Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nde geçtiğimiz günlerde yaşananlar, sadece bir imar tartışmasından ibaret değil.

Başkan Vahap Seçer’in kürsüden yaptığı sert çıkış, aslında çok daha derin mesajlar içeriyor.

Gündem kaçak yapılar olunca, Seçer’in dili sertleşti, sesi yükseldi.

Ama asıl dikkat çeken, bu mesajların sadece müteahhitlere değil, ruhsatı veren belediyelere de yönelmiş olmasıydı.

Açık konuşmak gerekirse, Seçer’in hedefinde kendi partisinden bazı ilçe belediyeleri vardı.

 İsim vermedi belki ama “merkez” dedi, “ruhsat verenler” dedi, “gözünün yaşına bakmayız” dedi.

Hangi ilçelerin kastedildiğini, Mersin’i az çok tanıyan herkes biliyor.

"Ali Cengiz oyunları" ifadesi de boşuna değil

Seçer kürsüde ne dedi?

“Emsal fazlası bazı alanlarda Cengiz oyunlarıyla hukuku dolanarak yapılan binaların hiç gözünün yaşına bakmayız. Gerekirse bina yıkılır, gerekirse savcılığa suç duyurusunda bulunuruz. Şeriatın kestiği parmak acımaz.”

Bu sözler öylesine söylenmiş değil.

Seçer’in tavrı net: Kimseye ayrıcalık yok.

Özellikle Yenişehir Belediyesi listenin başında

Seçer’in, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’le geçmişte yaşadığı Meclis tartışması da hâlâ taze.

Özellikle son birkaç yılda bu ilçelerde hızla artan yapılaşma, vatandaşların da gözünden kaçmıyor.

Şikâyetler çoğalmış, Büyükşehir’e kadar ulaşmış.

Şimdi aynı sorun başka bir biçimde yeniden gündeme gelmiş gibi görünüyor.

CHP içinde dengeler değişiyor mu?

Bu, dışarıdan bakınca “güç birliği” gibi görünse de içeride herkes aynı fikirde değil.

Seçer’in bu çıkışı, parti içinde uyumdan çok bir denetim ve disiplin sorunu olduğunu gösteriyor.

 Yani bir anlamda, Büyükşehir kendi partisinden belediyelere “ayar” veriyor.

Bu da bize şunu gösteriyor: CHP’nin Mersin’deki başarısı sadece seçimle ölçülmeyecek.

Asıl mesele, bu başarıyı yönetebilmekte.

Son söz: Bu sadece bir uyarı değil

Vahap Seçer, bu çıkışıyla bir değil birkaç mesaj verdi.

Hem halkın yanında olduğunu gösterdi, hem imar rantına göz yummayacağını söyledi.

 Bir de CHP’li belediyelere “yol yakınken kendinize gelin” dedi.

Bu bir başlangıç mı, yoksa bir kırılmanın habercisi mi, onu zaman gösterecek.

Ama şu kesin: Bu işin şakası yok.