Aşık olunacak yaşta cinayet işlenmez !
Mahalle maçı yapacak yaşta hırsızlık yapılmaz!
Mis gibi tertemiz akciğerlerin varken uyuşturucuya bulaşılmaz!
Arkadaşlarla gezilecek yaşta hapse girilmez !
Son günlerde yaşanan bir çok olayın faili çocuk yaşta.
Bakın, bakın..Diyanet’in Cuma hutbesinde çocukların suç sürüklenmelerinin temelinde "dinsel eğitim almamaları" olduğu iddia edildi .
Suça sürüklenen çocuk !!! Ve dini eğitim!! Onu da gördük!!
Hani, aile içi şiddet, ihmal veya istismar !
Hani, yoksulluk ve sosyal dışlanma!
Hani, eğitimden uzak kalma , okulu bırakma, devamsızlık!
Hani ,arkadaş çevresi ve sosyal etki!
Hani; alkol, sigara, madde bağımlılığı!
Hani, psikolojik travmalar!
Hani; toplumsal adaletsizlikler veya fırsat eşitsizliği!
Dini eğitim eksikliği ise bu listenin başlarında yer almaz. Elbette bazı araştırmalarda, ahlaki gelişim üzerinde olumlu etkisi olabilecek dini ve etik eğitimden söz edilir, ancak bu, tek başına belirleyici ya da temel bir faktör olarak gösterilmez.
Dinsel eğitim, bazı bireyler için ahlaki değerlerin gelişimine katkıda bulunabilir. Fakat:
Dini eğitim almak mutlaka iyi bir birey olunacağı anlamına gelmez.
Dini eğitim almamak da mutlaka suça sürüklenebileceği anlamına gelmez.
Ahlaki gelişim; empati, sorumluluk, sosyal normlara uyum gibi pek çok psikolojik ve sosyal faktöre bağlıdır ve sadece dinle açıklanamaz.
Her bireyin suça sürüklenme nedeni farklıdır; din eksikliği, bu nedenlerden sadece birinde bile etkili olmayabilir.
Laik eğitim sistemlerinde, etik ve ahlak eğitimi, dinî bir zemine bağlı olmadan da verilebilir. "Değerler eğitimi", birçok ülkede dinî olmayan yollarla da başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Dini eğitim tek başına yeterli değil, aç insan hem bireysel hem toplumsal bir tehdittir.
Önce aç olan karnını doyurmak, ondan sonra boş olan ruhunu ve beynini ilim, bilim ile doldurmak gerek..
Din, bunların hepsi olduktan sonra şükür eder zaten!
Yeni eğitim –öğretim yılı tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize hayırlı uğurlu olsun..