Mehmet Nabi Batuk

Mersin’in örtü altı sera üretimim en büyük merkezlerinden biri olan Akdeniz İlçesi Adanalıoğlu Bölgesindeki üreticiler sel afetinin ardından ayakta kalmaya mücadelesi veriyor. Uzun süre su içinde kalan bitkilerin köklerinin hastalanmaması için ek masraflarla ürünlerini korumaya çalışan üreticiler, fidelerde yaşanan kıtlık, ve yeni zamlar nedeniyle zor günler yaşıyor. Kış için ektikleri ürünlerde ilk hasatlarını yapamadan sel sularının vurduğu örtü altı üreticiler kentteki yetkililere seslenerek sorunlarına bir çözüm bulunmasını istedi.

“MAYIS’TA HAZİRAN’DA ANCAK HASAT EDEBİLECEĞİZ”
Mersin’in Adanalıoğlu Mahallesi’nde bulunan serasında biber üretimi yaparak geçimini sağlayan örtü altı üreticisi Fuat Can isimli Çiftçi, kış ürünlerinden ilk hasat yapamadan bitkilerini kaybettiklerini söyleyerek emeklerinin, paraların boşa gittiğini belirtti. Can, “Bizim kışlık mahsulümüz yok oldu. Yeni diktiğimiz bitkilerden nereden baksak Mayıs’ta Haziran’da ancak hasat edebileceğiz. O da mevsimi olduğu için ancak 40 – 50 kuruştan satabiliriz. Ne olacağımız meçhuldür. Şuanda selden dolayı ölen bitkilerimizi yeniden söküp yeni dikim yapmak zorunda kaldık. Verdiğimiz emeklerimiz, işçiliğimiz, verilen gübre ve zirai ilaçlar masrafımız hep boşa gitti. Masrafımız şuanda üçe katlandı” dedi.

“ÖLÜ BİR İNSAN NASIL DİRİLEMEZSE BU FİDELERİMİZDE DİRİLEMEDİ”
Selden zarar gören fideleri söküp çöpe attıklarını ifade eden Can, “Yerlerine yenilerini diktik. Bu fidelerimiz suyun içerisinde çok fazla kaldığı için hepsi öldüler. Ölü bir insan nasıl dirilemezse bu fidelerimizde dirilemedi. Bizde mecburen tarlamızı boş bırakmaktansa ölü fidelerimizi söktük ne bulursak onları ektik. Bazı bölümleri de fide bulamadığımız için boş bıraktık. Benim 20 dönüm sera alanım vardı. Bu alanım komple sel suları altında kaldı. Nereden bakarsak bakalım benim zararım en az 500 Bin Lira civarındadır” diye konuştu.

“DÖKME DEDİĞİMİZ İLAÇLARLA TEDAVİ ETMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Seralarda uzun zaman içinde sular altında kalan bitkilerin şuanda bitkisel hayatta olduğunu belirten Çiftçi Can, yarı ölü olarak tanımladığı biber serasını kameralarımıza göstererek, “Afetten geriye kalan biberlerimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Bu biberleri ayakta tutabilmek için dökme dediğimiz ilaçlarla tedavi etmeye çalışıyoruz. Ama biberler tekrar canlanır mı canlanmaz mı onu bilmiyoruz. Biz fide bulamadığımız için bunları sökemiyoruz. Ancak fide bulursak kalan seralarımızı söküp yeniden ekeceğiz.  Afette maruz kalan ürünlerimiz yaşayan bir ölüdür. Bir insan nasıl bitkisel hayata girdiyse bizim seralarımızdaki ürünlerde bitkisel hayatta. Biz bu ürünlerin yerine fide bulsaydık daha ekonomik hale gelecektik ancak fide sıkıntısı var. Biz bitkisel hayatta olan ürünlerimizi ayakta tutmak için verdiğimiz mücadele masrafı üçe katlıyor. 15 günde bir bu ürünlerin köklerinin çürümemesi için zirai ilaç dökülüyor. Bu ürünlerin yerine yenisini dikmek daha mantıklıdır” şeklinde konuştu.  

“70 – 80 KURUŞ OLAN FİDELER ŞİMDİ 1,25 LİRA”

Fide firmalarının afeti kazanca dönüştürmeye çabaladığını söyleyen yeni ektikleri biber fidelerini zamlı olarak aldıklarını ifade eden çiftçi Can, “Tarlamızı boş bırakamamak için fidelerin tanesini 1.25 Lira’dan almak zorunda kaldık. Seraların içerisini yeniden elden geçirmek zorunda kaldık. Bunlar bizim ek masraflarımız. Bizim masraflarımızı artıran bir başka neden ise krizi fırsata çevirmeye çalışanlardır. Bir zamanlar 70 – 80 Kuruş olan fideleri şimdi 1,25 Lira’ya almak zorunda kalıyoruz. Bu fideler firmaların ellerinde kalmıştı hepsi çöpe atılacaktı. Ama şimdi afeti kullanarak bu fidelerin üzerinden daha iyi kazançlar sağlamaya çalışıyorlar. Devletimizden kentteki yetkili kişilerimizden sel afetinden dolayı oluşan borçlarımızın silinmesini istiyoruz. Bize nakdi yardım edilmesini devletimizden bekliyoruz” dedi.