Mersin’de öğretmenlere nükleer propagandası yaptırılacak


 

Mersin’de öğretmenlere yönelik başlatılan “Nükleer Enerji Öğretmen Akademisi” projesi, Akkuyu NGS’ye toplumsal rıza üretme girişimi olarak değerlendiriliyor; uzmanlar ’tehlikeye kılıf’ diyor

Haber Merkezi

 

Mersin’de Toroslar İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü ve Toroslar Bilim ve Sanat Merkezinin ortaklaşa yürüttüğü, TÜBİTAK 4005 Yenilikçi Eğitim Uygulamaları Destekleme Programı kapsamında desteklenen “Reaktörden Sınıfa: Nükleer Enerji Öğretmen Akademisi” projesi ile öğretmenlere nükleer enerjiyi anlatmaları için eğitim verilecek.

Evrensel Gazetesinden Esma Ürün’ün haberini göre; projenin açılışı destekçi kurumlar arasında yer alan Mersin Üniversitesinde yapıldı. Projenin 1-5 Eylül 2025 tarihleri arasında Mersin Üniversitesi, Mersin Üniversitesi Hastanesi ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Bağımsız araştırmacı ve nukleersiz.org Koordinatörü Dr. Pınar Demircan, Evrensel Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.

 

"BU PROJE İLK DEĞİL"

Demircan; Türkiye’de bir nükleer santral kurulması yönündeki girişimlerin önceki siyasal iktidarların döneminde sekteye uğraması ve ilk kez AKP döneminde Akkuyu NGS olarak vücut bulmuş olmasının 23 yıllık siyasal iktidarla bağımlı olduğunu vurguladı. Türkiye topraklarında Rusya’ya ait nükleer santral kurulmasının politik ve askeri riski kabullenmek olduğunu ifade eden Demircan, şöyle konuştu: “Ne var ki, nükleer karşıtlığının zaten yüksek olduğu Türkiye’de nükleer santral kurulmasını savunanların bile karşı çıkmasını gerektiren Akkuyu NGS projesinin hükümetler arası anlaşmayla hayata geçirilmiş olması, toplumsal itirazların Anayasal hak kapsamında yargıya taşınmasını önlemiştir.

Dolayısıyla bir taraftan itirazlar baskılanırken Akkuyu NGS’ye güzellemeler yapmak, çeşitli popülist araçları devreye sokmak Akkuyu NGS projesinin toplumsal bir karşılığı varmış gibi göstermenin ve toplumsal rıza üretmenin yöntemi olmuştur. İki gün önce Nükleer Enerji Öğretmen Akademisi adı altında TÜBİTAK bünyesinde başlatılan eğitim programı da bu amaca hizmet etmektedir.”

 

BU İLK DEĞİL

Bu eğitimin ilk olmadığını vurgulayan Demircan; eski örnekleri hatırlattı: “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS) döneminde nükleer enerji alanında ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücünün karşılanması amacıyla tematik bir lise kurulması, Mersin ve İstanbul’da mesleki ve teknik Anadolu liselerinde 'nükleer enerjiye giriş' dersinin seçmeli ders olarak verilmeye başlanması gibi gelişmeler de yaşanmıştır. Buna mukabil 2022 yılında da Mersin’in bazı ilçelerindeki liselerde nükleer dersleri başlatılmış olmasına karşı Eğitim-Sen dava açmış Mersin Nükleer Karşıtı Platform ile bir de basın açıklaması yaparak derslerin kaldırılması için çağrıda bulunmuştur. Tabii Akkuyu NGS’ye rızanın üretimi salt CHS dönemiyle sınırlı değil. Proje için taş ocağı lisansıyla zemin etütlerine başlamasından itibaren Akkuyu NGS yönetimi tarafından Gülnar’daki okullara yönelik popülist ilgi giderek arttı.

 

İFTAR YEMEKLERİNDEN OKUL BAĞIŞI VE YARDIMLARA…

İlçede iftar yemeklerinin verilmesinden tutun da okula yapılan bağış ve yardımlarla Gülnar ve Büyükeceli’de her yaştan yurttaşın rızası alınmaya çalışıldı.  2015 yılında İl Milli Eğitim Müdürünün Akkuyu Nükleer Santralinin temel atma törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Rus Rosatom Şirketi Genel Müdürü ile katılması sebepsiz değildi. 2011 yılında Fukuşima nükleer felaketinin ardından nükleere hayır demek için kent merkezinden Akkuyu NGS sahasına kadar uzanan 159km’lik insan zincirinin kurulduğu, nükleer karşıtlığının her daim yüzde 70 civarında olduğu Mersin’de AKP hükümetleri popülist uygulamalara mecbur kalmıştır. Üstelik bu sürecin benzerinin Sinop’ta Sinop Üniversitesi üzerinden işletildiğini söylemek yanlış olmaz ki, İğneada’da nükleer santral kurulması konusunda somut adım atılırsa benzer süreçler orada da yaşanacaktır. Bu gidişat nükleer enerji propagandasına zamanla daha fazla kurumun eklemleneceğine işarettir.”

 

EDİLEN YÜKSEK İNŞAAT MALİYETLERİ, EĞİTİM EŞİTLİĞİ İÇİN AKTARILSA ÇOCUKLARIN GELECEĞİNE YATIRIM YAPILABİLİR

Nükleer santraller ve radyasyon konularında hükümetin güdümünde aktarılan bilgilerle nükleer enerjiyle ilgili risklerin yok sayıldığının altını çizen Demircan, “Oysa nükleer santrallerin kurulması için sarf edilen yüksek inşaat maliyetleri bile çocukların eğitim eşitliği için aktarılsa çocukların geleceğine yatırım yapılacakken nükleer santrallerin ortaya çıkardığı ekolojik problemler de çocukların sağlıklı yaşama hakkından ve geleceğinden çalmak anlamına geliyor” dedi.

 

NÜKLEER ATIK BÜYÜK TEHLİKE BARINDIRIYOR

Uranyumun işlenmesiyle açığa çıkan radyoaktif maddelerin yaşamında kanser ve türevi hastalıklara yol açtığını vurgulayan Demircan, “Ana akım medyada iddia edildiği gibi nükleer santrallerin bacasından buhar çıkaran karbonsuz enerji üretim tesisleri şeklinde tanımlamak hem eksiktir hem de çok yanlıştır. Bununla birlikte nükleer yakıt çevriminin nükleer silahlanmaya hizmet etmesi hayali kurulan dünya barışının da imkansızlaşması anlamına gelir” dedi. Nükleer atıkların neden olduğu sorunlara da dikkat çeken Demircan, “Nükleer yakıtın kendisi nükleer atık haline geldiği gibi değdiği her şeyi de nükleer atığa çevirir. Nükleer atığın içeriği ve tehlikeliliği ise açığa çıkan radyoaktif maddelerin yarılanma ömrüne ve toksisitesine göre değişir. Bu atıkların 1 milyon yıl ekosistemden izole bir şekilde muhafaza edilmesinin gerekmesi ise hükümetlerin milyonlarca dolarlık ilave yatırımları üstlenmesi anlamına gelmektedir. Ne var ki nükleer atık kalıcı deposunun kurulması yeryüzünün stabilitesi garanti edilemediği için yeterince zorken dünya genelinde radyoaktif tehlikeye maruz kalmak istemeyen halklar da bu sürece muhalefet ederler” diye konuştu.

 

"ENERJİ BAĞIMLILIĞINI YOK ETMEYECEK"

Nükleer santrallerin dünya genelinde enerjide bağımlılığı ortadan kaldırmasının mümkün olmadığını ancak kamuoyunun aksine inandırılmaya çalışıldığını ifade eden Demircan şöyle dedi: “Enerjide bağımlılığın nedeni uranyum madenlerinin belli ülkelerden çıkarılması ve uranyum madenciliğinin de kendi piyasasının olmasıdır. Türkiye özelinde ise söz konusu Akkuyu NGS’nin Rusya’ya ait olması zaten başından itibaren dışa bağımlılığının kabul edildiğini gösterir. Zira Türkiye tarafından karşılıksız verilen topraklar üzerinde sahibinin Rusya olduğu santralde santralin yakıtı olan uranyum da Rusya tarafından üretilecektir. Tabii bu durum uranyumun Türkiye’den çıkarılmasının tercih edilmesi gerektiği gibi yorumlanmamalı, düşünülmemelidir. Zira uranyum madenciliği ekolojik olarak büyük mağduriyetlere yol açar ve bu madenin çıkarıldığı yörelerde canlı yaşamı büyük tehdit altındadır. Bununla birlikte yüksek teknoloji sermaye yoğun üretim demektir ve nükleer santrallerin inşa maliyetleri inşa sürecinin bile uzamasına neden olan şekilde çok yüksektir. Kapitalist sistemde yüksek maliyetlerin bir şekilde telafi edilmesi ise nihai tüketiciye yansıtılarak karşılandığı üzere, nükleer santralde yoğun enerji üretileceği ve bu hacmin enerji fiyatlarını düşüreceği gibi bir beklenti içine girilmemelidir.”

 

"YERLİ-MİLLİ PROPAGANDASI TUTMUYOR"

Projeyi değerlendiren Emek Partisi Mersin İl Başkanı Sedat Başkavak, “Hala toplumdaki nükleer santral karşıtlığını yenebilmiş değiller. ‘Yerli ve milli enerji’ hamasetleri tutmadı çünkü santrali Ruslar yapıyor ve işletecek. ‘Enerjide bağımlılığa son’ propagandası tutmadı çünkü santrali işletecek ROSATOM şirketine bağımlı hale getirileceğiz. Ucuz enerji yalanı tutmadı çünkü şu an evlerde kullanılan elektrik fiyatı vergiler dahil 3.11 TL’yken Akkuyu NGS elektriği devlete 5 TL (12,33 cent) olarak devlete satacak. Temiz enerji olmadığını artık dünya âlem biliyor, nükleer atıklar önemli bir kirlilik. Hele hele savaş ve çatışma durumlarda nükleer tesislerin ortaya çıkaracağı radyoaktif kirlilik ve bunun sonuçları ise daha kötü olacaktır” dedi.

Nükleer santral inşaatının denetim her gün iş kazası ya da cinayeti ve zehirlenme vakaları ile alacakları için iş durduran işçi eylemleriyle gündem olduğunu hatırlatan Başkavak, “Akkuyu Nükleer Santral inşaatında daha ilk beton dökümünde çatlak oluştu. Biz daha nükleer santral kurulmadan nükleer kazası olan bir ülke olduk. Nükleer santral süreci baştan sona kirli ilişkiler ve kirli bir enerji üretim modelidir. Bu durum öğretmenlerin okullarda nükleer santral güzellemesi yapma göreviyle aklanamayacak kadar karanlıktır” diye konuştu. Projenin amacında “Mersin ve çevresindeki dezavantajlı bölgelerde görev yapan” ibaresinin olmasını ise Başkavak, “yoksul emekçi mahallelerindeki çocukları iktidarın politikalarına yedekleme” olarak değerlendirdi.

 

VERİLEN VAATLER GERÇEKLEŞMEDİ

Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Doç. Dr. Alkan Alkaya da projeyi değerlendirdi. Alkaya, yazılı olarak sundukları uluslararası taleplerine NGS şirketinin hiçbir şekilde dönüş sağlamadığını şöyle açıkladı: “Biz Mersin halkı olarak, ki ben aynı zamanda bir bilim insanı ve akademisyen olarak da gelip görmek, incelemek, bilgilendirmek açısından resmi talep yazısında da bulundum. NGS şirketi bu tarz taleplerimize dönüş yapma nezaketi bile göstermemişti.”

Alkaya; santralde işe giren, çıkan elektrik elektronik mühendisi üyelerinden aldıkları geri bildirimler ile santrallerdeki durumu ise şöyle anlattı: “Nükleer teknolojinin geliştirilmesine, aynı zamanda Türkiye'nin nükleer teknolojiyi öğrenmesine, mühendislerin gelişmesine vesile olacağı söyleniyor fakat hiç öyle olmadığını görüyoruz. Çoğu mühendis, bize büyük oranda işçi kadrosunda çalıştırıldığı bilgisini veriyor. Birçok konuya müdahale edemediklerini, söz haklarının olmadıklarını, tamamen Rusya'dan mühendislerin kontrolünde olduklarını görebiliyoruz.

Alkaya nükleer atıkların yaratacağı sorunları ise şöyle sıraladı: “Doğal olarak çevreyi, doğayı tehdit edecektir ve oradan kaynaklı olarak da insanımıza ilişkin de bir temas söz konusu olduğunda insanımıza da zarar verecektir. Ayrıca Çernobil'deki gibi bir sızıntı durumunda da bu bölgenin bir hayalet kente dönüşme ihtimali olacak yine. Yani bölgeye, bölge insanına yine zararı olacak. Sonuçta radyasyon yayılımının öldürücü etkisi var.”


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA