Yüksekdağ ve Demirtaş gözaltısına protesto

Gözaltıların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı Mutlu, demokratik siyasetin önünün kapandığını söyledi. 

SONER AYDIN/MEHMET NABİ BATUK

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş ve HDP’li milletvekillerinin gece yarısı gözaltına alınmasına tepkiler artıyor. Mersin’de de  çok sayıda HDP’li ve Akdeniz Belediyesi çalışanı HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin gözaltına alınmasını protesto etmek için Akdeniz Belediyesi önünde bir araya geldi. Belediye önünde toplanan kalabalığa hitap etmek isteyen Eşbaşkanlar Yüksel Mutlu ve Fazıl Türk’e valiliğin kararı nedeniyle izin verilmedi. Bunun üzerine Eşbaşkan Türk ve emniyet amirleri arasında kısa süreli tartışma yaşandı. Açıklamanın olacağı saatte belediye önüne çok sayıda çevik kuvvet polisi ve TOMA’nın yığılmasının üzerine olay çıkmaması için açıklama belediyenin konferans salonunda yapıldı. Belediye adına açıklamayı Eşbaşkan Mutlu yaptı.
“OPERASYONLAR KABUL EDİLEMEZ”

Açıklamasına HDP Eş Genel Başkanlarının gözaltına alınmasını kınayarak başlayan Mutlu, gözaltılarla demokratik siyasetin önünün kapandığını dile getirdi. HDP’ye yönelik operasyonların kabul edilemez olduğunu aktaran Mutlu, “Eş Genel Başkanlarımız Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ ile milletvekillerimizin gözaltına alınmasını kınıyor, kabul etmiyoruz. Gece yarısı, hukuksuzca rehin alınan bütün milletvekillerimizin derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Kentimiz Mersin'de de bir hafta önce, Belediyemiz Meclis üyesi Hediye Eren, HDP Akdeniz İlçe Eş Başkanı Mesude Şahin ile 2 parti yöneticisi, en doğal hakları olan mahalleleri ziyaret ederek, halkın taleplerini dinledikleri sırada gözaltına alınmışlardır. Arkadaşlarımız halen gözaltında tutulmaktadırlar. Arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.
“FETÖ İLE ALAKALARI YOK” 

FETÖ ile hiçbir bağı olmayan eğitim emekçisi on binlerce öğretmeninin, akademisyeninin ve kamu görevlisini meslekten ihraç edildiğini ifade eden Mutlu, “AKP Hükümeti; 1980 Askeri Darbesini yapanların dahi cüret edemediği haksızlığa ve vicdansızlığa imza atmıştır. AKP eliyle; partimiz, belediyelerimiz ve seçilmişlerimize dönük siyasi soykırım operasyonları aralıksız sürmektedir. Kayyum darbesiyle Kürt kentlerinde yüzde 65 ile 95 arasındaki oy oranlarıyla kazanılmış yerel yönetimler ve seçilmiş eş başkanlarımız, iktidarın hedefi haline gelmiştir. Seçmen iradesi ve seçilmişlerin hukuku yok sayılmakta, belediye eş başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz ve parti yöneticilerimiz tutuklanmakta, kayyumlar yoluyla halkımızın iradesini temsil eden belediyelerimize el konulmaktadır. Halkımızın iradesi yok sayılmaktadır. İktidar ve egemenler, bu tutumla bir sonuca ulaşacaklarını düşünüyorlarsa, bilsinler ki çok yanılıyorlar. Kürt siyasetine yönelik bu darbe, barış, demokrasi, eşitlik ve adalet mücadelemizi geriletmek bir yana, aksine büyütecektir. AKP Hükümetinin bu hukuksuz, tekçi ve keyfi tutumu, Kürt kentlerinde mevcut sorunların derinleşmesine, Kürt sorununun iyice çözümsüz hale gelmesine yol açmaktadır. Bilinmelidir ki halkımız, seçtiği milletvekillerine, belediye eş başkanlarına ve belediye meclislerine sahip çıkacak, yalnız bırakmayacaktır. Halkımız, iradesini gasp eden bu zihniyete kesinlikle boyun eğmeyecektir. Halkımızın siyasi iradesini temsil eden eş genel başkanlarımızı, milletvekillerimizi, belediye eş başkanlarımızı tutuklayarak; kayyumlar atayarak, belediye binalarının etrafını beton veya çelik bariyerle çevirerek kentleri yönetemez, halka hizmet edemezsiniz. Ablukaya aldığınız şehirlerimizde de internet ve telefonları keserek yasa ve kanun tanımazlığınızı gizleyemezsiniz” diye konuştu.
“KAYYUM YASALARA AYKIRI”

Kanun Hükmünde Kararname’ler (KHK) ile getirilen ‘belediyelere kayyum’ düzenlemesinin, Anayasa’nın birçok maddesine, Türkiye’nin de imzaladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı da dahil olmak üzere uluslararası demokratik bütün anlaşmalara, evrensel hukuka ve temel insan haklarına aykırı olduğunu kaydeden Mutlu şunları söyledi: “AKP Hükümeti; şimdilerde ise, ülkeyi Ortadoğu bataklığına sürüklemeye çalışmaktadır. Oysa her gün onlarca insanımız, gencecik evladımız canını veriyor. Halkımızın yaşadığı bunca acıya rağmen mevcut hükümetin tek derdi ise, varsa yoksa Başkanlık sistemidir. Bilinmelidir ki zulüm ile âbâd olanın akıbeti berbat olur. Er ya da geç hak egemen olur, mazlumlar kazanır. Önemli olan böylesi zor günlerde özgürlüklerden yana olan, ülkenin aydınlık geleceğine ve barışına inanan herkesin dayanışma, birlik, mücadele içerisinde olmasıdır. Ortak değerimiz ve hedefimiz, barış, demokrasi, huzur ve güven içerisinde, eşit ve adilce yaşamak olmalıdır. Gün; bu değerlere inanan ve savunan herkesin, kadın-erkek, genç-yaşlı hepimizin; hemen şimdi el ele, omuz omuza dayanışma, demokratik mücadelemizi sergileme günüdür.”
“SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER”

Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanı Fazıl Türk ise, halkın iradesine saygı duyulmasını isteyenlerin halkın iradesini ayaklar altına alındığını öne sürdü. Seçimle gelenin seçimle gitmesi gerektiğini belirten Türk, “Bir bölgede denetleyiciler var. Eğer yasa dışı bir şey var ise suç işleyen cezasını çeksin. Ama ortada yasa dışı bir şey yok. Kamu kuruluşuna kayyum atanamaz.  Bu irademizin gasp edilmesidir” şeklinde konuştu.