BARIŞ ÇOBAN
“Haklarını alamayan TMO işçileriyle mücadeleyi büyütüyoruz” başlığıyla işçiler tarafından parti il binasında bir basın açıklaması yapıldı.
Evren Tetik’in okuduğu basın açıklamasında, mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı. Tetik, işçilerin maruz bırakıldığı hak ihlallerini paylaşmak istediklerini, kamuoyunun bu konuda bilgi sahibi olması gerektiğine inandıklarını söyleyerek, “Bizler Toprak Mahsulleri Ofisi çalışanlarıyız. Emek veren ancak emeğinin karşılığını alamayan işçileriz. Yasal haklarımızın göz göre göre ihlal edildiği bu durumda hayatımızı, geçim şartlarımızı savunmak da bizim en temel haklarımızdan bir tanesidir.
145 TL YEVMİYE YENİLENEN ASGARİ ÜCRET ORANINA BİLE DENK DÜŞMÜYOR
Temmuz ayında gelen asgari ücret zammı sonrası bu zamdan faydalanmak ve asgari geçim şartlarına ulaşmak bize bir lütuf değil emeğimizin karşılığıdır. Ancak hiçbir şekilde bu zam oranından faydalanmamız sağlanmadı ve düşük ücretlerle çalışmaya mecbur bırakıldık. Bizler yevmiyeli olarak çalışan işçileriz. Aylık çalışma ortalamamız 20 ya da 22 gün şeklinde ve yevmiye ücretimiz 145 TL olarak tutuluyor. Bu haliyle bırakın Temmuz ayında gelen zamdan faydalanmayı 2021 Ocak ayında yenilenen asgari ücret oranına bile denk düşemiyoruz. Her birimiz kendisinin, ailesinin, evinin geçimini sağlamaktan sorumluyuz. Yaşamamız için gereken ücretleri alamıyor, emek veren işçiler olarak açlık sınırı denilen ücretlerin altında köleleştirilerek çalışmaya zorlanıyoruz. Bizim emeğimizle para kazananlar ceplerini doldururken, bizler hakkı olanı almaktan alıkonuluyoruz.
“MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ”
Sesimizi duyurmayı istemeden önce TMO müdürü İsmail Karaköy’e defalarca içinde bulunduğumuz durumu anlatarak zam talebiyle gitmemize rağmen hiçbir iyileştirme yapılmamış, aksine ‘1 yıllık sözleşmeniz budur, yevmiyeniz budur hiçbir şey yapamayız’ denilerek geri çevrildik. Emek vererek çalışan işçilere bu yapılanlar yasal olarak suçtur ve hak ihlalidir. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz her geçen gün insanca yaşama hakkımızı elimizden alırken hak ettiğimiz ücretlerin verilmemesi bu düzen içinde ölün demekle aynı şeydir. Bizler insanca yaşamak isteyen, alın teriyle çalışan emekçileriz. Hiçbirimiz hakkı olandan fazlasını, bize ait olmayanı istemedik. En temel gıdalara bile her gün zam gelirken işçilerin elinden evine ekmek götürme hakkı alınıyor. Bütün bunlara sessiz kalan patronlar kendi çıkarlarını korumaya devam ediyor.
Dediğimiz gibi emeğimizin karşılığını almak hakkımız olduğu gibi bizi açlıkla baş başa bırakanlarla mücadele etmek de hakkımız. Tüm bu şartlar sağlanana kadar sesimizi duymaya, hak mücadelemizi görmeye devam edeceksiniz. Sınıf dayanışmasından gelen gücümüzle bu mücadeleyi büyüteceğiz. Bu şartlarda çalışmaya mecbur bırakılan her işçi bu mücadelenin bir parçasıdır. Sesimizi yükseltmemize destek olan herkese ve siz basın emekçilerine teşekkür ediyoruz” dedi.