Mersin’den Madımak için ‘adalet’ çağrısı



2 Temmuz 2025 Çarşamba 17:52

Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Otelinde 33 insanın yanarak ve dumanda boğularak can verdiği Madımak Katliamı, Mersin’de protesto edilerek adalet çağrısı yapıldı.

YUSUFCAN GÜDÜK

 

Sivas’ta 1993 yılında Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nin yakılması sonucunda çoğunluğu Alevi olan 33 insanın yanarak ve dumanda boğularak can verdiği katliam olarak bilinen Madımak Katliamı'nın 32’inci yılında adalet çağrısı sürüyor.

Katliamın faillerinden ağırlaştırırmış müebbet ile hükümlü Yunis Karataş, ''koşullu salıverilme'' hükümlerinden yararlanmak için başvurduğu Anayasa Mahkemesi, "terör suçlusu" sayılamayacağına hükmederek tahliye yolunu açtı. Bu karar doğrultusunda Madımak Katliamından 32 yıl sonra ağırlaştırılmış müebbet cezası alan 23 kişiden 17’si tahliye edildi. Cezaevinde olan hükümlü sayısı 6’ya düştü.

 

‘ONLAR, ÖZGÜRLÜĞÜN, EŞİTLİĞİN VE İNSANLIĞIN SESİ OLDULAR’

Katliamın 32’inci yılında sokağa inen Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, adalet çağrısı yaptı. Özgür Çocuk Parkında bir araya gelen platform bileşenleri, yaptıkları basın açıklaması ile iktidara seslendi.

Açıklamayı okuyan Platform Dönem Sözcüsü Mahmut Sümbül” Bugün, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta yaşanan ve insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınan Madımak Katliamı’nın yıldönümünde, hayatını kaybeden 35 canımızı anmak ve bu korkunç toplu cinayetin yarattığı derin acıyı bir kez daha hatırlatmak için bir aradayız. Madımak Katliamı, yalnızca bir grup insanın değil, insanlığın vicdanına ve ortak değerlerine karşı işlenmiş bir suçtur. Bu katliam, cezasızlık kültürünün ve toplumsal kutuplaşmanın ne denli yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini gösteren acı bir örnektir.

2 Temmuz 1993 günü, Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta bulunan aydınlar, sanatçılar, yazarlar ve yurttaşlar, Madımak Oteli’nde barbarca bir saldırıya maruz kalmıştır. Otel, gözü dönmüş bir kalabalık tarafından ateşe verilmiş; 33’ü otelde, 2’si otel dışında olmak üzere 35 insanımız, aralarında çocuk yaştakilerin de bulunduğu masum canlar, hunharca katledilmiştir. Bu vahşet, yalnızca bir otelin yakılması değil, insanlığın ortak mirası olan düşünce özgürlüğüne, sanata ve kültüre karşı işlenmiş bir toplu cinayettir. Madımak Katliamı, insanlığa karşı işlenen suçların en ağır örneklerinden biridir; zira bu katliam, farklı inançlara, düşüncelere ve yaşam biçimlerine duyulan tahammülsüzlüğün en korkunç tezahürüdür.

Madımak Katliamı, yalnızca bir grup insanın değil, tüm insanlığın ortak vicdanını yaralamıştır. Ancak, bu katliamın ardından adaletin tecelli etmemesi, acılarımızı daha da derinleştirmiştir. Katliamın failleri ve azmettiricileri, yıllarca süren yargı süreçlerinde yeterince cezalandırılmamış, bazıları ise adeta ödüllendirilmiştir. Bu durum, cezasızlık kültürünün bir yansıması olarak, toplumsal adalet duygusunu derinden sarsmıştır. Katliamın sorumlularının korunması, adalet arayışını engellemiş ve yeni katliamların önünü açan bir zemin yaratmıştır. Cezasızlık, yalnızca Madımak Katliamı’nda değil, insanlığa karşı işlenen tüm suçlarda en büyük engellerden biri olmuştur. Adaletin sağlanmaması, toplumun vicdanında kapanmayan bir yara bırakmış; bu yara, her geçen yıl daha da kanamaya devam etmiştir.

Madımak Katliamı, bir toplu cinayet olarak, yalnızca bireyleri değil, bir arada yaşama kültürünü, hoşgörüyü ve insanlık onurunu hedef almıştır. Bu katliam, farklılıklara tahammül edemeyen bir zihniyetin, nefreti ve şiddeti bir silaha dönüştürmesinin sonucudur. Ancak, bizler, bu karanlık zihniyete karşı umudu ve dayanışmayı büyütmek zorundayız. Madımak’ta yitirdiğimiz canların anısını yaşatmak, onların savunduğu değerleri daha güçlü bir şekilde savunmakla mümkündür. Onlar, özgürlüğün, eşitliğin ve insanlığın sesi oldular; bizler de bu sesi susturmamak için mücadele etmeliyiz.

 

‘BİR KEZ DAHA ADALET TALEP EDİYORUZ’

Bugün, Madımak Katliamı’nın 32. yıldönümünde, bir kez daha adalet talep ediyoruz. İnsanlığa karşı işlenen bu suçun failleri ve azmettiricileri tam anlamıyla ortaya çıkarılmalı, cezasızlık kültürüne son verilmelidir. Madımak Oteli, utanç müzesi haline getirilerek, bu katliamın unutulmaması ve gelecek nesillerin bu korkunç olaydan ders çıkarması sağlanmalıdır. Toplum olarak, farklılıklarımızla bir arada yaşama iradesini güçlendirmeli; nefret söylemine, ayrımcılığa ve şiddete karşı ortak bir duruş sergilemeliyiz.

Madımak Katliamı’nı unutmadık, unutturmayacağız. Hayatını kaybeden 35 canımızın anısı önünde saygıyla eğiliyor, onların savunduğu değerleri yaşatacağımıza söz veriyoruz. Bu topraklarda bir daha böyle katliamlar yaşanmasın diye, adalet, eşitlik ve barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. İnsanlığa karşı işlenen suçların, toplu cinayetlerin ve cezasızlığın karşısında durmak, hepimizin ortak sorumluluğudur.





Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!



  BİK İLANLAR





 



ANASAYFA
MASAÜSTÜ GÖRÜNÜM
HABER ARŞİVİ


KÜNYE


İLETİŞİM

mersinhaberci.com © Copyright 2016-2025 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden
yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

sanalbasin.com üyesidir

URA MEDYA