Haber Merkezi
Balıkesir’de dün akşam meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, Türkiye’nin bir türlü çözülemeyen afet gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Depremle birlikte GSM hatları kilitlendi, iletişim kesildi. Enkazın, yangının ya da fırtınanın değil, yine “ihmalin” konuşulduğu bir tablo ortaya çıktı.
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, yaşanan iletişim felcini sert sözlerle eleştirdi. 23 Nisan İstanbul depreminde de aynı sorunun yaşandığını hatırlatan Gülcan Kış, o dönem Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na kapsamlı bir soru önergesi sunmuştu. Gülcan Kış, önergesinde “Deprem anında haberleşmenin çökmesi kabul edilemez. Bu, doğrudan can kaybına yol açabilecek bir zafiyettir” demişti.
Bakan Uraloğlu ise verdiği yanıtta, önceki depremlerden sonra kapasite artırımı yapıldığını, mobil baz istasyonlarının devreye girdiğini ve iletişimde sorun yaşanmadığını savunmuştu. Ancak Balıkesir depreminde yaşananlar, bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ortaya koydu.
Deprem sonrası GSM hatlarının saatlerce çalışmadığını, bazı kriz masalarının ve arama-kurtarma ekiplerinin iletişim kuramadığını belirten CHP’li Gülcan Kış, şunları söyledi:
“6 Şubat depremleri, 23 Nisan İstanbul depremi ve şimdi Balıkesir… Her defasında aynı iletişim çöküşünü yaşıyoruz. İktidar hâlâ ders almadı. Vatandaş deprem anında sevdiklerine ulaşamıyor, kriz yönetimi çalışamıyor. Bu, teknoloji eksikliği değil; göz göre göre süren ihmalin ve sorumsuzluğun sonucudur.”
Bakan Uraloğlu’nun depremden sonra yaptığı “Kesinti yok, vatandaşlarımız WhatsApp, Telegram, Bip gibi uygulamaları kullansın” açıklaması ise Gülcan Kış’ın sert tepkisine neden oldu:
“Milyonlarca insanın hayatını ilgilendiren bir konuda bakanın çıkıp ‘WhatsApp kullanın’ demesi, devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz. Afet yönetimi sosyal medya tavsiyesiyle yapılamaz. Bu, çaresizliğin ve vizyonsuzluğun itirafıdır. Sorun kökten çözülmediği sürece her depremde aynı aciziyeti yaşayacağız.”
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, GSM operatörlerinin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi, alternatif haberleşme sistemlerinin kurulması ve afet iletişim altyapısının güçlendirilmesi için iktidara çağrıda bulundu:
“Deprem öldürmez, ihmal öldürür. Bu ihmallerin bedelini halk ödüyor. Afet anında iletişimin kopması, arama-kurtarma zincirinin kırılması demektir. Bir sonraki depremde aynı manzarayı görmek istemiyorsak, bu sorunu yarın değil, bugün çözmek zorundayız.”