DÜNYAYI GÜZELLEŞTİRİYORLAR


 

Kız örencilere burs verip kadınlara yönelik eğitim ve meslek edindirme çalışmalarına imza atan İçel Soroptimist Kulübü üyeleri; son olarak cezaevinde kreş ve kuaför salonu açtı!

En iyiyi amaçlayan kız kardeşler olarak fark yaratan işlere imza atan Soroptomistler, kadınlara ve STK’lara sorunların çözümü için bir şeylerin ucundan tutmaya çağırdı. 

HEDİYE EROĞLU – M. NABİ BATUK 

Fark yaratan projelerle adından sıkça bahsettiren ‘kız kardeşler’ olarak da bilinen Soroptimistler, ‘Barış, Birlik ve Bilim zamanı’ sloganıyla çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Kadınların ve kız çocuklarının hayatlarını ve durumlarını iyileştirerek; gelişimlerine katkı sunma adına önemli işlere imza atan Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu 2.Başkanı Ayşegül Uysal ve İçel Soroptimist Kulübü Dönem Başkanı Sevinç Şanlı, çalışmalarını gazetemize anlattı. 

“EN İYİYİ AMAÇLAYAN KIZ KARDEŞLERİZ”
SORU: Soroptimistler kimlerdir? Amaçları, hedefleri, çalışmaları nelerdir? 
A. UYSAL: Soroptimist sözcüğü; Latince kız kardeş anlamına gelen ‘sorore’ ve ‘en iyi’ anlamına gelen optima kelimelerinden oluşmuştur. Soroptimistler de en iyiyi amaçlayan kız kardeşlerdir. 1921’de kurulan ve dünya çapında bir örgüt olan yapının 133 ülkede 90 bin üyesi bulunmakta. Türkiye’de ise 1948’de kurulan örgüt şuan 19 ilde, 39 kulüp ve bin üye ile çalışmalarını sürdürmektedir. 
Üyelerimiz; meslek sahibi ve mesleklerinde de belirli bir başarıya ulaşmış kadınlardan oluşmaktadır. Esas hedefimiz; kadınların, kız çocuklarının eğitim statülerini ve eğitimlerini yükseltmek. Bu da uluslararası iyi niyet, anlayış, hoşgörü ve bağlılık ile gerçekleşmektedir. 
Federasyonumuzun bu yıl sloganı, ‘Barış, Birlik ve Bilim zamanı’ olup, bu kapsamda çok çeşitli projelere imza atıyoruz. Her şeyin başı eğitim olduğu için eğitim burslarına büyük önem veriyoruz. Bunlardan en önemlisi ‘Mühendis Kızlar’ projesi. Ülkemizde; genç kızlarımız meslek seçimlerinde mühendislik alanlarını çok fazla tercih etmiyorlar. Biz de kızların mühendisliğe ilgisin arttırmak için 100 öğrenciye eğitim burs desteği veriyoruz. Ayrıca projeye sponsor olan destekçilerimiz kızlarımıza staj imkanı da tanıdılar. Ayrıca Liderlik akademisi Eğitimleri ile de bursiyerlerimizi yurtdışına göndererek farklı dünyalar ile tanışmalarını da sağlıyoruz. Bu sayede kız çocuklarının başarılı örneklerle yan yana gelmesini sağlıyor ve azimlerini, özgüvenlerini arttırmayı da sağlıyoruz. Dünyada güzel şeylerin de olduğuna şahit oluyorlar… Kadınlar ve kızlarımızın ardından Cezaevi Projesi ile çocuklara yönelik de güzel bir çalışmaya imza attık. 

ANNELERİ İLE CEZAEVİNDE KALKAK ZORUNDA OLAN 27 ÇOCUĞUN DÜNYASI DEĞİŞTİ!
A. ŞANLI: İçel Soroptimist Kulübü 1970 yılında kurulmuş olup, 46 yıldan buyana çok başarılı işlere imza atıyoruz. Gönüllülük esasına göre çalışıyor, evimizden, işimizden, ailemizden zaman ayırarak insanlık için güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. 
Bu anlamda son olarak hayata geçirdiğimiz “Cezaevinde Umut Olmak Projemiz” büyük yankı uyandırdı. Adalet Bakanlığı Ceza Tevkif Evleri ile bir protokol imzaladık ve bundan 4 yıl önce Tarsus Cezaevi’nde ki erkek tutuklara kadına şiddete karşı bilinçlendirmeye yönelik eğitim verdik. Bu başarılı eğitim neticesinde Adalet Bakanlığı bu senede bizlerle irtibata geçti. Bugün artık kadın tutuklu ve mahkumların kalması nedeniyle onların ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalar yapmak için harekete geçtik ve “Cezaevinde Umut Olmak” adlı projemize start verdik.

BİTEN KALEMLERİ DAHİ SOROPTİMİSTLER KARŞILIYOR
Önce eğitim çalışmaları yaptık ancak bu esnada cezaevinde anneleri ile birlikte 27 çocuğun olduğunu gördük. Proje kapsamında çocuklar için cezaevi içerisinde bir kreş hizmete açmak istedik. Cezaevi içinde geçmişte erkek berberi olan bir alanı 6 aylık çalışmalarımız sonunda, gönüllülerimiz ve sponsorlarımızın desteği ile kreş olarak hizmete açtık. Şuanda Halk Eğitim tarafından atanan bir öğretmen cezaevinde anneleri ile kalmak zorunda olan çocuklara eğitim vermekte. Ayrıca sürekli olarak ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışmalarımızda sürüyor. Örneğin biten kalemleri veya ihtiyaç duyulan ekipmanları yine bizler temin ediyoruz. 
Bunlar kolay işler değil ancak mutluluğu tarif edilemez. Mahkum çocukları bu sayede hayata bir sıfır geriden başlamayacak. 

CEZAEVİNDEKİ ESKİ ÇAY OCAĞI KUAFÖR SALONU OLDU
SORU: Tarsus Cezaevi’nde ikinci bir proje daha hayata geçirildi. Artık kadınlar cezaevinde meslek sahibi oluyor. Bu projeyi anlatır mısınız? 
A. ŞANLI: Cezaevinde Umut Olmak Projesi’ni bayrama yetiştirmeye çalıştık. Bu esnada cezaevindeki kadınlar bayram için bizden; saç boyası, kişisel bakım malzemesi gibi bir takım taleplerde bulundular. Biz de hem kadınların bu ihtiyaçlarını temin edebilmek hem de meslek sahibi olarak kişisel gelişimlerine katkı bulunmak için cezaevinde bir kuaför salonunu hizmete açmak için harekete geçtik. Bu kapsamda cezaevi yönetiminin eski bir çay ocağını tahsis etmesi ve Halk Eğitimi’nde bir eğitimci ataması ile kuaför salonunu hizmete açtık. Cezaevinde açtığımız kursta kuaförlük eğitimi alan 22 kadınımız sertifika almaya hak kazandılar. Yerimiz küçük tek sandalyeli bu nedenle dönüşümlü eğitim veriliyor ama talep çok fazla. Ayrıca 15 ünde bir malzeme desteğimiz de sürüyor. Sürmeye de devam edecek. Bu bağ hiç kopmayacak.
Bizim öncelikle amacımız; kadının statüsünü bulunduğu yerde yükseltmek. Yani cezaevinde de olsa yapacak bir şeyler mutlaka vardır. Umarım bu proje ülkeye örnek olur. 

“GÖNÜLLÜLER BİZİ NE ZAMAN CEZAEVİNE GÖTÜRECEKSİNİZ DİYE BASKI YAPIYOR”
Bu projelerin yanı sıra cezaevinde sürekli olarak eğitimlerimiz de devam ediyor. Gönüllü ve kendi dalında uzman olan kişiler tarafından bugüne kadar aile sağlığı, kişisel bakım, temizlik, erken tanı, diş bakımı, öfke kontrolü gibi pek çok konuda kadınlara eğitimler verdik ve vermeye de devam edeceğiz. Gönüllülerimiz bu konuda çok istekliler, sürekli olarak ‘bizi ne zaman cezaevine götüreceksiniz?’ diye bizlere baskı yapıyorlar. Şuanda her gittiğimizde 100-150 kadın eğitim almak için hazır bekliyorlar. Adalet Bakanlığı ile protokolümüz bir yıllık ama ikinci yıla uzatmak için girişimlerimiz var. 

“ŞAHİT OLDUKLARIMIZ BİZİ KAMÇILADI”
A. UYSAL: Dünyanın daha güzel, yani daha yaşanabilir bir yer olması için ‘birlik’ olmamız gerekiyor. İşte biz de bu kapsamda bu projeleri hayata geçiriyoruz. Cezaevine ilk eğitim amaçlı gittik ancak orada çocukları görünce her şey değişti. 
Cezaevinde yaşadıklarımızı kelimelere dökmek çok zor. Cezaevine her gidiş gelişimizde şahit olduklarımız nedeniyle travmatik durumlar yaşıyorduk ancak bu bize motivasyon oldu ve bizleri kamçıladı. Sürekli kendimize ‘yapacağız’ diyerek telkinde bulunduk. Ama cezaevi yönetimi de bizlere çok yardımcı oldu. 
Kreşte oyuncakları ilk dağıttığımızda hiç birimiz gözyaşlarımızı tutamadık. 

“SANAL KADIN MÜZESİ YÖNÜNÜ GÖÇLE GELEN KADINLARA ÇEVİRİYOR”
SORU: İçel Soroptimist Kulübü’nün devam eden diğer çalışmaları nelerdir? 
A. ŞANLI: Şuanda İçel Soroptimist Kulübü olarak toplam 25 kızımıza burs desteği vermekteyiz. Bunların 13’ünü federasyonumuzun ‘Mühendis Kızlar’ projesi kapsamında desteklenen kızlarımız oluşturuyor. Bu öğrencilerimize yönelik mentorlük çalışmalarımız aralıksız sürüyor. 
Ayrıca bildiğiniz gibi İçel Soroptimist Kulübü olarak, Türkiye’nin 3’üncü, dünyanın 13’üncü ‘Sanal Kadın Müzesi’ni geçtiğimiz Haziran ayında Mersin’de hayata geçirdik.
Müzede, tarihsel süreçte toplumun gelişmesinde rol oynayan kadınların hayatı ve başarı öyküleri anlatılıyor. Müzemizin açılışında kent tarihine değer katan Semihi Vural’ın, ‘Tarihteki Mersin Kadınları’ adlı son kitabının da tanıtımı yaptık. Sevgili Semihi Vural’a da destekleri için tekrar teşekkür ediyoruz. 
Sanal müzemiz ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bu yıl göçle gelen kadınlar temasıyla müzede güzel işlere imza atacağız. Amacız, internetin var olduğu her yerde kadınları anlatabilmek. 

“TANRIÇALAR SAHNEYE İNİYOR”
Ayrıca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, kulübüz üyesi kadınların rol alacağı bir tiyatro oyununu sahne koyacağız. Bu oyunda Semihi Vural’ın kitabından uyarlanan oyunda kadınlar tanrıçalara hayat verecek. Göçle gelen tanrıçaları anlatacağımız bu etkinliği Sanal Müze ile de bağlantılı hale getireceğiz. 

“SIRADAN BİLET SATAN KADINLAR DEĞİLİZ!”
Kadınların aldıkları eğitimlerin sonuçları, etkileri çok farklı oluyor, kadını çok başka bir şeye dönüştürüyor. Kadınlar inanılmaz varlıklar. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Şuna kani olmak lazımdır ki dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir’. Biz de Atatürk ilkeleri doğrultusunda insan hakları bağlamında kadının yaşam statüsünü yükseltmek için çalışıyoruz. En çok ihtiyacımız olan şey birlik-beraberlik bunun için gelecek nesilleri bu doğrultuda eğitmemiz, bilinçlendirmemiz gerekiyor. 
Her projemize, çalışmamıza çok ciddi araştırmalar yaparak başlıyor ve bilimin ışında hayata geçiriyoruz. Biz sıradan bilet satan kadınlar değiliz! Maalesef ki sivil toplum kuruluşlarına böyle bakılıyor. 46 yıldır Mersin’de çok büyük hizmetler yapıldı. Yıllarca yaz okulları açıldı, yüzlerde kadına eğitimler verildi. Şuana kadar burs verdiğimiz öğrenci sayısı binleri aştı. Bu nedenle bize bu şekilde bakılmasını istemiyoruz. Her zaman yanımızda olabilir, bizlere destek verebilirsiniz. Kapımız herkese açık. Daha yapacak çok şey var. 

“KADINLARIMIZ DA EVLERİNDEN ÇIKIP, TOPLUMSAL SORUMLULUK ADINA BİR ŞEYLERİN UCUNDAN TUTMALI”
Türkiye 1923’den buyana çok büyük badireler atlattı ama her zaman birlikte, bir birimize kenetlenerek bunların üstesinden geldik. Biz yine inanıyoruz ki Türkiye çok güzel günlere gebe. Biz de sivil toplum kuruluşları olarak Atatürk ilkeleri doğrultusunda bu güzel gelecek için elimizden geleni yapacağız. İyilik zamanı. Barış için birlik için iyilik yapmalıyız. Evlerde oturmamalı, sahaya çıkmalıyız. Bir dolu sivil toplum kuruluşu var, bunlar sahaya insinler, nasıl katkı sunabileceklerini araştırsınlar. Bu ülke, bu vatan, bu çocuklar hepimizin. Biz bir toplumuz. Eğitim seviyemizi ne kadar yükseltebilirsek o kadar güzel bir Türkiye inşa ederiz. Bu çok zor bir iş değil. Kadınlarımız da evlerinden çıkmalı ve toplumsal sorumluluk adına bir şeylerin ucundan tutmalı. 

“UZAKTAN SEYREDİP, ‘NE YAPIYORSUNUZ?’ DİYENLER VAR”
A. UYSAL: Öncelikle bu işleri yapabilmek için gönüllü olmayı istemelisiniz. Bu tamamen bir gönül işi. Gönüllülük olmazsa olmaz. Hayatınızı bir kenara bırakıp, başka insanlar için bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Çünkü barış, bilim ve birliktelik için daha yapacak çok iş var. Güzel bir dünya için hepimizin üzerimize düşen sorumluluk var. Bir çocuğa , bir anneye dokunmak, onun hayatını değiştirmek dünyayı güzelleştirmektir. Gönüllülük ile bir şeyler yapıp bu sorumluluğunuzu yerine getirdiğinizde tadacağınız manevi haz bambaşka bir mutluluk. Uzaktan seyredip, ‘Ne yapıyorsunuz?’ diyenler dahi var ama eleştirmek kolay. Biz işin zor tarafını seçip, elimizi taşın altına koyuyoruz. 


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA