Bakliyatta dünyada söz sahibi olan Mersin merkezli Arbel Grubu’nun Kanada’da kurduğu Ar-Ge merkezinde geliştirdiği katma değerli ürünler, gıda ve içecek sanayisinde kullanılan katkı maddelerine alternatif olurken, besin değerini de artırdı.
KIYMET GÖKÇE
2016 yılının Birleşmiş Milletler tarafından ‘Dünya Bakliyat Yılı’ olarak ilan edilmesinin ardından, tüm dünyada yapılan çalışmalarla bakliyat talebinde yaklaşık yüzde 10’luk artış bekleniyor. Temelleri 1980 yılında Mersin’de atılan, bugün dünya bakliyat ticaretinde söz sahibi olan ve beş kıtada bakliyat üretim tesisleri ve ticaret ofisleri bulunan Arbel Grubu da yatırımlarına hız verdi. Türkiye, Kanada, Amerika, Avustralya, İngiltere, Çin ve Güney Afrika’da tesisleri, Hollanda, Hindistan ve Rusya’da ticaret ofisleri bulunan Arbel Grubu, iki yıl önce Kanada’da Ar-Ge merkezi kurdu.
ARBEL, DÜNYADA İLK KEZ BAKLİYATTAN DOĞAL LİF VE BİTKİSEL PROTEİN GELİŞTİRDİ
Dünyada bakliyat ürünlerinin geleneksel kullanımının dışında farklı kullanım alanlarına yönelik bilgilendirme, bu ürünlerin farklı şekillerde sunumunun arttırılması gibi çalışmalar yapılıyor. Kanada’daki Ar-Ge merkezinde bu yönde çalışmalar yapan Arbel Grubu da dünyada bir ilke imza atarak, gıda sanayisinin yeni ürün kombinasyonlarında kullanabileceği bakliyattan elde edilen katma değerli ürünler geliştirdi. Geliştirilen bu ürünler, dünya devi gıda ve içecek üreticilerinden rağbet görmeye başladı.
Yaptıkları bu yeni çalışmayı anlatan Arbel Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Arslan, kullanışlı, besleyici, düşük maliyetli bakliyat ürünlerinin gerek geleneksel yöntemlerle gerekse yenilikçi açılımlarla tüketilmesinin son derece önemli olduğunu söyledi. Dünyada obezite ve diyabetik hastalıklardaki artışın doğal beslenme trendini daha da yaygınlaştırdığına dikkat çeken Arslan, “Özellikle Amerika ve Kanada’da krakerlere bezelye proteini katılarak protein oranının artırılması, pizza hamurunda mercimek unu kullanılarak daha sağlıklı hale getirilmesi gibi çalışmalar yapılmakta. Biz de Arbel olarak bakliyatın gerek direk tüketimi gerekse endirekt olarak endüstride kullanımını sağlamak açısından yatırımlar ve çalışmalar yapıyoruz” dedi.
“BU ÜRÜNLER İLK DEFA BAKLİYATTAN ÜRETİLDİ”
Kanada’da iki yıl önce Ar-Ge merkezi kurduklarını belirten Arslan, “Kanada’da kurduğumuz Ar-Ge merkezinde gıda sanayisinin yeni ürün kombinasyonlarında kullanması için bakliyattan elde edilen katma değerli ürünler geliştirdik. Bu ürünler dünyada ilk defa bakliyattan üretildi. Bakliyattan elde edilen doğal lif ve bitkisel protein farklı sektörlerde kullanım alanı buldu. Merkezin Ar-Ge departmanında Türk ve yabancı bilim adamları çalışmalar yapmakta. Geliştirilen bu ürünler lezzet, aroma ve renk özelliklerini değiştirmeden gıdaların besin değerini arttırmakta. Gıda ve içecek üreticilerinin üretim esnasında kullandığı katkı maddelerine sağlıklı alternatif üretirken, aynı zamanda bu ürünlerin besin değerini arttırmış olduk” diye konuştu.
Geliştirilen bu ürünlerin aynı zamanda evcil hayvanların ve deniz ürünlerinin yemlerinde kullanılarak beslenmelerine katkı sunduğunu da vurgulayan Arslan, “Bu ürünlerimiz dünya devi gıda ve içecek üreticilerinden rağbet görmekte, farklı ülkelerde önemli markalarla görüşmelerimiz devam etmekte” ifadelerini kullandı.
Bakliyat ürünlerinin glüten içermediğini da anımsatan Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ürünler sayesinde glütensiz beslenmek zorunda olan tüketiciler için unuttukları tatlarla tekrar buluşma olanağı da sunmuş olduk.”