Kanun kaçağı sevgilisi Michel’i polise ihbar eden Patricia, pişman olarak yaptığı kötülüğü ona itiraf eder. Hayal kırıklığı yaşayan Michel, kendilerini ülke dışına kaçırmak için gelen arkadaşına olanları anlatarak polisin gelmek üzere olduğunu söyler. Vakit varken birlikte kaçmayı teklif eden arkadaşına ise “bıktım, çok yorgunum, uyumak istiyorum”, der. Film, Michel’in Montparnasse’da vurulma sahnesiyle biter.
Yukarıdaki alıntı, otoritelerce sinema tarihinin en önemlileri arasında gösterilen 1960 yapımı Fransız Yönetmen Jean-Luc Godard’ın “Serseri Aşıklar” filminin final sahnesindendi. Bu eşsiz film, Jean-Paul Belmando gibi büyük bir oyuncuyu da sinema dünyasına kazandırmıştı. Çok değil, bundan üç yıl sonra ise; metinlerarasılık açısından Homeros’un Odysseia eseri bağlamında kadın erkek ilişkilerini sorgulayan bir başka başyapıt “Le Mepris” (Nefret) çekilecek ve Brigitte Bardot’u dünyaya tanıtacaktır.
Fransız Yeni Dalgası’nın ilk örneklerinden olan bu filmler, kamerayı sokağa indirerek sinemada stüdyo tahtını geri dönülmez bir şekilde sarsmıştır. Filmler Hollywood gibi büyük platolar yerine gerçek mekanlarda çekilmeye başlanmış, bununla birlikte küçük bütçelerle dev yapımlar açığa çıkmıştır…
1930 doğumlu Godard, hayatına pek çok kült film sığdırarak 13 Eylül 2022’de aramızdan ayrıldı.
Yönetmenin İsviçre’deki evinde huzur içinde yardımlı intiharla hayatına son verdiğini duyuran Eşi Anne-Marie Mieville yaptığı açıklamada, "Hasta değildi, yalnızca yorgundu. Bu sebeple hayatına son vermeye karar verdi. Bu onun kararıydı" dedi.
Bu açıklamayı okuyunca aklıma Serseri Aşıklar’ın finalinde Michel’in, “bıktım, çok yorgunum, uyumak istiyorum” repliği geldi; anladım ki, büyük ustanın eserleri de hayatına dahil. Hayatını Yaşamak, Serseri Aşıklar, Sosyalizm, Nefret vb. filmlerini şimdi bir kez daha ama bambaşka gözle okumam gerekecek.
Çağdaşımız Godard ile aynı gökyüzünün altında aynı havayı soluduk. Açığa çıkardığı değerlerle anılacak adı sonsuza kadar yaşayacak. Huzur içinde uyusun.
Şu saatlerde (14 Eylül 2022), Yunanistanlı usta oyuncu Irene Papas’ın hayatını kaybettiği bilgisi internete düştü. Yeri doldurulamaz bir isim. Zorba’yı izlemeyeniniz varsa hiç vakit kaybetmesin; izleyenler, Anthony Quinn kadar Papas’a da hayran kalacaklardır.