Hasan Küçük

Toroslar Belediyesi’nin Mayıs ayı meclis toplantısının birinci oturumu Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Çeşitli gündem maddelerinin görüşüldüğü meclisin dilek ve temenniler bölümünde söz alan Başkan Atsız Afşın Yılmaz, CHP’li meclis üyelerinin ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılarla ilgili eleştirilerine cevap verdi.

Dünya’nın içinde bulunduğu krizin yapay bir kriz olduğunu savunan Yılmaz bunun ilk perdesinin Covid-19 salgını olduğunu söyledi.

“SIKINTILARI AŞACAK GÜÇTEYİZ”

Dünyadaki tüm devletlerin  borçlu olduğu ve bu borcun 370 trilyon dolar olduğunu anlatan Yılmaz, “  Alacaklı kim? Devlet devletten alıyor ya. Kim alacaklı işte o alacaklı olan grup dünyayı yeniden dizayn etmek istiyor. Dünyayı yeni bir çağa sokmak, dünyayı daha kolay yönetmek istiyor. Kaynakları daha iyi sömürmek istiyor. Türkiye gibi 200 yıldır dünyayı yönetip kaynakları sömürdükleri devletleri hedef alıyorlar. Enerji var mı var. Enerji krizi niye var. Gıda var mı var gıda krizi niye var. Tedarik zinciri koptu. Özellikle kopartıldı. Dünyanın her yerinde enflasyon var çünkü Çin’den çıkan konteynerler Çin’e geri dönmüyor. Navlun fiyatları yükseliyor. Yeni bir dizayn yapılıyor. Bu dizaynı da engelleme projesi var. Herkesin bir projesi var. Şu an Çin’in hayata geçirmek istediği bir kuşak bir yol projesi. Doğu Türkistan’dan çıkıyor Çin’den Şangay’dan başlıyor Doğu Türkistan’dan Kırgızistan, Kazakistan Türkmenistan Azerbaycan Türkiye’den Avrupa’ya gidiyor. Yunanistan’dan sonra Londra’da bitiyor. Çin’den çıkışı ile Avrupa’ya girişi arasındaki tüm devletler Türk devletleri teşkilatı ki burada Macaristan’da daha önce bahsetmiştik gözlemci üye. Savaştan önce hem Ukrayna hem Rusya gözlemce üye olmak istiyordu. Yani Türkiye’nin önünde yeni kurulmaya çalışılan dünyada çeşitli fırsatlar var. Tüm dünyada sıkıntılar var ama Türkiye’nin önündeki fırsatlara kaynaklara baktığımız zaman bu sıkıntıları aşacak güçte olduğumuzu görüyoruz” şeklinde konuştu.

“BİRBİRİMİZİ SEVMİYORUZ”

Daha önce Türkiye’nin dünyada kendine yetebilen 7 ülkeden biri diye konuşulduğu vurgulayan Yılmaz, “Biraz tüketim toplumu haline getirildik. Emperyalistler, kapitalistler tarafından getirildik. Kurtarıcı aramaya gerek yok. Kurtarıcı yine biziz. Yeter ki bir olalım beraber olalım. Doğruyu görelim. En önemlisi bir birimizi sevmiyoruz. Düşman değiliz, farklı konuşabiliriz, farklı düşünebiliriz. Bir birimizi daha çok sevmemiz gerekiyor. Nereli olursanız olun, dininiz, mezhebiniz, etnik kökeniniz ne olursa olsun bütün manevi değerlerimiz bir tarafa bin yıllık kardeşliğimiz bir tarafa kader birliğimiz var. Bu şehre şu salona şu anda bir felaket gelse hepimiz bundan etkileniriz değil mi? Ülkemiz içinde aynısı geçerli” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE SIKINTIYA DÜŞERSE HEPİMİZ SIKINTIYA DÜŞERİZ”

370 trilyon dolar alacaklı olan o gücü en son Kazakistan’da, Libya’da, Suriye’de, Irak’ta ve Afrika’da tezgahladıkları oyunların görüldüğünü vurgulayan Yılmaz, “Türkiye zayıf düşer, sıkıntıya girerse hepimiz sıkıntıya gireriz. Hepimiz zayıf düşeriz. Onun için el ele gönül gönülle verip ülkenin önündeki fırsatları değerlendirip bu yönde ilerlememiz gerekiyor. Bunun önündeki en önemli engeli de ben daha önce o bahsettiğim emperyalist güçler tarafından yapılan bunu Sivas olayları için söylemiştim yine söylüyorum 2 Temmuz yapılan provokasyonlar, suikastlar, terör ve benzeri her türlü operasyona dayanan bu operasyonlar üzerinden toplumda gruplaşmalar ayrışmalar oluşturan husumetleri ortadan kaldırmamız  ortak parlak geleceğimize bakmamız gerekiyor. Bunu hep beraber inşa etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

“GÖNÜL GÖNÜLE YÜRÜMEYE HAZIRIM”

Sıkıntılı günlerin geçeceğini Türkiye’nin daha güçlü olacağını belirten Yılmaz şunları söyledi: “Bundan heyecan duyuyorum. Çocuklarımın köle olmasını istemiyorum. Çocuklarım güvenli, huzurlu refah içindeki bir Türkiye’de yaşasın istiyorum. Buna kafa yoruyorum. Bu hedef için herkesi kucaklamaya hazırım. Herkes ile el ele gönül gönüle yürümeye hazırım. Güçlü Türkiye’yi hep beraber inşa etmeye hazırım. Bunun için her şeyimiz var. Bunun için dünyanın her yerinden haberler alıyoruz. Yapacağımız çok şey var. Türkiye şu süreçte dünya ikiye bölünmüş iken doğru duruşuyla öne çıkmış durumda. Fikir ayrılıklarımız olabilir konuşabilir anlatabiliriz. Ama hiçbir şey toplumumuzu karamsarlığa sürüklemek bir birimizle sıkıntı yaşamaya götürmemeli.”