Bu ne Allah aşkına!
Kaygan bir zemin, puslu bir hava, göz gözü görmez piyasa, eli kanlı kocalar, uyuşturucu bağımlısı gençler, suçluları salmalar ardından yeni tutuklamalar, her yaz rutin çıkan yangınlar, denetimsiz oteller, kaçak yapılar, korsan çalışanlar, göçle gelenler, yurt dışına kaçarken botu batarak ölenler, sahte gıdalar ile zehir üretenler, gıdaları ilaçlayıp sağlığımızla oynayanlar, hayvanlarımıza çipler takanlar, itlaflar, yapay et söylentileri, at eşek kesenler, domuz eti yediren işletmeler, zeytin ağaçlarını kesenler, ağaçları kesip maden açanlar, ağaçları, ormanları yakıp yerine otel yapanlar, ilaçlara getirilen zamlar … gibi gibi.. Daha yazardım , usandım..
Yönetiliyor muyuz, delirtiliyor muyuz !!?
Yönetilmek, insan topluluklarının düzenli bir şekilde varlıklarını sürdürebilmesi içindir ..
Ancak, bu yönetim biçimlerinin doğru, adil, şeffaf ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olması şarttır.
Özgürlük ve denetim arasında doğru bir denge kurulabildiğinde, toplumlar daha sağlıklı, daha adil bir şekilde işler…
Belki de sorun, fazla yönetilmekten değil, yanlış yönetilmekten kaynaklanıyordur.
Yönetilmesek ne olurdu?
Muhtemelen toplumda kaos ve dengesizlik oluşur !!
Acaba şimdikinden fazla mı olur?
Ancak ideal bir toplumda, yönetimin insanlar üzerinde fazla baskı yapmadan, onların özgürlüklerini en iyi şekilde koruyacak şekilde işleyişi sağlanabilir.