Hasan Küçük

Mersin’in en değerli yerlerinden olan PTT tesislerinin kamusal alan olan statüsünün imar planında yapılan değişiklik ile ticaret artı konut alanına çevrilerek satılma girişimine tepkiler dinmek bilmiyor. HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, CHP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Abdurrahman Yıldız ile birlikte satılacağı belirtilen Yenişehir PTT tesisleri önünde basın açıklaması yaptı.

Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Yıldız, arkalarında yer alan 14 dönün alan üzerindeki Posta İşleme Tesislerinin kamunun elinden çıkarılmak istendiğini vurgulayarak, “Burası

Mersin’imizin en kıymetli alanlarından biri olan Yenişehir İlçemiz GMK Bulvarı ile Adnan Menderes Bulvarı arasında yer alıyor. Burası bundan 25 sene kadar evvel birada yaşayan köylülerden kamulaştırma yoluyla kamuya geçirilmiş bir alan idi. Posta İşletme Tesisleri kuruldu. Hemen yanına Mersin Üniversitesine bağlı ek kampüs yapıldı. Gelinen aşamada buradaki imar durumunun değişmesi, toprağın daha kıymetli hale gelmesinden ötürü şimdi bu posta işletme tesisleri buradan çıkarılarak burayı konut ve ticaret alanı  yapmaya çalışıyorlar” dedi.

“BİRİLERİNE PEŞKEŞ ÇEKİLECEK”

Geçen yıl Ağustos ayında Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne Posta İşletmeleri A.Ş. tarafından başvurularak arazinin turizm, ticaret bölgesi yapılmasını istendiğini anlatan Yıldız,

“Burayı bir otele satmayı düşünüyorlardı. Büyükşehir Belediyesi kamu arazisinin otele peşkeş çekilemeyeceğini belirterek reddetti. Aradan bir yıl bile geçmeden aynı işletme bu sefer Çevre Bakanlığı’na başvurarak burayı ticaret ve konut alanına çevirdi. Peki Posta İşletme Müdürlüğü bu ticari konut alanına ne yapacak. Buraya konut ya da ticari işletme mi yapacak? Hayır. Burası, buradaki yerel yönetimlerin, siyasi kanaat önderlerinin hiçbirinin haberi olmadan Ankara’dan yapılacak ihale ile birilerine peşkeş çekilecek. Biz burasının sermeye gruplarına peşkeş çekilmesini engellemek için buradayız” şeklinde konuştu.

“BURASI HALKIN KULLANIMINA AÇILMALI”

Posta İşletmelerinin buradan taşınacağını ifade eden Yıldız, “Adnan Menderes Bulvarı, vatandaşların daha çok rekreatif amaçlı, gezi amaçlı kullandıkları piknik yaptıkları bir bölge. Burası bu amaçlar için kullanılmak üzere dönüştürülmeli. Gezi yerine haline getirilerek halkın kullanımına açılmalı. Burada konut ihtiyacı ve yoğunluk gereğinden fazladır. Yeni bir konuta ticari alana ihtiyaç yoktur. Konut ve ticari alana çevrilmesi ile sermaye grubunu bundan ciddi kar elde edebilir ama kamu bundan zarar edecektir. Buradaki trafik işlemez hale gelecektir. Yaşam çekilmez hale gelecektir. Belli ki buradan sonra İl Tarım Müdürlüğü’nün yeride sermaye gruplarına peşkeş çekilmek istenecektir” ifadelerini kullandı.

“TÜM KIYMETLERİ BİR BİR SATIYORLAR”

HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan ise “Türkiye’de bir Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yok. Recep Tayyip Erdoğan’ın emlak ofisi var. Bunlar giderayak ülkenin tüm kamu alanlarını ormanlarını, kıyılarını, komunun malı olan tüm kıymetleri bir bir satıyorlar” dedi.

“YAĞMA DÜZENİNE SON VERELİM”

Türkiye’nin muhtelif yerlerinde bu planlamaların  görüldüğünü anlatan Turan şunları söyledi: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adındaki emlak ofisi adeta Türkiye’yi parsel parsel satmakla meşgul. İstanbul’da İzmir’de Ege ve Akdeniz kıyılarında ve kentlerin kamusal niteliğe sahip en önemli alanları şu anda sermayeye peşkeş çekiliyor. Bunu neden yapıyorlar çünkü gittiklerini biliyorlar. Bizden sonrası tufan  diye düşündükleri için yapıyorlar. Çünkü hazine eksi 60 milyarda çünkü tek kuruş kalmamış o sebeple bunu yapıyorlar. Biz kesinlikle ve kesinlikle kamusal alanların arkamızda gördüğünüz alan gibi 14 dönüm civarında bir kamusal alanın sermayeye hangi gerekçe ile olursa olsun konut, otel veya başka bir şey olarak peşkeş çekilmesine karşıyız. Kamusal olan değerler halkın değerleridir. Kamusal alan olan ormanlardan, yeşil alanlardan sahillerden yararlanma hakkı bir avuç sermayenin değil halkın bütününündür. O yüzden biz Mersin ve Ankara’da bu talan düzeninin sona ermesi için elimizden gelen çalışmayı göstereceğimizi buradan ifade ediyorum. Mersin halkımızı kendi değerlerini savunmaya çağırıyorum. Yağma düzenine son verelim.”