Bizim Beyefendi’nin aklına geldi, durup dururken İstiklal caddesini tek yöne çevirdi.
Şehrin merkezi allak bullak olurken bunca yılın İstiklal caddesine halk arasında “İstikbal caddesi” lakabı konduruverildi.
Aylarca sürdü caddenin yeni yüzünün ortaya çıkarıldığı inşaat çalışmaları.
Üstelik hukuksal ayağı da sakattı.
Caddeyi kullananlar perişan oldu aylarca.
Caddenin yeni işlevi yan caddeleri ve sokakları da olumsuz etkileyince kent merkezine girip çıkmak araçlı, araçsız farketmez tam bir karabasana dönüştü kent sakinleri için.
Tam bu duruma alışıyorduk ki Beyefendi’nin aklına bölgede bir kent meydanı yapmak düştü.
Sorunlu Özel İdare ve Kırmızı Lacivert İşhanlarını yıkıp, Bit Pazarı’nı da dahil edip işe girişti.
Bölgedeki esnaf ile sorunları tam olarak çözmeden yıkım işini başlattı Ağustos ayında.
Hurda karşılığı verilen yıkım işi Özel İdare İşhanı’nda sürüyor.
İşin ne olduğunu anlatan tabelada işin tamamlanma süresi 120 gün olarak duyuruldu.
O süre biteli iki ay oluyor.
Ama yıkım bitmediği gibi adeta durdu.
Üstelik daha sırada Kırmızı Lacivert İşhanı var.
Ve daha riskli olduğu biliniyor.
İki şeritli İstikbal caddesi yıkım çalışmaları nedeniyle o bölgede tek şeride düşmüş durumda.
Bölge sakinleri aylardır toz toprak içerisinde.
Esnaf mağdur.
O bölgeyi kullanan insanlar mağdur.
Bir tek asılı afişlerdeki Beyefendi mağrur.
Zaten sıkıntılı olan trafik sık sık kilitleniyor.
Ne zaman bitecek bu işkence derseniz ben bilmiyorum.
Beyefendi’nin bildiğini de zannetmiyorum.
TSGL’nin köşesine yaptırdığı otoparkın yapım süresini baz alırsak uzun yıllar sürer demek mümkün.
Bizim Beyefendi’ye sorarsanız memnuniyet tam gaz.
Yüzde 60 oy balonuna binmiş havalarda uçuyor.
Ne zaman ayakları yere basar bilemiyorum.
Ama şunu iyi biliyorum;
Mersin tarihinin en başarısız, ama en yüksek oy almış belediye başkanı olarak kent hafızasında yer alacağına eminim.
“Çok güzel çorba dağıtırdı” diye de not düşerler gari!...
**
Sevdiğim Laflar:
“TOPALLA GEZEN AKSAMAYI ÖĞRENİR!..”