HEDİYE EROĞLU

Müstakil Sanayici ve İş İnsanları Derneği (MÜSİAD Lojistik Sektör Kurulu koordinasyonunda, derneğin Mersin Şube organizasyonunda “TÜİT Dünyanın Doğal Lojistik Merkezi Türkiye Toplantısı” düzenlendi. Bir otelde düzenlenen toplantıda lojistik sektörünün stratejik ve milli bir sektör olmasına ilişkin çağrı öne çıktı.

 “KANUN KOYUCULARIN SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇMASI LAZIM”

Nakliye, Serbest Bölge ve liman işletmecilikleri gibi sektörün hemen hemen her iş kolunda faaliyetleri olan MÜSİAD Ulaştırma ve Lojistik Kurulu Başkanı Ali Avcı, “Bir mal zamanında ulaşamazsa beş para etmez” dedi.

Lojistiğin çok önemli olduğunu ancak bakanlıklar, kurumlar harekete geçmedikçe başarılı olunamayacağını ifade eden Avcı, “Bir malın ithalat ihracatında en az 5 bakanlığı geçiyorsunuz. Bunların koordineli bir şekilde planlama yaparak ülkeyi ileriye götürecek, bilgi donanımı ile bir şekilde kanun koyucuların sektörün önünü açması lazım.

Sektörün gerek altyapısını işleyişini, uygulamadaki aksaklıklarını bu şekilde gidermek lazım. Yoksa tek başına stratejik sektör demek yetmez. Tabiî ki stratejik sektör. Aslında her sektör kendi alanında stratejiktir ama lojistik her alan için önemlidir. Lojistik her sektör ile ilişkili bir sektör. Onun için lojistiğin stratejik ilan dilip ona göre planlanması ulaşım akslarının açılması çok büyük arz ediyor” diye konuştu.

“İHRACAT İLE KALKINACAKSAK LOJİSTİK STRATEJİK VE MİLLİ BİR SEKTÖR OLMALI”

UND Başkan Yardımcısı Fatih Şener de, Türkiye’nin ihracat ile kalkınacaksa lojistiği stratejik ve milli bir sektör olarak ele alması gerektiğine vurgu yaptı. “Bu coğrafya bize lojistiği bir misyon olarak yüklemiş. Nasıl ki Mersin’i lojistiğin başkenti yapmış, bu coğrafyada hepimizin rolü var” diyen Şener, “Tabiî ki milli stratejisi olması azım çünkü bu ülke gerçekten kaldıraç olarak kullanabilir bu sektörü. Geçen yıl büyümenin çoğu hizmet ihracatından gelmişti. Hizmet ticareti diye bir şey var. Yani biz aslında taşıyarak, yurtdışında futbol oynayan futbolcu gibi döviz kazandırabiliriz. Yeter ki bu mesleğe, işe stratejik bir sektör olarak bakalım. Hatırlayın Çin ihracat hamlesini başlatmadan önce hatırlayın en büyük gövdeli uçaklarını satın aldı. Neden dünyada limanlar alıp, yollar yapıyor. Çünkü malını akıtacağı kanallara ihtilacı var. Benim Erzurum’daki dayımın da kanala ihtiyacı var. Suyu göndereceğe yer için önce kanal açıyor. Ama bizim kanallarımızı kapalı. Etrafımız çepe çevre savaşmış ve barışamamış ülkelerle çevrilmiş biz bu arada ihracat ile kalkınmak istiyoruz. İhracat dediğiniz fiil kapıdan çıktığınızda gerçekleşiyor. Kapılarda bizim hava yolu, demiryolu, karayolu, deniz yolu. Sınırın diğer tarafı ile gerekirse onlarında kapılarını yaparak bu kanalları açmamız lazım. Bu gerçekten stratejik olarak Türkiye’nin kalkınmasını olmazsa olmazıdır. Türkiye’de milli strateji olarak izim ticaret yapacağımız ülkelerde kanallarımızı açmamız lazım. Yani bu ülke ihracatını arttırmak istiyorsa lojistiği önüne koyacak, kolay giderseniz, ucuz giderseniz çok satarsınız. Çin’den Avrupa’ya ihracat vardı ama moda tekstilinde oktu çünkü gecikiyordu. Çin trenle 14 güne indirince süreyi bizim tekstilimizin rakibi oldu. Bu ülke ihracat ile kalkınacaksa lojistiği stratejik ve milli bir sektör olarak ele almalı.

“MERSİN LİMANI’NDA DA X-RAY CİHAZLARINA İLİŞİN FİYATLARLA İLGİLİ ŞİKAYETLER VAR”

Mehmet Metin Korkmaz son olarak gelen soruların çoğunun fiyat artışları, gümrüklerden geçişler ile ilgili olduğunu söyleyerek, “Dünyanın en pahalı işi havalimanında verilen hizmetler. Bunlardan bir tanesi de benim. Benimde bir ofisim var. Sektörel dernekler iletti ama bir sonuç alınamadı. Mersin Limanı’nda da x-ray cihazlarına ilişin fiyatlarla ilgili şikayetler var” dedi.