Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Mersin Şubesi ve MERÇED üyeleri Mersin Limanı’nın Atatürk Parkı’na doğru genişletilme çalışmalarına tepki gösterip kente zarar verecek yatırımın iptal edilmesi için yetkilileri ve kent dinamiklerini göreve davet ederken MIP’ın ise öncelikle uyuşturucu ticaretini önlemek için yatırım yapması gerektiği vurgulandı.
Hediye Eroğlu
Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED)Mersin Şubesi tarafından Atatürk Parkına doğru genişleme çalışması yürüten Uluslararası Mersin Limanı A.Ş’ye (MIP) tepki göstermek için liman A kapısı karşısında basın açıklaması gerçekleştirildi. Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) üyelerininde katıldığı basın açıklamasını YKKED adına Serdar Erkan Yaptı. Erkan, “Mersinlilerden saklanarak, halkın katılımı olmadan yapılan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı ve raporu ile başlatılan MIP A.Ş Liman genişletme yatırımı, Atatürk Parkının önünü kapatarak, yaz aylarında, Mersin Kent Merkezi için elzem ve doğal klima olan rüzgarını keserek, kent içinde yaratacağı gürültü kirliliği ile Mersinlilerin ruh ve beden sağlığını olumsuz etkileyecektir” dedi.
“MIP A.Ş MERSİNLİ İHRACAATÇILARA YÜKSEK ÜCRETLER DAYATAMAZ”
“Özelleştirilerek devredildiği günden buyana Mersin'e ve Mersinlilere, törenlerde çelenk koymak ve gösteri arabaları süslemekten başka bir kuruşluk, kalıcı bir yatırımı olmayan, buna karşılık; Beyrut Limanının kısıtlanması, Doğu Akdeniz'deki eşsiz jeopolitik konumu ve pandemi nedeniyle cirosunu kat be kat artıran MIP A.Ş, zaten kentimizin Adana çıkışında yarattığı 'trafik yoğunluğu ve çevre kirliliği' nedeniyle Mersinlilere büyük bir yük olmaktadır” diyen Erkan “Mersin Doğu Akdeniz'de önemli bir liman kentidir ve Mersin'e yeni bir liman gereklidir. 10. Kalkınma Planında yer aldığı halde, 11. Kalkınma planindan (mevcut limanın tekel olmasından çıkar sağlayanların çabalarıyla) çıkarılan yeni ikinci bir liman yatırımı daha önce planlanan yerinde yapılmamaktadır. Özel şirket lobileri Mersinlilerden büyük değildir. Mersinlilerin talebi dikkate alınmalıdır. Çok Uluslu Şirketlerin (ÇUŞ) despotizmini Kuvvayi Milliye şehri Mersin'e uygulamaya kalkanlar, yanıldıklarını er geç anlayacaklardır. Öte yandan, Mersinli üreticilere ve ihracatçılara keyfi ve yüksek "elleçleme bedelleri" dayatan, sözde kalan 'serbest rekabete' aykırı ve MIP A.Ş nin kendine maddi avantaj sağlayan "liman genişleme yatırımını" Mersin halkına rağmen yapamaz. Mersinliler olarak bu tek tarafli bir şirkete avantaj yaratan dayatma yatırımını kabul etmiyoruz. Bu girişimi zor durumdaki ülke ekonomimize ve Mersinlilerin Dünya ile rekabet etme çabalarına karşı açıkça bir saldırı olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.
MIP’nin öncelikle, Türkiye ve Mersin'in, dünya'da dillere destan olan ve narko dağıtım limanı olarak artan kötü şöhretini değiştirmek için, Mersin limanı üzerinden artan uyuşturucu trafiğini öncelikle önleyecek, kendine düşen tüm ilave gereken yatırım ve önlem alması gerektiğini vurgulayan Erkan şöyle devam etti: “Bu konuda üzerine düşeni tam olarak yaparak, daha çok devletle ve yerel yönetimlerle işbirliği yapmalıdır. Çünkü özelleştirilip MIP e devredilmeden önce Mersin'in böyle bir kötü şöhreti yoktu. Bu noktadan hareketle, MIP A.Ş, öncelikle Mersin limanından Türkiye'ye sokulan, çocuklarımızı ve Avrupa'yı zehirleyen tonlarca uyuşturucu ticaret zincirinin ve trafiğinin engellenmesi konusunda daha fazla çaba göstermelidir. Öncelikle bu konuda, daha sorumluluk almalı, daha fazla gayret göstermeli, ilgili yönetici ve personeline bilinçlendirici eğitimler vermeli, önleyici projeler geliştirmeli, maddi ve fiziksel yatırımlar yapmalıdır. Bu lekeyi Mersin'in üzerinden silme konusunda üzerine düşen sorumluluğunu en kısa sürede yerine getirmelidir.”
“GEREKİRSE MERSİNZ LİMANI KAMULAŞTIRILMALI”
Gerektiği takdirde Mersin Limanın kamulaştırılmasını isteyen Erkan, “Trafik, Çevre ve kirliliği yaratarak, Mersin'e fayda yerine yük, işsizlik ortamında, aşını ücretsiz fazla mesailerle emekçi personelini köle gibi çalıştıran, 'yüksek elleçleme ücretlerini dayatarak Mersinli ihracatçıların ve üreticilerin daha fazla ihracat yapmasını engelleyerek rekabetini kısıtlayan, böylelikle Mersin'in kalkınmasını engelleyen, Mersinlilere, pandemide bile zerrece bir katkısını görmediğimiz MIP A.Ş bu yatırımla ödüllendirilmemelidir” dedi.
MIP A.Ş’nin Mersinli ihracatçıların, üreticilerin ve çalışan emekçilerin çıkarlarını gözetmediği gibi, kent belleğinin ve anılarımızın önemli bir mekanı olan Atatürk parkına ve sağlıklı yaşam hakkına saygı duymayarak ve onun temsilcisi olan Mersin Büyükşehir Belediyesinin hukuki ve haklı itirazlarını da dikkate almadığını anlatan Erkan “MIP A.Ş nin, Mersinlileri ve çıkarlarını temsil eden yerel yönetimlerle işbirliği yapmayan tutumuna devam ettiği, çocuklarımızı zehirleyen uyuşturucu trafiğinin önlenmesi konusunda, daha fazla yatırım yaparak önlem ve sorumluluk almadığı ve ilgili kamu kurumlarıyla işbirliği yapmadığı takdirde derhal kamulaştırılmalıdır” şeklinde konuştu.
“MERSİNLİLER ATATÜRK PARKINA VE ÇOCUKLARINIZIN GELECEĞİNE SAHİP ÇIKIN”
Erkan konuşmasının devamında şunları söyledi: “Mersinliler olarak çocukluğumuzda aileleri ile gezerek ilk sosyalleşme mekanı olan, kentimizdeki görkemli "Sanat, kültür, tekstil ve ve moda festivalleri“ ne ev sahipliği yapan, denizden esen rüzgarlarla kentimizin nefes almasını sağlayan Atatürk parkının, peşkeş çekilerek, sağlıklı bir çevrede yaşam hakkımızın zorla gasp edilmesine itiraz ediyoruz. Kent belleğinin önemli bir mekanı olan Atatürk Parkının ve Mersin’in şöhretinin maddi ve manevi olarak kirletilmesini asla kabul etmiyoruz. Mersinli yurttaşlar olarak, Atamızın emaneti Mersin'e sahip çıkıyor, bu konuda tüm Mersinlilerin, bugün ve yarın bu konuda gereken her türlü çabayı göstererek, anayasal 'sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı'na sonsuza kadar sahip çıkacaklarına inanıyoruz. MIP AŞ’nin Mersinlilere rağmen, kente meydan okuyan, her yönüyle Mersin'e zarar verecek bu yatırımının iptal edilmesi tüm yetkilileri ve Mersin dinamiklerini sorumluluk almaya ve göreve davet ediyoruz”