Sözün Özü…
Dünyada eşi benzeri olmayan bir ülkeyiz.
Doğası, tarihi ve de konumu nedeniyle ayrı bir yerimiz var dünyada.
Sanki dünyanın merkeziyiz.
Ama bu kadar güzelliklere karşın tam bir sorun yumağıyız!
Türkiye’nin sorunları her geçen gün artıyor.
Bu nedenle de gündem sürekli değişiyor.
Afrin’ den başlayıp, İstiklal Marşı’ndan çıkabiliyoruz.
Türkiye bu duruma nasıl geldi?
Bu sorunun yanıtı hem çok basit hem de çok zor!
Çünkü sosyolojik bir vaka gibi.
Kimine göre genlerimizde bir sıkıntı var.
Kimine göre de beynimizde…
Zaten insanın beyninde bir sorun varsa, yandı demektir!
İyi düşünme ve doğru karar verme yetisini yitirmiş demektir.
Ki, en büyük sıkıntı bundan kaynaklanır.
Son yıllarda, yüreğimizde de bazı şeyler eksildi.
En başta da sevgi!
Bu da Türkiye’yi kutuplaştırdı.
Sorumlusu da siyasetçiler!
Türkiye’nin sorunlarını şöyle bir yazayım dedim ve aklıma gelenleri sıraladım,
1. Sırada Huzur geliyor ve şöyle devam ediyor.
2. TERÖR,
3. İşsizlik,
4. ADALET,
5. Hırsızlık,
6. EKONOMİ.
7. Dış Siyaset,
8. EĞİTİM,
9. Enflasyon,
10. GÜVEN,
11. Kutuplaşma,
12. SPOR ,
13. Sağlık.
En büyük sorun da geçmişte yıllarca “beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını birlikte söyledikleri, FETÖ ile mücadele!
Ama onun da sağlıklı yapıldığını söylemek pek olası değil!
Aslında say say devamı gelir.
Tamam, da yaşanabilir bir Türkiye için ne yapmak gerekir?
Tabi ki bu sorunun yanıtını en iyi verecek olanlar ülkeyi yönete(meye)nlerdir!.
Çünkü emir kulu olmuşlar.
Kendi düşündüklerini söyleme yetisini kaybetmişler!
Bana göre en büyük sorun bu.
Halk arasında bir deyiş vardır, “Ne umarsın bacından, bacın ölür acından!” diye.
Bizim de dururumuz pek farklı değil.
Bunun içindir ki sorun yumağı gittikçe büyüyor!
Hiçbir sorun çözümsüz değildir.
Yeter ki çözmek için çaba gösterenler samimi olsun..
Biz de adettir, önce ben sonra biz!
Durum böyle olunca da daha çok bekleriz!