Mersin’de görevde sahte diplomalı akademisyen var mı?


 

Ankara Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre aralarında Mersin’in de olduğu farklı illerde sahte kimlik ve belgelerle e-imza üreten bir yapı, bu imzalarla üniversite sistemlerine ve kamu kurumlarının dijital altyapılarına girerek sahte işlemler yaptı.

Haber Merkezi

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzasını kopyalayarak çeşitli belgelerden sahte e-imza üreten 65 sanık hakkında, 5 yıldan 50 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame düzenledi. Yapılan soruşturma neticesinde sanıkların, aralarında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı, Başkan Yardımcısı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) Eğitim ve Öğretim Başkanının yanı sıra aralarında Mersin’in de olduğu 14 farklı üniversitenin Öğrenci İşleri Daire Başkanı veya personelinin e-imzalarını kopyaladıkları tespit edildi.

Örgütün 35 üyesinin bulunduğunun öne sürüldüğü iddianameye göre, Milli Eğitim Bakanlığı'nda genel olarak ehliyet ve lise diplomalarına yönelen çete, bazı üniversitelerde ise hukuk fakültelerinde sahte diploma üretti.

İddianameye göre, bu diplomalar genelde üniversite mezuniyet diploması, bu sahte diploma sahiplerinden, meslek yerine getirenler ile doçentlik veya başka bir akademik görev yükselen olup olmadığı, diğer kamu kurumlarının incelemeleriyle netleşecek.

 

50 BİN LİRA KARŞILIĞINDA…

Çete, sürücü kursu sahipleriyle de işbirliği yaptı ve sosyal medya aracılığıyla, 50 bin liraya ulaşan ücretler karşılığında, ehliyet, diploma ve bazı belgeleri satmaya başladı. Bu belgelerin tümü, devlet kayıtlarına sızıldığı için gerçek belge olarak kullanılacak nitelikte düzenlendi.

Çete, bir şirketten sahte kimlikle elektronik imza alırken, sahte bir telefon numarasıyla da, işbirliği yaptığı bazı şirket elemanları sayesinde, "yüz yüze kimlik doğrulaması" yapmayı başararak, çok sayıda imzaya ulaştı.

Birinci iddianamede çetenin, 2024 yılındaki 4 aylık eylemleri sıralandı ve hangi yetkililer adına sahte imzaların üretildiği belirlendi.

İddianamedeki sanıkların, "Bilişim Sistemine Hukuka Aykırı Müdahale Suretiyle Haksız Çıkar Sağlama, Ölçme,Seçme ve Yerleştirme Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanuna Muhalefet, Kişisel Verileri, Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirmek veya Yaymak, Bilişim Sistemindeki Verileri Bozma Yoketme, Erişilmez Kılma, Sisteme Veri Yerleştirme vb., Bilişim Sistemindeki Verileri Bozma Yoketme, Erişilmez Kılma,Sisteme Veri Yerleştirme vb., Bilişim Sistemine Hukuka Aykırı Müdahale Suretiyle Haksız Çıkar Sağlama, 5070 Sayılı Kanuna Aykırılık" suçlarından yargılanması istendi, çok sayıda sanık da tutuklanmış durumda. 

 

ÇETE NASIL ÇALIŞIYORDU?

Çetenin çalışma yöntemi genel hatlarıyla şöyle işledi: Üniversite ve kamu görevlileri adına işbirliği içindeki resmi sertifika sağlayıcı şirketlerin çalışanlarıyla işbirliği yaparak, elektronik imza çıkartmak, bu elektronik imzanın onaylanması için ilgili yetkilinin fotoğraflarını çete elemanlarının kimliklerine yapıştırmak, bu elektronik imzalarla yasadışı yöntemlerle, üniversitelerin kayıt sistemlerine girerek, mezuniyet kayıtları oluşturarak YÖK sistemlerine eklemek, üniversitelerin sistemine girerek, kayıtlı öğrencilerin not puanlarını yükseltmek, ehliyet sınav notlarını resmi kayıtlara girerek düzeltmek,

Çete ile çalışanların, yani sahte diploma, ehliyet almak isteyenler de, ödemelerinin ardından sisteme girerek kendi adlarına evrakların oluşturulup oluşturulmadığını takip ediyordu ve çeteye para veren birçok kişi bu yönteme başvurdu. Bu durum, bu kişilerin bilinçli şekilde çeteyle çalıştığını gösterdi.

 

SAHTE DİPLOMA SORUŞTURMASI NE ZAMAN BAŞLADI?

İddianamede, çete elemanlarının arasındaki para trafiği de netleştirildi. sorular ve yanıtlarla, çetenin çalışmaları, iddianamelerdeki haliyle şöyle: 2024 yılında, 2 önemli elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşların Adana, Mersin, Hatay, Ankara ve İstanbul bayi ve ofisleri üzerinden sahte sürücü belgesi ve T.C. kimlik kartları kullanılmak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarında görevli yöneticiler adına elektronik imza başvuru ve üretiminde bulunulduğu anlaşıldı.

İlk belirlemelerde, e-imzalar ile kamu kurumlarına ait sistemlere yetkisiz erişim sağlandığı anlaşıldı. Savcılık,  Gazi Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı yetkilisi ile Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanlığı yetkilisi adına sahte kimlikler üretildiğini, bu kimliklerle A. Sarı isimli birisinin Gazi Üniversitesi bünyesinde Hukuk Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi mezuniyeti oluşturularak YÖKSİS sistemlerine eklendiğini belirledi.

Savcılık, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde sürücü belgesi elektronik sınav sonuçlarının başarısız iken değiştirilerek başarılı duruma getirildiğinin sürücü belgesi direksiyon sınav sonuçlarının başarısız iken başarılı duruma getirildiğinin, dört kişiye usulsüz lise mezuniyet kaydı eklendiğinin tespit etti.

İddianameden anlaşıldığı gibi,  sistemi kuran kişiler, bilinçli şekilde bazı devlet birimlerini ve üniversite yönetimlerini hedef aldı. Bunun için sahte kimliklerle elektronik imzalar oluşturdu.

 

SİSTEM ÜNİVERSİTELERDE NASIL ÇALIŞTI?

İddianameye göre Gazi Üniversitesindeki yetkili adına elektronik imza çıkartmak için, sahte kimlikle elektronik imza alınırken, bu imzayı aktive etmek için bir başka kişi adına cep telefonu numarası kullanıldı. Bu şekilde, “Yüz yüze kimlik tespiti yapılmıştır” onayı sağlandı. Bu onayın ardandan, sistem ikinci aşamaya geçti. Elektronik imza için ödemeler, sertifika kuruluşu çalışanlarının kişisel hesaplarına aktarıldı. Bu aşamayı geçen dolandırıcılar, istedikleri kişileri Gazi Üniversitesi sistemine eklenmek suretiyle Hukuk, Teknik Eğitim ve Mühendislik fakültelerine kayıtları yapılmak suretiyle mezun gösterdiler.

Bu şekilde sistemde, A.Y - Hukuk Fakültesi, A.K.Ç. Hukuk Fakültesi, E.G. Hukuk Fakültesi, M.G. Hukuk Fakültesi Y.M. Teknik Eğitim Fakültesi, Y.S. Mühendislik Fakültesi mezunu gösterildi.

Gazi Üniversitesi elektronik sistemlerine, 22 Temmuz 2024 tarihinden itibaren girişler yapılmaya başlandı ve son giriş aynı yılın Ağustos ayında gerçekleştirildi.

 

ÇETE KAÇ KİŞİDEN OLUŞUYORDU?

İdianamaye göre çete, daha öncede benzer şekilde usulsüz işlere karışmış 35 kişiden oluşuyor. Bu şüphelilerden sadece birisinin bile, T. isimli elektronik sertifika sağlayıcı kullanarak,  Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanı, Göç İdaresi Başkanlığı İstanbul İl Göç Müdürlüğü, Ege Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fizik Bölüm Başkanlığı yetkilileri adına sahte imza çıkartması, çok ciddi bir organizasyon kurduklarını gösteriyor.

 

HANGİ KURUM VE ÜNİVERSİTELER ADINA İŞLEM YAPILDI?

İddianameye göre, organizasyon, amaçlarına ulaşmak için birçok devlet kurumunu yetkilisi adına, sahte imza üretmeyi sürdürdü.

Şüpheli H.E.'nin, T. isimli sertifika sağlayıcı şirket üzerinden, Adana bayisi aracılığıyla, sahte kimlikle üretilmiş olan toplam 16 e-imza başvurusu yaptığı belirlendi.

Devlet yetkililerinin, “yüz yüze kimlik onayı yapılmıştır” doğrulaması da sahte telefon numaraları üzerinden sağlandı ve bu şekilde; Ankara Gazi Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Adana İl Müdürlüğü, Adana Çukurova Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı Daire Başkanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Ege Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı, İbrahim Çeçen Üniversitesi Fizik Bölüm Başkanlığı, Çevre, Şehircilik Bakanlığı, Mersin Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı, Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Daire Başkanlığı, Yakup Atatürk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı'nda görev üst düzey yetkili isimler adına alındığı anlaşıldı.

İddianamede Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi gibi öğrenim kurumlarında yetkililer adına da sahte kimliklerle elektronik imza oluşturduğu belirlendi.

 

ELEKTRONİK İMZA ÇIKARTILAN BAŞI KİŞİLER İÇİN SORUŞTURMANIN HALEN DEVAM EDİYOR

Milli Eğitim Bakanlığı, iddianameye göre, savcılık soruşturması sırasında kendi kayıtlarını hızla gözden geçirerek, şebekenin eylemlerini inceledi ve şu sonuca vardı: “MEBBİS ve E-Okul sistemine ait log kayıtları üzerinde gerekli incelemeler neticesinde, Motorlu Taşıt Sürücü Kursiyerleri E Sınav sonuçlarında başarısız olarak değerlendirilen 70 altı puan alan kişilerin sınav notunda değişiklikler yapılarak, 70 ve üstü puan sınav sonuçlarının başarılı olarak değiştirildiği, Direksiyon Eğitimi Dersi Uygulama Sınav sonuçlarında başarısız olarak değerlendirilen kişilerin sonuçlarında değişiklikler yapılarak sınav sonuçlarının başarılı olarak kaydedildiğinin, E-Okul sistemine erişim sağlanarak usulsüz olarak lise mezuniyet kaydı eklendiğinin, İsimden personel arama işlemlerinin yapıldığı, aday kayıt bilgisi güncelleme işlemlerinin yapıldığının, aday adres bilgisi güncelleme işlemlerinin yapıldığının tespit edildiği, Bu kapsamda; 90 şüphelinin Milli Eğitim Bakanlığı Motorlu Taşıt Kursiyerleri E-Sınav sonuçlarıyla ilgili olarak başarısız olarak kabul edilen 70 puan altındaki notlarının , başarılı kabul edilen 70 puan üzerindeki notlar ile değiştirildiğinin,

21 şüphelinin Milli Eğitim Bakanlığı Direksiyon Eğitimi Dersi Uygulama Sınavı sonuçlarının başarısızken başarılı olarak değiştirildiğinin, 4 şüphelinin ise Milli Eğitim Bakanlığına ait eski mezun öğrenci bilgileri ekleme ekranına erişim sağlanarak usulsüz olarak lise mezuniyet kaydı oluşturulduğunun tespit edildiği" anlaşıldı.

İddianamede, isimleri kullanılarak adlarına elektronik imza çıkartılan başı kişiler için soruşturmanın halen devam ettiği de vurgulandı.

 

DMM, 400 AKADEMİSYENİN USULSÜZ ŞEKİLDE ATANDIĞI İDDİASINI YALANLADI

Ancak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), 400 akademisyenin usulsüz şekilde atandığı iddiasını yalanladı. Açıklamada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla işlem yapılan 220 kişi arasında Türkiye'de hiçbir akademisyen bulunmamaktadır" ifadesi kullanıldı.

 

MERSİN’DE GÖREVDE SAHTE DİPLOMALI AKADEMİSYEN VAR MI?

YÖK’ün gönderdiği yazı doğrultusunda Mersin Üniversitesi yönetimince sahte diploma soruşturması ile ilgili kurum içinde inceleme başlatıldı.

Mersin Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığındaki inceleme sürerken akıllara “Mersin Üniversitesi’nde görevi başında sahte diplomalı akademisyen var mı?” sorusu geldi.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (1)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2025 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA