etkisi ise son derece gerçek.