Mersin İdman Yurdu meselesi artık bir futbol sorunu olmaktan çıktı.
Bu şehirde bir çınar devriliyor, ama kimsenin umurunda değil.
Kulüp meselesi adeta yılan hikayesine döndü.
Geçtiğimiz yıl takım ligde kaldı, zor şartlara rağmen sahada direndi.
Sonra ne mi oldu?
Başkan değişti, yönetim değişti, ardından çok kısa sürede istifalar geldi.
Daha ne olduğunu anlayamadan, camia kaosa sürüklendi.
Şimdi 100. yılına giren Mersin İdman Yurdu camiası şok üstüne şok yaşıyor.
Takımın durumu tam anlamıyla belirsizlik içinde.
Kimse takımın bugün ne halde olduğunu bilmiyor.
Borç ne kadar?
Lig’e katılım olacak mı?
Yeni yönetim kim olacak?
Ve en önemlisi: kentin ileri gelenleri el atacak mı, yoksa bu sessizlik sürmeye devam mı edecek?
Ortada dolaşan “reçete yazıldı” söylemleri, taraftarı ikna etmiyor.
Çünkü reçete kağıt üstünde, takım ise nefes alamıyor.
Bu nasıl bir anlayış?
Mersin İdman Yurdu 1925’de kuruldu.
Bir şehir takımı olmanın ötesinde, bir milletin direniş ruhunu taşıdı yıllarca.
Süper Lig gördü, tribünleri coşturdu, binlerce genci futbolla buluşturdu.
Ama şimdi 100. yaşında sahipsiz bırakıldı.
Taraftar isyanda.
Destek bekliyor, umut arıyor.
Ama yönetenler sessiz.
Artık yeter.
Bu takım Mersin’in kimliğidir.
Mesele sadece futbol değil; mesele aidiyet, değer, geçmişe sahip çıkmaktır.
Ya bu sessizliğe son verilir, ya da bu şehir kendi efsanesini kendi elleriyle tarihe gömer.