Mersin’de KESK üyeleri her hafta sonu olduğu gibi yine KHK ile görevlerinden ihraç edilen arkadaşlarına destek vermek için eylem yaparak KHK zulmü bitinceye kadar mücadelelerinin süreceği mesajı verdi.
Hediye Eroğlu
Mersin’de KESK üyeleri her cumartesi olduğu gibi bu hafta sonuda KHK ile görevlerinden ihraç edilen üyelerine destek vermek için Özgür Çocuk Parkı’nda eylem yaptı. “Reddini reddediyoruz, KHK’lar gidecek, Biz kalacağız”, “Haksız, hukuksuz görevden atılan KESK üyeleri görevlerine iade edilsin” şeklinde pankartların açıldığı eylemde basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü ve Büro Emekçileri Sendikası Başkanı Murat Doğan okudu. Çalışma hakkının her insanın insan onuruna yakışır bir hayat idame ettirebileceği iş ve gelire sahip olma hakkını ifade ettiğini ve Anayasa’nın 70. Maddesinde kamu hizmetine girme hakkı olarak tanımlanarak güvence altına alındığını ifade eden Doğan, “Ancak, AKP hükümeti OHAL’i fırsata çevirerek 4.239 KESK’li olmak üzere on binlerce kamu emekçisinin çalışma hakkını herhangi bir yargısal süreç işletmeden, savunma almadan, somut belge bilgiye dayanmadan ve evrensel güvenceleri ihlal ederek KHK’lar eliyle ihraç etti” dedi.
“OYALAMA KOMİSYONUNA DÖNÜŞTÜ”
İktidarın ihraçlara ilişkin tüm itiraz yollarını kapatmasının içeride ve dışarıda itirazların yükselmesine neden olduğunu anlatan Doğan, “AİHM’e on binlerce başvuru yapılınca iktidar hızla bir oyalama mekanizmasına ihtiyaç duydu ve 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almak için OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonunu kurdu. İki yıllığına oluşturulan OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu, OHAL İşlemlerini Oyalama Komisyonuna dönüştü. Görev süresi 23 Ocak 2022 tarihinde beşinci yılını doldurmasına rağmen hala 1.500’ü KESK’li olmak üzere 5 bin civarında dosyayı karara bağlamamıştır” şeklinde konuştu.
Aralarında şube yöneticilerininde bulunduğu en az 17 arkadaşlarının hayatlarını kaybettikten sonra gidemeyecekleri görevlerine komisyon kararıyla iade edildiğini vurgulayan Doğan, “Bir kez daha haykırıyoruz ki, geciken adalet adalet değildir. 100’den fazla insanımız ise ihraç sonrası yaşadıkları ağır sorunlar nedeniyle içine girdikleri çıkmazdan kurtulamayarak intihar etmişlerdir” ifadelerini kullandı.
“MEŞRU MÜCADELE HAKKIMIZI SONUNA KADAR KULLANCAĞIZ”
“İşçi sınıfının, emekçilerin yüzyıllardır bin bir türlü bedel ödeyerek elde ettiği hak ve özgürlüklerin hangi gerekçe ile olursa olsun ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlere karşı fiili ve meşru mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız” diyen Doğan şunları söyledi: “Seyit Rıza’nın bir sözü var. "Ben sizin hileleɾinizi anlayamadım, onlaɾla başedemedim. Bu bana deɾt olsun, ama ben de size boyun eğmedim bu da size deɾt olsun" Yine darağacına giderken "Evlâdı Keɾbelayıh. Bi hatayıh. Ayıptıɾ. Zulümdüɾ. Cinayettiɾ." diye haykırır. Bizde bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz; Haksız ve hukuksuz ihraçlar Zulümdür, Cinayettir. KHK hukuksuzluğunu yaratanlara ve ortak olanlara diyoruz ki 5 yıl değil, 45 yıl sürse de bu hukuksuzluğunuz! Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz bu da size dert olsun.
“OHAL KOMİSYONU DERHAL LAĞVEDİLSİN”
Bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz; Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu derhal lağvedilmelidir. Ret kararları iptal edilmeli, haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte görevlerine iade edilmedir. 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. Madde eliyle yapılan ihraç uygulaması derhal sona erdirilmelidir. İş güvencesi iktidarın sopası haline getirilmemeli, sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalıdır.
“BASKI POLİTİKALARINA SON VERİLSİN”
Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi ve manevi hak kayıpları karşılanmalıdır.
İktidar başta örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklere yönelik baskı politikalarına son vermeli, ceza ve soruşturmaları durdurmalıdır. Son arkadaşımız görevine iade edilinceye ve bu ZULÜM bitinceye kadar mücadelemizi devam ettireceğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz. KHK’lar gidecek biz kazanacağız.”