Haber Merkezi
Adını antik çağda yaşamış Tarsuslu filozoftan alan Aratos dergisi, yeni kitaplar yayınlamayı sürdürüyor. Aratos dergisince şu ana kadar 75 ayrı basım kitap yayınlandı. Çoğu Tarsus tarihi ve kültürünü yansıtan kitaplara ‘Toroslarda Bir Çukurova Yazlığı: Namrun Yaylası (Çamlıyayla)’ kitabı eklendi. Aratos felsefe dergisi yayın yönetmeni gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık’ın yazdığı “Toroslarda Bir Çukurova Yazlığı: Namrun Yaylası (Çamlıyayla)’ adlı çalışma Aratos Yayınları’ndan çıktı. Edinilen bilgiye göre, ‘Toroslarda Bir Çukurova Yazlığı: Namrun Yaylası (Çamlıyayla)’ Tarsus’un bir yaylası olan Namrun’un tarihi, yayla yaşamı ve yayla kültürü, yaylanın lezzetleri, iğne oyalarından, festivallerine kadar çok yönlü bir kitap olmuş. Uğur Pişmanlık Namrun Yaylası kitaba dair görüşlerini şu şekilde paylaşıyor, “Namrun Yaylası, şimdiki adıyla Çamlıyayla. Her ne kadar adı değişmişse de Torosların eteğindeki platoda kurulu bu yazlık yerleşim, bizim için de, yöre insanı için de hala Namrun’dur. Çamlıyayla devletin koyduğu isimdir. Namrun adı ise binlerce yıldır halkın koyduğu ve kullandığı isimdir. Namrun Yaylası’na dair orada, burada, dergilerde yayınlanmış pek çok yazıya ulaşmak mümkün. Ancak Namrun Yaylası’la ilgili bir kitap bulunmuyor. İşte bu çalışma, Namrun Yaylası tarihi ve kültürü ile toplumsal yaşayışının yanı sıra keyifli metinlerden oluşan derli toplu bir Namrun kitabı olsun istedim”
Pişmanlık, Toroslarda bir yazlık olan Namrun Yaylasının büyük bir zenginlik olduğunu dile getirerek, “Toroslarda Bir Çukurova Yazlığı: Namrun Yaylası” kitabımda, en azından meraklısına ve okuruna Namrun Yaylası’na vadilerine dair bir bilgi paylaşımını amaçladık. Tarihinden, coğrafyasına, kültüründen, çeşmelerine, damak tatlarından, buraya dair yazılmış şiirlere kadar çeşitli zamanlarda farklı imzaların metinlerini bir araya getirdiğimiz Namrun Yaylası kitabının, okuyucuyu bilgilendirmenin yanı sıra kalıcılık da kazanmasını arzuladık. Burada yaşayan ya da yaylacı olan pek çok insan gibi çocukluğumda ve gençlik yıllarımda, Namrun Yaylası’na dair güzel anılarımız var. Yakın zamanlarda yaylada kuyudan su çeker akşamları gaz lambası ya da gemici feneri ışığında oturur çay içer ve sohbet ederdik. Şimdi yaylaya çıkanlar, lüks konutlarla yaptıranlar klimasını, dev ekran televizyonunu, kentteki kullandığı ne kadar elektrikli, otomatik ev eşyası varsa taşıyor. Yayla, yayla olmaktan çıkıyor.
Geliştirilerek güncellenmiş ikinci baskısını yaptığımız “Toroslarda Bir Çukurova Yazlığı: Namrun Yaylası” kitabında yazılarını kullandığım ve bugün aramızda olmayan Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil’i ve şair Adnan Yücel’i sonsuz saygı ve teşekkürlerimle anıyorum. Yine ve yazı ve fotoğraflarıyla da katkıda bulunan, yazar Ayşe Kilimci, Nurlu Erkan hanıma, gazeteci Oral Çalışlar, emekli Savcı Osman Homurlu ile Diş Hekimi Erkan Özaydın’a teşekkür ederim. Namrun Yaylasında bu kitaba sığamayacak kadar büyük bir zenginlik var. Bu toplumsal ve kültürel zenginliğin izlerini birazda olsa bu kitapta bulacağınızı umuyorum.” diye konuştu.